Ahmet Yenilmez

Ahmet Yenilmez

Balıkesir Alaca Mescit Anıtı’ndaki yanlış düzeltilmeli!

Farkındasınızdır  geceden sabaha içte ve dışta hiç gece uykuya yatarken dünyamızda olmayan yeni yeni olaylarla karşılaşıyoruz!

Tam, “İdlib’de barış sağlandı, en azından insanların başına bombalar yağmayacak, bu kışta kıyamette evinden ocağından olmayacaklar” dedik, güne Suriye rejim güçlerinin sekiz askerimizi şehit ettiği haberiyle uyandık!

İçimiz yandı...

Hem de, Elazığ, Malatya depremindeki şehitlerimizin kırkı çıkmamışken, tüm ayrılıkları bir tarafa bırakıp acıyı ortak acı yapıp, en azından bu toplu hassasiyetle acımızı hafifletmeye  çalışırken!

Elazığ’da yıkıntılar arasında dolaşırken ağlayan bir genç görmüş, depremde bir yakınını kaybettiği zannıyla yanına yaklaşıp, “ Kardeş geçmiş olsun” deyip yanına oturmuştum, meğer kardeşimiz Tunceli’den gelmiş!

“Sabri ağabey ben Dersimliyim Aleviyim , duyar duymaz yedi sekiz arkadaş geldik. Burada bir aileyi çıkardık hastahaneye götürdük, ama ne yazık ki öldüler”!

Ordu’dan idareciler, tüm Elazığlı kardeşlerimizi evlerimizde ağırlamaya hazırız diye, seslendiler!

İşte, tam da bu duygular içindeyken geldi, sekiz Kınalı Kuzumuzun şehit haberi!

100 yıl önce şah damarımıza dayananlar yine bir araya geldiler, yine şah damarımıza çökmeye çalışıyorlar!

Tam da bugünlerde şahit olduğum bir ihmalimizi de arz etmek isterim!

Bu ihmal, dünümüzle de bugünümüzle de alakalı ve çok önemli, çünkü bugün yaşadıklarımızın tek çaresi dünü çok iyi bilmek, dünden çok iyi ders çıkarmakla olur!

Elazığ’a gitmeden önce merhum Mehmet Akif Ersoy’un Balıkesir’e gidip,  Zağanos Paşa  Camii'nde Milli Mücadelemizi ateşleyen konuşmayı yapmasının 100.yılında (23 Ocak 1920) “Gitme Ey Yolcu” tiyatro oyunumuzu sahnelemek üzere Balıkesir’deydim!

Balıkesir Milli Mücadele Müzesi’ni gezip, nefeslenmek için Alaca Mescit önündeki çay ocağına oturduğumda karşımda bir anıt gördüm!

Anıtta, “15 Mayıs 1919’da İzmir’e asker çıkarıp yurdumuzu işgal eden Yunanlılardan, milletimizin İstiklal ve istikbalini kurtarmak için teşkilatlanan Balıkesirliler, Alacamescid isimli bu camide, 19 Mayıs 1919 tarihinde toplanıp silahlı mücadeleye karar vermişlerdir“  yazısını okuduğumda içimden, “Ne garip bir tevafuk” diye geçirmiştim!

Oyun sonrası çay içmek için gittiğimiz pastanede, uzun zamandır görmediğim bir dost yanıma geldi, “Ahmet Bey, siz tarihi konularda çok hassassınız, bizim Alaca Mescit’te bulunan anıttaki tarih, sonradan değiştirildi, bunun düzeltilmesini dillendirir misiniz?“ dediğinde çok şaşırdım!

Sabah ilk işim Alaca Mescit’e gitmek oldu, gördüm ki gerçekten tarihte bir rakam sonradan değiştirilmişti ve hala yeri de belliydi!


Daha sonra Balıkesirli tarihçi bir dostumda, yapılan değişikliği belgeleyen vesikayı da gördüm (Balıkesir Üniversitesi Atatürk İlkeleri İnkılap Tarihi okutmanı Sayın Zekeriya Özdemir’in hazırladığı Milli Mücadelede devleşen il Balıkesir) !

İmdi!

“Bir günden ne çıkar, üstelik de çok güzel bir tarihe tevafuk ettirilmiş” diyebilirsiniz , işte bunu dediğimiz taktirde o güne, o günün ruhaniyetine halel getirir, o günkü kahraman ecdadımızın aziz hatırasını da incitmiş oluruz!

Dahası da var!

Balıkesir Milli Mücadele Müzesi’ni ziyaretimde gözlerim bir kahramanı aradı, lakin bulamadı!

O ismi yazmadan önce, ilk adım atılıp bu yanlışlık düzeltilmeli ve milletin arasında yaşatılan gerçek tarihle resmî tarih barışmalıdır!

Başımıza ne geldiyse, resmî tarihle, milletin sinesinde yaşayan tarih çeliştiği için geldi!