Prof. Dr. Mehmet Çelik
Geçen hafta Sayın Cumhurbaşkanımızın kızı Sümeyye Erdoğan’la Selçuk Bayraktar’ın nikah töreni vardı. Yahya Kemal Beyatlı Kültür Merkezi’nde oldukça kalabalık, ama son derece sade bir törenle hayatlarını birleştirdiler.
Düğün değil, nikah töreniydi.
Çalgı-çengi yoktu… Alkol yoktu… Oyun, şamata yoktu. Sadece Kuran-ı Kerim okundu, Sayın Cumhurbaşkanı kısa bir konuşma yaptı…
Hepsi bu…
Hatta, nikah törenine çelenk gönderilmemesi de istendi davetlilerden. Çelenk yerine Mehmetçik Vakfı'na, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'na, Türk Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfı'na bağış yapılması istendi…
Buradan nasıl “ekmek” çıkarırız derdine düşen muhalefet, önce şehitler üzerinden salvo denemelerine başladılarsa da, bu tutmadı.
Hayali düğün, eğlence lafları havada kaldı… Çünkü düğün yapılmadı… Sâde bir nikah töreni icra edildi…
Şehit edebiyatı ise, bıyık altından gülümsemelere sebep oldu… Milletin ekseriyeti, bunların birçoğunun gönlünün şehitlerden yana değil, Hendekçi Arkadaşlardan yana olduğunu çok iyi bilmektedir...
Bu yüzsüzlüğün tutmayacağını bildikleri için, düğün edebiyatını bırakıp, sosyal medyada Genelkurrmay Başkanı Sayın Hulusi Akar’a saldırmaya başladılar.
Sayın Akar, devletin tüm zirvesiyle beraber (Eski Cumhurbaşkanı Sayın Gül dahil) bu törene iştirak etmiş ve onlarla beraber nikah şahitliğinde bulunmuştu.
Bu tablo, milletin hep özlediği bir tabloydu. Millet zirvede kavga, küskünlük istemiyor… hele hele şu zor günlerde, hiç istemiyor.
Millet, bu tablodan son derece memnun olurken, bunların uykuları kaçtı…
Şehitler geliyor, Komutan düğünde, Saray’ın askeriymiş, biz Atatürk’ün sandık… gibi ucuz ve çirkin ifadelerle Sayın Akar’a saldırmaya başladılar.
Halbuki Sayın Akar Çukurca’da şehit olan Üsteğmen Burak Abikebahşi ve Mekan Şahin’in de cenaze törenlerinde bulunmuştu…
Bu hendeksever arkadaşlar, aynı günde sanat camiasının vur patlasın, çal oynasın düğünlerine tebrik telgrafları gönderirken ne hikmetse şehitler akıllarına gelmiyor…
Milli Ordu’nun şerefli komutanlarına kağıttan kaplan diyen bu güruh; askerin darbe yapanını, milli iradeye karşı çıkanını sever…
Milli İradenin yanında duranından hazzetmezler!..
Millet de bunlardan hazzetmiyor… 65 senedir hâlâ akıllanmadılar!