24 TV'de Melik Yiğitel'in sorularını yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu: Ne zaman nerede Kur'an-ı Kerim okuyacağımıza Yunanistan karar veremez

Gündem Haberleri

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, TürkMedya Ankara Temsilcisi Melik Yiğitel'in gündeme dair sorularını cevapladı. İstanbul'un Fethi'nin yıl dönümünde Ayasofya'da okunan Kur'an-ı Kerim'den rahatsız olan Yunanistan'a da cevap veren Bakan Çavuşoğlu 'Sesini çıkartması saçmalıktır. Bize bu konuda en son akıl verecek ülke Yunanistan'dır' dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 24 TV'de TürkMedya Ankara Temsilcisi Melik Yiğitel'in gündeme dair sorularını yanıtladı.

Bakan Çavuşoğlu'nun konuşmasından satır başları:

ABD'deki olayları farklı açılardan değerlendirmek istiyorum bu konuyu. Polisin herhangi bir insanı, ırkı inancı ne olursa olsun bu şekilde öldürmesi kabul edilemez. Amerika'da beyaz polisin bir zenci Amerikan vatandaşını öldürdüğü ilk kez görülmemiştir. Daha önce de oldu. Yakın yıllarda da aynı şekilde olaylar patlak verdi. Maalesef burada devam eden bir ırkçılık var. Dolayısıyla bu cinayeti işleyen polisle ilgili de herkesin vicdanını rahatlatacak bir şekilde adaletin işlemesi gerekiyor. Bu şekilde bir vatandaşa muamele ve bu şekilde bir öldürme kabul edilemez. Burada adaletin yerini bulması gerekiyor.

"BURADAN İTİDAL ÇAĞRISINDA BULUNUYORUZ"

Bu cinayeti vandalizme dönüşmesi çok tehlikeli bir durum. Kim olursa olsun sadece Amerika değil, başka bir ülkede de vandalizme dönüşmesini biz doğru bulmayız. Bir an önce sağduyu hakim olur. Buradan itidal çağrısında bulunuyoruz. Askerin polisin bir ülke güvenliğini alır ama bu süreçte vatandaşla temas halindeyken dikkatli olunması gerekiyor. Gerginliği artırmamak gerekiyor.

Bu cinayeti vandalizme dönüşmesi çok tehlikeli bir durum. Kim olursa olsun sadece Amerika değil, başka bir ülkede de vandalizme dönüşmesini biz doğru bulmayız. Bir an önce sağduyu hakim olur. Buradan itidal çağrısında bulunuyoruz. Askerin polisin bir ülke güvenliğini alır ama bu süreçte vatandaşla temas halindeyken dikkatli olunması gerekiyor. Gerginliği artırmamak gerekiyor.

"ANTIFAYI TERÖR ÖRGÜTÜ İLAN EDİYORSA PKK/PYD'Yİ DE ETSİN"

Bu durumu fırsata çevirmeye çalışan gruplarda olur. Bunu ABD'de de görüyoruz. Antifa'yı Trump terör örgütü ilan etti. Bu ülkenin kendi kararıdır. Aynı Antifa Suriye'de Türk askerine silah doğrulttuğu zaman ve PKK/YPG safhına geçip bize saldırdığı zaman da Amerika gibi müttefiklerin de aynı hassasiyeti göstermesi gerekiyor. Bana dokunduğu zaman terör örgütü, Türkiye'ye veya başka ülkeye dokunduğu zaman gerek yok yapsın. Bu doğru bir yaklaşım değil. Antifa'yı terör örgütü ilan ediyorsan PKK/YPG'yi de etsin.

"AŞIRI SOL PARTİLER BU İDEOLOJİYE SAHİP"

Sağmış solmuş bizim herkesin görüşüne saygımız var. Ama ideolojiyi bahane ederek terör örgütü etrafında veya terör merkezli birleşmeye karşıyız. Aşırı sağ ve aşırı sol partiler de kendi ideolojilerine destek veriyor. Bunu Avrupa'da da görüyoruz. Özellikle aşırı sol partilerin bu ideolojiye sahip çıkarak terör örgütü PKK/YPG'ye destek verdiklerini görüyoruz. Orada görev yaparken bunları yaşadım. Terör örgütüyle görüşün ne olursa olsun mesafeni koyacaksın. Siyasi platformla terör örgütü arasında keskin bir çizgi olması gerekiyor. Türkiye'de de bu sorun var. Terör örgütünün güdümünden çıkamayan siyasi parti de var.

Antifa'da terör örgütü olabilir. Ama bize saldırırken de bu hassasiyeti gösterebilirler.

Amerika'da ve dünyada ciddi bir ırkçılık var. Benim öğrencilik yıllarımda da ırkçılık vardı. O zaman Türkler ve Müslümanlar gerideydi ırkçılık listesinde. 11 Eylül'e kadar. Şimdi bu ırkçılık devam ediyor. Bundan 30 yıl önce en liberal New York'ta bile ırkçılığı görebiliyorduk. Ama bugün geldiğimiz çağda ırkçılık yeniden hortladı. Amerika'da da Batı'da da dünyada da hortladı. Yabancı düşmanlığı var, Müslüman düşmanlığı var, göçmen düşmanlığı var. Kendisinden olmayana karşı nefret eğilimi var.

Bu olay en kısa zamanda durulur diye umuyoruz. Aklı selim bir şekilde bu dünyanın ırkçılıkla nasıl mücadele edeceğini konuşması gerekiyor. EKRİ, geçtiğimiz günlerde raporunu yayınladı. Raporda, Avrupa'da Müslüman ve göçmen karşıtlığından duyulan endişeyi vurguluyor. Bu ırkçılıkla mücadele için kurulmuş bir örgüttü. Dolayısıyla Amerika'da yaşanan bu olayın bir çok boyutu var. Her açıdan değerlendirip buna sebep olan ırkçılıkla ortak mücadele etmek gerekiyor.

"BU SAVAŞI HAFTER KAZANAMAZ"

Libya'da Hafter tarafı halen siyasi çözüme yanaşmıyor. Bunu yanaştırmayan ülkeler var. Hafter son zamanlarda saldırganlığını artırdı. Bunu gören Saraj hükümeti de karşı atakla artık Hafter tarafını püskürtmeye başladı. Birçok kritik bölgeyi ele geçirdi. Bu durum gösteriyor ki bu savaşı Hafter kazanamaz. Hafter dışarıdan destek almasa aslında hiçbir gücü yok. Burada dengede sağlayan biziz. Onların verdiği destekle Hafter Trablus'a girseydi bu bir sokak savaşına dönüşürdü. Ve sokak savaşına döndüğü zamanda yıllar sürer ve Libya'da felaket olurdu. Tüm dünya biliyorki Türkiye dengeleri değiştirdi ve dengeleri belirleyici oldu.

"ÇIKARLARIMIZI KORUMAK İÇİN GEREKLİ ADIMLARI ATIYORUZ"

Burada vizyonu ortaya koymak lazım. Bizim orada ve Akdeniz'de çıkarlarımız var. Bölgenin istikrarı bizim için önemli. Burada banane dediğin zaman yarın bu sorunlar size gelir. Yaptığımız hamleler zamanlayıcı oldu. Şimdi tüm dünya bizim askeri stratejimizi ve savunma sistemlerimizi konuşuyor. Bizim hiçkimsenin toprağında gözümüz yok. Ama çıkarlarımızı korumak için gerekli adımları gerektiği zaman atıyoruz, attık da. Bundan sonra da buna devam edeceğiz.

Burada askeri bir çözüm değil siyasi bir çözüm lazım. Bu dengenin sağlanması için Saraç hükümetinin siyasi üstünlüğü ele geçirmesini fırsat olarak görmemiz lazım. Hafter'i destekleyenler de artık sözde değil gerçek anlamda siyasi çözüme Hafter'i ikna etmesi lazım.

YUNANİSTAN'LA İLGİLİ SORUNLAR

Yunanistan Ayasofya'da Kur-an okundu diye sesini çıkarması saçmalıktır. Bize bu konuda en son akıl verecek ülke Yunanistan'dır




Etiketler : abd libya mevlüt çavuşoğlu türkmedya melik yiğitel