Aybars Hünalp

Türkiye’de sezon Süper Kupa finaliyle başladı. Merakla beklenen VAR uygulaması ilk maçtan gündeme oturdu. Hakemlik konusunda ilgi çekici çalışmaları olan eski hakem ve S SPORT yorumcusu Murat Fevzi Tanırlı’ya Süper Kupa finalinde yaşananları sordum. Bakın neler söylüyor:   

✦ 

VAR mısın YOK musun derken beklenen gün geldi çattı. Dünya Kupası’nda çok önemli seviyede başarı sağlayan, herkesin aklında ve gönlünde olumlu yer eden video yardımcı hakem Türkiye sınırlarına G.Saray-Akhisar Belediye Süper Kupa finaliyle merhaba dedi. 

✦ 

“Herkes kendi hak ettiğini yaşar” cümlesi halk arasında çok yaygın kullanılır. VAR ile ilgili Dünya Kupası’nda yaşanan örnekleri herhangi bir futbolsevere sorsanız, ilk tepkisi “Mükemmel penaltı kararları oldu. Kaç tane penaltıyı hakemler atlamıştı ki video yardımcı hakem devreye girip kurtardı” diyecektir. Daha detaylı izleyen bir başka futbolsever ise “İspanya-Fas ve Güney Kore-Almanya maçlarında ofsayt diye iptal edilen goller, video hakem sayesinde gole dönüştü tekrar” diyecektir. Bu iki ana konu etrafında herkes odaklanmışken, hakem konusundaki hoşgörü yaklaşımı “dünya ile tamamen zıt olan” yurdum, VAR ile tanışmayı da sıra dışı pozisyonla yapmış oldu. Dünya Kupası’nda oynanan 64 maçtan “1” tanesinde bile bariz gol şansı tartışması oldu mu? Hayır. Aslında evet ama gündeme gelmedi. Fransa-Arjantin maçında Fransa’nın bir atağında net bir şekilde tartışılabilecek bir pozisyon vardı, İranlı hakem Faghani atladı, VAR da karışmadı. 

Hakemin en çok konuşulduğu ülke malumunuz Türkiye. Hakeme art niyetli yaklaşımın en çok olduğu ülke de malumunuz Türkiye. Hakem hatası konusunda kendisine yapılınca feveran edip, rakibine yapılınca “Hakemler kaçırabiliyor, anlık karar zor, onları da anlamak gerek” ikiyüzlülüğüne sahip ülke de malumunuz Türkiye. 

Ne demiş atalarımız? Ne ekersen onu biçersin! “VAR gelecek ve futbol gündeminin her daim 1.sırasına konulan hakemleri tartışmak sona erecek” beklentisinde olanlar için tokat gibi cevap geldi daha ilk maçtan. 

✦ 

VAR’ı iyi anlamak gerek. “Skandal karar” dışındakilerde düzeltmeye gitmeyeceğini, hakemin kulağına “pozisyonu tekrar incele” dese de nihai kararı hakemin vereceğini unutmamak gerek! Türkiye’ye VAR konusunda bundan daha güzel mesaj verecek bir başlangıç olamazdı. Demet Akbağ (Belediye başkanının karısı), Altan Erkekli (Belediye Başkanı) ve Yılmaz Erdoğan’ın (Deli Emin) başrollerinde olduğu Vizontele filmindeki sahne gibi oldu başlangıç. Belediye Başkanı köye televizyon getirmek için elinden geleni yapar, nihayet tüm hazırlıklar tamamlanır ve  yayına başlayacağı ilk gün herkes toplanır. Heyecan doruktadır. Başkanın evi tıklım tıklım şekilde o anı beklemektedir. Görüntü ekrana gelmeye başlar ve ilk yayında belediye başkanının oğlu Rıfat’ın askerde şehit düştüğü haberi ekrana yansır. İşte bizdeki VAR da tam öyle bir şey! 

Süper Kupa finalinde Rodriquez’in pozisyonu “skandal karar” tanımına girmekte midir? VAR’ın müdahalede bulunacağı 4 ana konudan birini kapsıyor mu? Skandal karar denilen pozisyon “sana göre bana göre” yorum farkı barındırmayacak berraklıkta olmalıdır. 

1-Rodriquez’e faul yapılmasaydı Vrsajevic yetişebilir miydi? 

2-Rodriquez’in kaleye uzaklığı ne kadardı? Bu uzaklık nedeniyle “topu sürerek kaleye ilerleyecek bir oyuncuyla topsuz şekilde direkt depar atıp koşacak oyuncu” düşünüldüğünde nasıl bir pozisyon doğabilirdi? 

3-Kalecinin pozisyonu neydi? 

4-Topun hızı ve yönü neydi? 

Kabaca bu 4 sorudan her birinde dahi “bariz” cevabında hemfikir olunamıyorsa VAR’ı eleştirmek yanlış. Hatta hakemi dahi eleştirmek de sağlıklı değil. Çünkü konuda VAR yapması gerekeni yaptı, “muhtemel kırmızı kartı” atlamamak için uyardı. Bitti görev. Gerisi hakemin yorumuna kalıyor. “Genel kanı” kırmızı olduğu yönünde. Hiç itirazım yok ama dediğim gibi “genel kanı”. Ben de diyebilirim ki “kaleye mesafe 30 metre civarındaydı ve Vrsajevic deparla yetişebilirdi.” Aksini iddia edemezsiniz çünkü yaşanmadı. Ama ihtimal dahilinde mi? Evet. Dolayısıyla VAR ile hakem arasında skandal karar birlikteliği yok. Herhangi biri yukarıdaki maddelerden birinde şerh düştüğü anda “skandal karar” tanımından çıkar. 

Bir musibet bin nasihatten iyidir demişler. Çok güzel oldu, çok! Teşekkürler Cüneyt Çakır, teşekkürler Bülent Yıldırım!