TRT1'in yenilenen yüzü

Hz. Mevlana'ya ait olduğu ifade edilen bu sözdeki kıyafet (dış görünüş) meselesi 'ilk bakışta' mazruf kadar zarfın da önemine işaret...

Aynı şekilde, bir ürünün muhtevası kadar sunumunun da dikkat çekici olması modern pazarlama taktiklerinden...

Gastronomide 'şefin imza tabağı' da böyledir; lezzet mükemmel, sunum iştah açıcı olmalıdır.

Marketlerdeki paketli ürünlerden tutun da reklam ve medya sektörüne kadar, göze çarpan olmak hedefler arasında değil midir?

Hayatımızdaki her nesnenin bir dizaynı, tasarımı var.

Evlerimizde en çok muhatap olduğumuz iletişim araçlarından biri olan televizyon için de bu böyledir.

İyi tasarlanmış, sıcak renklerden oluşan ve gözü yormayan bir ekran 'ilk bakışta' seyirciyi elde tutmanın birinci adımıdır.

Bu bağlamda birkaç aydır 'Özü sözü insan' mottosuyla yayınlarını sürdüren TRT ailesinin en kıymetli markası, bir numarası TRT1 önceki akşam yeni kimliğiyle izleyicileri karşıladı.

İlk bakışta TRT1 logosunun ekranda sağ üstten sol üste alındığını fark ettik.

Müzik geçişleri belirginleşmiş, sade ve net biçimde muhtevayı ön plana çıkaran bir ekran tasarımı yapılmış.

Yeni yıla yeni yüzle giren TRT, Türkiye'nin bir dünya markası.

Pek çok dilde, dünyanın pek çok coğrafyasına ülkemizin sesini, sözünü ulaştırıyor.

Bu bakımdan, mazruf kadar zarfa da önem verilmesi değerli...

SAFİYE Mİ GÜLBEN Mİ?

TRT1'de başladığından beri izlediğim iki dizi var; Uyanış: Büyük Selçuklu ve Masumlar Apartmanı.

Birincisi ile alakalı izleyici olarak tek şikayetim, aşırı şiddet kullanımı...

Dizinin yarısı neredeyse 'pusu kurma ve kılıçtan geçirme' üzerine şekilleniyor.

Herkesin ekran başında olduğu bir saatte bunca şiddetin, kan gösterisinin fazla olduğu kanaatindeyim.

Sonuçta insan gözünden kirlenmeye başlar!

Evet, savaş sahnesi savaş sahnesidir, inandırıcı olmak zorundasınız... Ne kadar yumuşatarak verebilirsiniz ki!

Ama yaklaşık iki buçuk saatlik dizinin neredeyse yarı zamanını (her hafta) pusu ve kılıçtan geçirme üzerine kurmak...

Masumlar Apartmanı nev-i şahsına münhasır karakterleri ve konusu itibariyle rakiplerinden ayrılan bir dizi.

Dizinin en çok konuşulan karakteri Safiye'yi oynayan Ezgi Mola performansıyla (haklı olarak) epeyce övgü aldı.

Bana sorarsanız Gülben'i canlandıran Merve Dizdar da Ezgi Mola'dan geride değil.

Çoğu zaman harikalar yaratıyor; ki doğaçlama yaptığını düşündüren sahnelerde gerçek bir oyunculuk gösterisi izliyoruz.

Bu dizide ısınamadığım tek karakter, kusura bakmasın, Birkan Sokullu'nun Han karakteri...

Kaç bölüm geçti, hala nasıl bir performans sergileyeceğine karar verememiş, konsantrasyonu dağılmış, rolüne adapte olamamış duruşu ve donuk bakışları var.

Konu dizilere kaymışken...

TV8'de yayınlanan Kırmızı Oda'yı birkaç bölümden sonra terk etmiştim!

Hem de Binnur Kaya gibi sıkı bir oyuncuya rağmen.

İnsanı gam yüküne çevirip, psikolojik baskı eşiğini kemiren Kırmızı Oda'ya kumandam kapalı.

BEDİR ACAR