Prof. Dr. Mehmet Çelik

10 Aralık'taki şu Nobel Edebiyat Ödülü törenindeki rezaletle ilgili hem bu sütunda yazı yazdım, hem de Sıradışı Tarih Programı'nda Sayın Turgay Güler’le konuyu masaya yatırdık. 

10 Aralık akşamı Ülke TV’deki bu programda hem Avrupa’nın kültürel genetiğine dikkat çektik, hem ağır ve sert eleştirilerde bulunduk… Ardından da Milli Eğitim Bakanlığı’na çağrıda bulunduk.. 

Dedik ki, şu sömürgecilik tarihini lise ve üniversite ders müfredatları içerisine koyun!. Yeni yetişen nesillerimiz tarih boyunca tüm dünyayı kan ve gözyaşına boğan bu Avrupalı beyaz adamın gerçek yüzünü görsün!.. 

Teolojik anlamda kilise ve Hıristiyanlığı bilim adamlarımız çalışıyorlar, biraz da kilisenin sömürgecilik ve katliamlarda oynadığı rolü de görsünler!. 

Özetle, bu program haddinden fazla ses getirdi ve izleyiciler, bu tür programlara devam etmemiz hususunda da isteklerde bulundular… 

Ayrıca gazetede de bu konuları işlememi istediler. 

Ben de istekleri makul ve gerekli gördüm. Birkaç makale yazmaya karar verdim. 

Bugünkü yazımız, subasmanı olsun, giriş mahiyetinde, bir çerçeve yazısı olsun. 

Avrupa’nın Günah Galerisi’nin tarihçe kısmını televizyon programlarına bırakalım, son yüzyıldaki marifetleri(!)ni birkaç yazıda özetlemeye çalışayım. 

Avrupa tuhaf ve karmaşık bir kıta… Ekonomisi, siyasal yapısı ve dünya dengelerindeki etkinliğiyle kolay kolay, düz mantıkla  açıklanabilecek, sağlıklı analiz edilebilecek bir kıta değil!.. 

Coğrafi keşiflerle dünyanın alın terini sömüren, bu uğurda dünyanın dört bir tarafında en korkunç soykırımlar gerçekleştiren de bu Avrupa!.. 

Yetmedi, son derece korkunç ve faturaları da çok ağır olan İkinci Dünya Savaşı'nı da çıkaran bu Avrupa!.. 

İkinci Dünya Savaşı'nın sebebi de, gasp ettiklerini paylaşmada anlaşamadıkları için, kendi aralarında çıkardılar… 

Sadece şu İkinci Dünya Savaşı'na, sebep ve sonuçlarına bir göz atarsanız, neyin ne olduğu kendiliğinden ortaya çıkar ve fazla kafa yormadan hakikat anlaşılır. 

Hiç düşündünüz mü, Avrupa’daki kömür ve demir maden ve işletmeleri nedeniyle birbirlerini yiyen, II. Dünya Savaşı tabir edilen, 50 milyonu aşkın insanın hayatını kaybettiği, tüm Avrupa şehirlerinin yerle bir olduğu korkunç yılları!.. 

Sebep, kömür ve demir!.. 

Evet, evet… şaşırmayın!.. 

Avrupa’daki kömür ve demir işletmeleri nedeniyle birbirlerine girdiler!.. 

Tıpkı köpeklerin kemik paylaşımlarındaki kavga nedeni!.. 

İnsanın inanası gelmiyor, değil mi?.. 

Hani şu meşhur filozofların, edebiyatçıların, hukukçuların, sanatçıların yetiştiği hümanist Avrupa!.. 

Evet, evet... Aynen o Avrupa!.. 

Anlaşılsın diye meşhur bir anekdotla sahnede canlandıralım. 

Mevlana Hazretleri, müritleriyle yürüyormuş… Yolda biribirleriyle oynaşan üç-beş köpek görmüşler. Müritlerden biri ne güzel oynuyorlar demiş… Mevlana Hazretleri gülümseyerek, 'Hele bir kemik atın ortaya, bakın o zaman ne yapacaklarını” diye cevap vermiş.