Prof. Dr. Mehmet Çelik

12 Eylül Askeri Darbesi, Cumhuriyet döneminin en kanlı, en acılı ve sonuçları itibariyle en ağır darbesidir. 

Darbenin zeminini CIA ve MOSSAD başta olmak üzere dış istihbarat örgütleri hazırladılar. 

Ülkede sağ-sol terör örgütleri, ne huzur bıraktılar ne de can güvenliği… 

Siyasetçiler ise, birbirlerini yemekle, terörden beslenmekle meşguldüler… 

Zaman zaman ah şu hafta benim taraftan şöyle ses getirecek birileri öldürülse diye, el açıp bir dua etmedikleri kalıyordu… 

Medya ise, daha ne duruyorsunuz manşetleriyle askere davetiye üstüne davetiye çıkarıyorlardı!.. 

12 Eylül 1980 gününden itibaren 1987’lere kadar Türk medyası her darbeye güzellemeler yaparak, durumu idare etti… 

Darbe gecesine ait ve hiç unutamadığım bir hatıramı aktarayım: 

11 Eylül 1980 günü Ankara’dan Elazığ’a dönüyordum. Hazar Turizm’le ve otobüsün 43 koltuğu da doluydu. 

Otobüs yolcusu… Kadın-erkek, genç-yaşlı, cahil-alim Elazığlı, Bingöllü, Tuncelili… 

Kısaca her yönüyle Türkiye karması… 

Sabah’ın 04:00’ne doğru otobüsümüz Malatya il sınırlarına girdi. Aniden şoför sert bir fren yaptı, tüm yolcular sarsılarak uyandılar… 

Herkes bir kaza oldu diye endişeli şekilde etrafa bakışırken, şoför otobüsün iç lambalarını yaktı ve radyonun sesini sonuna kadar açtı!.. 

Evet, askeri darbe olmuştu ve silahlı kuvvetlerin bildirisi okunuyordu!.. 

Bir anda 43 kişilik otobüsten topluca bir ses yükseldi: 

Ya Rabbi, Sana şükürler olsun!.. 

Evet, tüm Türkiye’nin beklentisi bu idi!.. 

Bana bu askeri darbenin suçlularını sıralar mısınız derseniz birinci sıraya siyasileri korum!.. 

3-5 oy için, siyasetçinin yapmayacağı şey yoktur!.. 

Yaşadıklarım ve hayat tecrübem bana bu gerçeği gösterdi!.. 

Buradan kimse bir polemik konusu çıkarmasın… Sıralamanın devamı var: Asker, dış istihbarat örgütleri, üniversiteler, sendikalar… hepsinin hatırı sayılardan fazla tuzlar var çorbada!.. 

Ama, kimse siyasetçileri konuşmuyor!.. 

Özellikle, gelenler-gidenlerin defterlerini açmıyor!.. 

Atatürk ve İnönü hariç!.. 

Şu anda Atatürk de hedef tahtasından indirildi… İyi de oldu tabi!.. 

Bir kaldı, İnönü!.. 

Haydi hayırlısı!.. 

Siyasetçilerin kendilerinin yazıp, kendilerinin oynadıkları bu tiyatro oyunlarına da TARİH diyorlar!.. 

Bilesiniz!..