AK Parti Sözcüsü Çelik: Her iki parti de Cumhur ittifakı konusunda hassastır

AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. AK Parti Genel Merkezi'nde basına kapalı gerçekleştirilen toplantı, saat 18.35'te başladı. Toplantının ardından AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik açıklamalarda bulunuyor.

Çelik'in açıklamaları şöyle:

Af tartışması

Tartışmayı, etiketi af olur başka bir şey olur bunun için kendi teklifimizi hazırlayalım dedi genel başkanımız.

Şimdi hem hükümet tarafında hem de partide, hukukçularımız bir çalışma yürütüyor. Bu çalışmalar genel başkanımızın ortaya koyduğu ilkeler çerçevesinde ortaya çıktığı zaman biz bunu ortaya koyarız. Son derece titiz bir çalışma yürütülüyor.

Erdoğan-Bahçeli görüşmesi

Cumhurbaşkanımız ile Sayın Bahçeli arasındaki görüşme Cumhur ittifakına verilen önemin altını çiziyor. Cumhur ittifakı, bugüne kadar milletimizin meselelerinin çözülmesi bakımından çok büyük işlev yerine getirmiştir.

Bu ittifakın ortaya koyduğu siyasal tutumun milletimize daha büyük hizmetler gerçekleştireceği konusunda kesin mutabakat vardır.

Yerel seçim ittifakı

Her iki parti de, Cumhur ittifakı konusunda hassastır.

Cemal Kaşıkçının kaybolması

Şundan herkesin emin olması gerekir, bu mesele net bir şekilde açığa çıkacaktır. Herhangi bir şekilde bu meselenin örtülmesi, kapatılması, zamana bırakılması gibi bir şey söz konusu değildir. Bütün kurumlarımız olayın aydınlatılması için etkili bir çalışma yürütüyor. Bunun tam olarak açığa çıkması için her şeyin yapılacağını ve dünya ile açık şekilde paylaşılacağını ifade edebilirim. Türkiye, bağımsız soruşturmasını yürütüyor.

Konsolosun dokunulmazlığı var, dolayısıyla herhangi bir şekilde seyahatinin engellenmesi söz konusu olamaz. Olayın aydınlatılması için etkili bir çalışma sürdürülüyor.

Avrupa Birliği

Bazı kişiler sadece Türkiye karşıtlığıyla Avrupa Birliği'nin başına geçebileceklerini düşünüyorlar. Aşırı sağ Avrupa'nın DEAŞ'ıdır. Şimdi Ortadoğu'daki DEAŞ için seslerini yükseltiyorlar ama Avrupa'nın DEAŞ'ına sürekli sempati gösteriyorlar. Bu şekilde yaklaştıkları zaman, Avrupa'nın birçok ülkesinde ırkçıların oyu yükseliyor. 1962'den beri Almanya'da ilk defa Bavyera'da Hristiyan Sosyal Birlik Partisi çoğunluğu kaybetti. Kim girdi meclise? Yine Avrupa'nın geleceğini tehdit eden ırkçı AfD girdi. Weber ve benzerlerinin yaptığı işler Avrupa'nın geleceğini tehdit etmektedir. Eğer AB üyesi olsaydık, bugünkü meydan okumalara baktığınızda bundan en çok AB faydalanırdı. Kim Türkiye aleyhine konuşursa konuşsun, Türkiye 100 yıldır güçlü bir Avrupa demokrasisidir.

Sağlık bakanlığımız bütçe yönetimleri ayrı olan bu yapılarla ilgili iddiaları duyduğu anda harekete geçmiştir. Hiçbir hastanede hiçbir ihtiyacın eksik kalması için harekete geçmiştir. Bütçesi ayrı olan bazı yapılarla ilgili iddialar çerçevesinde son kararı Sağlık Bakanlığı verecektir. CHP'nin söylediği bu iddiaların altı boştur. Herhangi bir hastanemizde bir boşluk oluşmaması için bu durum bakanlığımız tarafından takip edilmektedir. Sağlık hizmeti en dinamik şekilde, şimdiye kadar olduğu gibi devam edecektir. Bundan herhangi bir aksama olmayacaktır.

Rahip Brunson

Grup konuşmasında hadislerden referans veriyor Kılıçdaroğlu. Bundan memnuniyet duyuyoruz. Ama buna yeni başladığı için neyi nereye koyacağını bilmiyor. Ama yine de iyi bir gayrettir. Brunson meselesindeki konuşmasını baştan sona izlerseniz, bu CHP'de değiştirilemeyen bir huyu var. Türkiye Cumhuriyeti devletinin hükümeti ile bir başka ülkenin hükümeti arasında bir tartışma olduğu zaman CHP bilin ki karşı tarafın yanındadır. Buradaki zihin çatlağının giderilmesi lazım. Yine Trump'ın sözlerini esas alıyor, o sözler temelinde hükümetimizi yargılamaya çalışıyor.

Trump, 'Şu gün serbest bırakacaksınız' dedi. Hükümetimiz bunu ciddiye almadı. Onlara şunu öğrenmeleri gerektiği söylendi. Dünyanın hiçbir yerinde bu tehdit dilini kullanmamalılar. Bu saldırının en şiddetli olduğu zaman Brunson meselesinde onların dediği yapılmış mıdır? Eğer bir taviz söz konusu olsaydı, kendi bakanlarımıza yaptırım kararları açıklandığı günlerde bir yumuşama olurdu. Sayın Kılıçdaroğlu, milli irade konusunda hassasiyetinden bahsediyor ama bu konuda sınavdan geçemeyecek bir tek o var. 15 tane milletvekilini bir yere gönderiyor, plan tutmayınca geri alıyor. Milli irade bir devre mülk değildir. Önce bunu öğrenecekler. Bir taviz söz konusuysa, saldırının en şiddetli günlerinde neden taviz verilmemiştir? Buna cevap versinler.

CHP'nin İş Bankası'ndaki hisselerinin Hazineye devri

Hukuki açıdan bir problem yok.