Ahmet Yenilmez

Ahmet Yenilmez

Adı Börteçine olsun!

Cep telefonu, internet, havaalanları, yüksek hızlı tren derken, İstanbul’dan neredeyse 24 saat süren otobüs yolculuğu ile memlekete giderken şimdi bir saat 15 dakika da memlekete varmak! 

Boğaz vapurundan kuşlara simit atarak karşıdan karşıya geçmek de güzel şimdi iki dakikada hem de boğazın altından karşıdan karşıya geçmek de... 

İtiraf edeyim, ben Avrasya Tünelinden ne zaman karşıdan karşıya geçerken tırsıyorum arkadaş, zaten uçağa zor bela alışmışken suyun altında yolculuk... 

Sanırım bu nesilsel bir problem! 

Öyle ya, ayağın yere toprağa basacak, hem de öyle yarım yamalak değil sapasağlam basmalı! 

Bizim nesil böyle büyümüşken, İstanbul’dan İzmir’e Eskihisar’da feribot kuyruğunda bekleyerek, hele bayram arefesi ya da bayram dönüşüyse, kuyrukta birkaç saat uyumadan yolculuk yaparken, şimdilerde üç buçuk saatte İzmir’e gitmek! 

1974’te çocuktum, ama aklı eren, aklı başında, ne konuşulduğunu bilecek yaştaydım! Kıbrıs Barış Harekatı sırasında ülkemize uygulanan ambargoyu dün gibi hatırlıyorum! Hadi o tarihe  eski dediniz, 2000’li yılların başında bile, Avrupa ve ABD’nin, “Bizden parayla aldığınız silahları PKK’ya karşı kullanamazsınız” tehditlerini hemen hemen herkes, bir ömür unutmayacaktır! 

Şimdi hava araçlarımız var, üstelik de insansız hava araçları! Savunma sanayimizde yerli üretim %70’lerin üzerine çıkmış durumda, Katar’da üssümüz var dünyaya, “Dünya 5’ten büyüktür” diyerek Libya ile o şımarık, zalim 5’e rağmen anlaşma yapmaktayız! 

Peh peh peh! 

Sizi bilmem, ama benim bünye daha bu hıza alışamamışken şimdi yerli araba! 

En çok da farlarına vuruldum, karanlığın arasında yanan farlarıyla bana Bozkurt’u hatırlattı! 

Tıpkı, Ergenekon’dan çıkışta bize mihmandarlık yapan Bozkurt.. 

Börteçine! 

Destanda, Türkistan'da çeşitli sebeplerle yaşanan göç yolunda yolumuzu demirden dağlar kestiğinde, bize yol gösteren Börteçine! 

En büyük hayali, “Ah şöyle bir Murat 124’ümüz olsa” olan bendeniz için bu bünyeyi uçurur dostlar! 

Düşünsenize, bir iki saniyede 100 kilometreye çıkıyor! 

Yetkililer bu arabaya hangi ismi koyarlar bilmem, ama benim gönlümde, adı Börteçine olacak! 

Çünkü öyle bir zamanda geldi ki, dört bir yandan yollarımızın kesildiği anda, şah damarımıza çöküldüğü anda geldi! 

İmanım gibi inanıyorum ki, bu hızla Börteçine bu milleti çağlar ötesine uçuracak inşallah! 

Doğumunun 146. ölümünün 83.yılını dualarla andığımız merhum Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşı’mızda “Korkma” diyor! 

Türkistan’da, geldiğimiz diyarlarda dikili Orhun Anıtları’nda dedemiz, “Türk Oğuz beğleri, ulusu, işitin: Üstte gök çökmese, altta yer delinmese senin ilini, töreni kim bozabilecekti” diye çağlar ötesine, bize sesleniyor! 

Börteçine geldi! 

Hoşgeldi! 

Hep beraber düşelim ardına!