KKTC'nin Pile-Yiğitler yol projesi ve uluslararası direnç

Gündem Haberleri

| Açık Görüş

Kaynak: Açık Görüş

Türk tarafı Kıbrıs'ta görev yapan Birleşmiş Milletler Barış Gücü'nün Rum tarafını memnun etmeye yönelik bir tavır içinde olduğunu ve Kıbrıs'taki varlığını ve itibarını zedelediğini değerlendirmektedir. Bu nedenle Ada'nın eşit ortağı olan Kıbrıs Türk tarafı Pile-Yiğitler Yolu'nun tamamlanması için gerekli çalışmaları, BMBG'den izin alarak değil BMBG'yi bilgilendirmek suretiyle başlatmıştır.

18 Ağustos tarihinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) arasındaki Yeşil Hatta bulunan Pile Köyü yakınlarında başlayan yol yapım çalışması sırasındaki Birleşmiş Milletler Barış Gücü'nün (BMBG) müdahaleci tavrı dikkatleri yeniden Kıbrıs'a çekti. BMBG askerleri yol yapımını engellemek için sabah saatlerinde yol yapılacak alana beton bloklar ve tel örgütler yerleştirdikten sonra araçlarını da KKTC topraklarına park etti. Bölgeye gelen KKTC emniyet güçleri ile yol yapımında yer alan iş makineleri ve Beyarmudu Belediyesi çalışanları BM'ye ait araçları ve beton blokları bölgeden dozer yardımıyla kaldırdı. Gelişmelerin ardından Rum tarafı Türkiye'yi suçlayan açıklamalarda bulunurken, BMGK üyelerince KKTC yetkilileri tarafından BMBG'nin bölgeden uzaklaştırılmasına dair kınama girişimleri ve KKTC ve Türkiye tarafından da BMBG'nin ikircikli tavrına yönelik açıklamaları gündemde yerini aldı.

Projenin muhtevası

Pile Köyü KKTC ile Kıbrıs Rum Kesimi arasındaki Yeşil Hat olarak da ifade edilen Birleşmiş Milletler Ara Bölgesi içinde yer alan dört köyden biridir. Pile, Türk ve Rum sakinlerin birlikte yaşadığı karma nüfus yapısıyla adadaki tek yerleşim yeri olması açısından önem taşımaktadır. Pile'deki nüfusun 800'den fazlasını Rumların, yaklaşık 500'ini ise Türklerin oluşturulduğu ifade edilmektedir. Köydeki Türk Nüfusu KKTC yasalarına tabiyken, Rum nüfus da Güney Rum Kesimi düzenlemelerine göre idare edilmekte, köydeki güvenlik ve asayiş BM tarafından sağlanmaktadır. KKTC tarafından köye ulaşım sadece kuzeydeki Beyarmudu Beldesinden sağlanırken Kıbrıs Rum Kesiminden Pile köyüne ulaşım Voroklini ve Larnaka ile İngiliz Üssünün bulunduğu Dikelya istikametinden kolayca yapılabilmektedir. Pile Köyü Güney Kıbrıs Rum Yönteminin Larnaka ile Aya Napa arasındaki ulaşım hattı üzerinde önemli bir konumda bulunmaktadır. Buradaki Rum nüfus da ulaşım imkanlarının kendilerine sunduğu ayrıcalıklardan faylanabilmekte, ancak tek bir ulaşım yoluna sahip olan Türk nüfus Ercan Hava Limanı ve Lefkoşa Kent merkezi gibi yerlere gidebilmek için daha uzun ve zahmetli olan Beyarmudu ve Dörtyol güzergahı üzerinden seyahat etmek zorunda kalmaktadır.

KKTC ise Yeşil Hat içinde bulunan Pile Köyündeki Türklerin insani ihtiyaçlarının daha kısa sürede karşılanabilmesi için Pile Köyü ile Lefkoşa'ya bağlı Yiğitler Köyü arasında bir karayolunu inşaatını projelendirmiş ve hayata geçirmiştir. Bu proje ile Pile'de yaşayan Kıbrıs Türklerinin KKTC'ye ulaşımını kolaylaştırılması hedeflenmektedir. KKTC Dışişleri Bakanlığı Pile-Yiğitler Yol Projenin insani nedenlerle geliştirildiğini ifade etmektedir.

BMBG provokasyonu

Birleşmiş Milletler, Pile Köyünün Yeşil Hat'ta bulunması nedeniyle KKTC'nin bölgede izin almadan çalışma yapma yetkisi bulunmadığını savunuyor ve 18 Ağustostaki yol yapımını engelleme çabasını bu gerekçeyle meşrulaştırmaya çalışıyor. Oysa ki KKTC Dışişleri Bakanlığı Pile-Yiğitler Yolu'nun tamamlanması için gerekli çalışmaların BMBG'yi bilgilendirilmesinin ardından başlatıldığını ifade etmektedir. KKTC Dışişleri Bakanlığı aynı zamanda Rumlar tarafından 1996 yılında inşa edilen Larnaka-Dikelya-Aya Napa yol yapımı ile 2004 yılında Rum tarafınca inşa edilen Pile-Voroklini yol yapımına BMBG tarafından izin verildiğini, bu çalışmalar sırasında Rum tarafının Türk arazilerini hukuksuz bir şekilde istimlak etmesine Kıbrıs Türk tarafının tüm itirazları ve protestolarına rağmen sessiz kalınarak çalışmalara izin verildiğini hatırlatmaktadır. Bu noktada BMBG'nin ikircikli tavrının altını çizen KKTC Dışişleri Bakanlığı yol çalışması için BMBG'nin bilgilendirilmesinin yeterli olduğunu, zira daha önceden Rum tarafına verilen yol yapım izinlerinin Türk tarafına verilmeyeceğine dair BMBG'nin siyasi tavrıyla ilgili bir beklentileri olduğunu dile getirmektedir.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik de yaptığı açıklamalarda BM Barış Gücü'nün Pile-Yiğitler Yol Projesinin yapım sürecine ilişkin tutumu kabul edilemez ve son derece yanlış bulduklarını ifade etti. Barış Gücünün Kıbrıs Türk tarafına yönelik tutumunu çifte standart içermekte olduğunu ifade eden Çelik, BMBG'nin tarafsızlığının sorgulanması gerektiğini ifade etmektedir.

Türkiye kriz bölgelerinde uluslararası müdahaleci aktörlerin güvenlik bürokrasisin saha elemanlarının kişisel ve kurumsal tutum, davranış ve tavırlarından kaynaklı çeşitli sınamalarla karşı karşıya kalmaktadır. ABD Merkez Komutanlığı ve çalışanlarının Suriye'deki uygulamalarının ülke güvenliğini tehdit eden sonuçları büyüyerek devam ederken BMBG'nin Pile'deki manipülatif müdahalesi Kıbrıs'taki BMBG aklının Kıbrıs Türk tarafına karşı geliştirdiği dışlayıcı ve ikircikli siyasi tavrın bir örneği olarak görülmektedir. Hatırlanacağı gibi 1990'lı yıllarda Kosova'da NATO görevi sırasında Alman Askeri İnzibat askerilerin Türk askerlerine karşı agresif yaklaşımları, Bosna Herkes'te BMBG'nde yer alan Hollandalı askerilerin Sırpların Srebrenitsa'da gerçekleştirdiği soykırımı kolaylaştırıcı rolü hala hafızlardaki tazeliğini koruyor. Uluslararası örgütlerin sahadaki güvenlik bürokrasisi Türk ve Müslüman kimliğine karşı gözle görülür bir tavır sergilemektedir. KKTC'nın Pile-Yiğitler Yol Projesinin yapımına BMBG'yi bilgilendirmekle yetinip başlaması BMBG'nin adadaki Türk karşıtlığının ortaya koyduğu bir durumun sonucu olarak değerlendirilebilir.

Rum tarafının iddia ve beklentisi

Rum basını KKTC'nin BMBG'nin engelleyici tavrına müdahalesini bir saldırı olarak nitelendirirken, müdahalenin arkasında Türk askeri olduğunu iddia etti. Öte yandan Yunan kökenli Amerikalı Kongre üyesi John Sarbanis ise Pile'deki durumu Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtlığı üzerinden değerlendirerek Kıbrıs Türk tarafının barış müzakerelerini bozma niyeti olarak yorumladı. Öte yandan bazı Rum ve Yunan çevreler, Türkiye'nin Vilnius'taki NATO Zirvesinin ardından Kıbrıs meselesini müzakere etmeye istekli olduğunu ancak yol yapım çalışmasıyla birlikte bu müzakere niyetinin provoke edilmeye çalıştığını iddia etmektedir. Görüldüğü gibi Rum tarafı pozisyonunu hemen Türkiye'yi suçlayacak bir kurgu üzerine inşa etmektedir.

BMGK'nin kınama kararı ve Rusya'nın tavrı

İngiliz Hükümetinin olayların hemen ardında KKTC'nin BMBG'ne müdahalesini kınamak için bir taslak belge hazırlayarak BMGK'nın 15 üyesine teslim ettiği ancak Rusya'nın bunu taslak metnin görüşüleceği toplantıyı 4 gün ertelediği biliniyor. Teknik bir gerekçeyle izah edilmeye çalışılan bu durumun siyasi bir tavır içerdiği de söylenebilir. Her şeyden önce Rusya ABD, İngiltere, Fransa'dan ve Çin'den ayrışarak GKRY'ne karşı bir şekilde parmak da sallamaktadır. Bunda temel gerekçe hem Yunanistan hem de GKRY'nin Rusya-Ukrayna Savaşıyla birlikte Rusya'ya karşı aldığı siyasi pozisyonla ilişkilendirilebilir. Rusya'nın görüşmeleri ertelemesi tavrına karşın BMGK Güvenlik Konseyi Pile olayları konusunda 21 Ağustos tarihindeki görüşmenin ardından KKTC'yi sert bir şekilde kınadı. Rum tarafı ve Yunanistan'ın istediği şekilde Türkiye'nin adı kınama kararında geçmedi. Türkiye'nin kararda adının geçmemesinin Rusya'nın rezerviyle ilgili olduğu değerlendirilmektedir. Bilindiği gibi Rusya 2022 yılında GKRY'ye ilk defa Müslüman bir büyükelçi atayarak Kıbrıs meselesinde revizyonist bir siyasete geçtiğinin sinyallerini vermişti. Geçtiğimiz günlerde KKTC'de bir Rus Konsolosluk Ofisinin açılacağı haberleriyle birlikte Rusya'nın Kıbrıs politikasındaki esneme müşahede edildi. Ancak, Rusya'nın toptancı bir politika değişikliği yapacağını beklemek erkenci ve yanıltıcı bir yaklaşım olarak görülmelidir. Bütün bunlarla birlikte Kıbrıs meselesinin çok kutuplu dünya düzeninde farklı jeopolitik durumlarla ilişkilendirilmesinin hem KKTC hem de Türkiye için imkân ve fırsatlar sunabileceği değerlendirilebilir. İhtiyaç duyulan şeyin iki devleti çözüm önerisindeki ısrarcı politika olduğu görülmektedir.

Türk tarafı Kıbrıs'ta görev yapan Barış Gücü'nün Rum tarafını memnun etmeye yönelik bir tavır içinde olduğunu ve Kıbrıs'taki varlığını ve itibarını zedelediğini değerlendirmektedir. Bu nedenle Ada'nın eşit ortağı olan Kıbrıs Türk tarafı Pile-Yiğitler Yolu'nun tamamlanması için gerekli çalışmaları, BMBG'den izin alarak değil BMBG'yi bilgilendirmek suretiyle başlatmıştır. Pile yolundaki çalışmalar 20 Ağustos itibariyle KKTC tarafından askıya alındı. Ancak KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, "Pile-Yiğitler Yolu Projesinden geri dönüş olmayacak. Bir komployla karşı karşıyayız. BM bizi engellemeye kalkmasın, bu yolu biz yapacağız. Kararlılığımızdan geri adım atmayacağız." şeklinde açıklamalarda bulunarak projenin devam edeceğini işaret etti.




Etiketler : Pile-Yiğitler yol projesi Türk tarafı Kıbrıs ahsin Ertuğruloğlu Pile-Yiğitler Yolu