Huzurevinde hayatın ritmini yakalıyorlar

Karabük Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'ne bağlı huzurevi ve rehabilitasyon merkezinde kalan bireyler, spor, müzik ve resim etkinlikleriyle günlerini dolu dolu geçiriyor. Yücel Huzurevi'nde kalan 110 yaşlı, resim, müzik, el sanatları ve okuma yazma kurslarıyla sosyal ve psikolojik açıdan destekleniyor. Yazıköy köyündeki Safranbolu Engelsiz Yaşam, Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'ndeki zihinsel ve ruhsal engelli 32 birey de müzik ve halk oyunları eğitimleriyle sosyalleşiyor.

Yaşlılar spor, resim, el işi, müzik eğitimleriyle vakitlerini verimli geçirme ve ilerleyen yaşlarına rağmen kendilerini geliştirme imkanı bulurken, kurslarda edindikleri becerilerle motivasyonlarını artıran engelliler de fiziksel ve ruhsal durumlarında çok yönlü ilerlemeler kaydediyor.

Yücel Huzurevi Müdürü Recep Akar, bir hayırsever tarafından yaptırılan ve 2000 yılında hizmete açılan huzurevinde 110 yaşlıya hizmet verdiklerini söyledi. Yaşlıların barınma ve yeme içme ihtiyaçlarının yanı sıra sosyal ve psikolojik açıdan da desteklenmeleri için çalıştıklarını anlatan Akar, huzurevinde spor, resim, müzik, el sanatları ve okuma yazma kurslarının yapıldığını aktardı.

Akar, "Kurslarımızda yaşlılarımızın hayattan kopmadan sağlıklı ve huzurlu yaşamalarının yanı sıra sosyalleşmelerini amaçlıyoruz. Onların el becerilerini, hayata daha sağlıklı tutunmalarını sağlamak için var gücümüzle çalışıyoruz." dedi.

Resim usta öğreticisi Şule Vardar da huzurevi sakinleriyle eğlenceli vakit geçirdiklerini belirterek, yaptıkları resimlerle yarışmalara katıldıklarını anlattı. Vardar, bir nebze olsun yaşlıların dertlerini alıp götürdüklerini dile getirerek, "Burada birkaç yaşlımızın resimle hastalıklarını yenmesi beni çok etkiledi. Resim yapmak onlar için de sosyal aktivite oluyor. Burada çalışmaktan memnunum, kursiyerlerim de mutlu." diye konuştu. Müzik öğretmeni Seyran Yüksel ise yaşlılarla koro çalışması yaptıklarına değinerek, "Burada sosyalleşme, kendilerini müzikle ifade edebilme şansı buluyorlar. Türk sanat müziği de yapıyoruz. Müzik aleti çalma eğitimi vermiyoruz. Sadece Ali Amcamız ud çalıyor. Ben de bazen kemanla eşlik ediyorum." şeklinde konuştu.

"Daha rahat, güler yüzlü ve affedici oluyoruz"

İki yıldır huzurevinde yaşayan 64 yaşındaki Hasan Kurt, 5 yıl önce kendisine parkinson hastalığı teşhisi konulduğunu söyledi. Bocce sporuyla da ilgilendiğini belirten Kurt, "Elimin titremesi geçti. Unutkanlıklar geçmeye başladı. Resme de merakım vardı. Resim hocama, 'Hocam ben parkinson hastasıyım, elim titriyor ama resim de yapmak istiyorum.' dedim. Hocam çok yardımcı oldu. Sağ olsun onun sayesinde resme başladım. Resim bende alışkanlık yaptı, doyamadım. Rahatsızlıklarım yüzde 80 azaldı. İlaç kullanmamaya başladım. Resim beni alıyor, götürüyor." dedi.