Ahmet Yenilmez
Ne denir bilmem, dünyanın hiçbir ülkesinde yaşanmayan bu acayip halin bizim ülkemizde yaşanıyor olmasına ne denir, ne söylenir..?
Şöyle, bir geçmişe gidersek, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, mektepten mezun olur olmaz, başta Trablusgarp olmak üzere Suriye, Irak cephe cephe dolaşmış!
“Bağımsızlık benim karakterimdir “ diyerek kendini tarif etmiş, “Ya İstiklal ya ölüm” diyerek Milli Mücadele’yi başlatmış!
Tabiri caizse, yangın yerinden kurtarabildiği Anadolu coğrafyasında, bir devlet kurmuş!
Çağın gidişatını iyi okuyup yeni kurulan devletin yönetim şeklini Cumhuriyet yapmış, bu devleti de gençlere emanet etmiş!
Hatay, Musul, Kerkük, Batum’un, gönlünde çizdiği Misakı Milli sınırlarının dışında kalmış olmasını, hazmedememiş !
Dahası ağır hasta olmasına rağmen, yataktan kalkmaması gerekirken, kalkmış uzun bir yolculuğa çıkıp, tarihçilerin ifadesiyle adeta ölümü davet etmiş!
Milletine olan sevdasından çok partili demokrasiye geçmiş, ilk partiyi kendi kurup ilk genel başkanı olduğu partisinin adını da Cumhuriyet Halk Partisi koymuş!
Gelelim, 22 Mayıs 2010 tarihine, ama eksik ama fazla, günahıyla sevabıyla o güne kadar gelebilmiş partinin başına, Türk siyasetinde görülmemiş bir kaset operasyonuyla, bir bakıyoruz tüm memuriyet hayatı vasat geçmiş bir isim, Kemal Kılıçdaroğlu geliyor!
İşte, ne olduysa bu tarih ve bu değişiklikle oluyor!
Bir önceki Genel Başkan Sayın Deniz Baykal’ın, “Şeyh Edebali “ dilinin yerini Marksist, Leninist, Stalinist bir dil alıyor!
Yetmiyor, kurucu genel başkanının ilk Cumhurbaşkanı olduğu parti, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni bölmek için kurulmuş Marksist, Leninist, Stalinist bir terör örgütünün -en ehven ifadeyle- ölmüş kurucularından birisinin yaşam hakkını savunan bir zatı, ülkenin en fazla seçmeninin olduğu İstanbul’a il başkanı yapıyor!
Tahmin edileceği gibi, bu il başkanının köprü vazifesi gördüğü birtakım ittifaklar yapılıyor...
Kimlerle mi..?
Milli Mücadelede on bin şehit verip kurduğumuz Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde, 1985-2020 yılları arasında 100 bin evladını alan, Marksist, Leninist, Stalinist bebek katili PKK’nın siyasi temsilcisi partiyle!
İmdiii!
Bu millet, daha bu il başkanını hazmedememişken, bu il başkanı adeta Türk Milleti’nin sinir uçlarıyla oynamakta, dahası Türk Milleti’ni provake etmekte!
Atatürk’ün kurdurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yıkmayı şiar edinmiş PKK kurucusunun yaşam hakkını savunan bu kişi, şehitler üzerinden, sadece insanların birbirleriyle karşılaştıkları andaki bir görüntüyü sebep yapıp, “82 milyon ağlarken, günlerce gözüne uyku girmemişken, gülen sadece ama sadece birkaç kişi güldüren ise tek kişi
İnsanlığımızdan utandırır hale getirdiler...” diyerek insanların sinir uçlarıyla oynuyor!
Bakınız Canan Kaftancıoğlu, evet, 82 milyon uyumadı!
Bakınız Canan Kaftancıoğlu, o 82 milyondan, siz hariç hiçbir kişi bu devletin askerini, polisini, evladını şehit eden eli kanlı bebek katili PKK’nın kurucularından Sakine Cansız isimli katilin yaşam hakkını savunmadı!
Sizi, Sayın Kılıçdaroğlu içine sindirip il başkanı yapabilir, bu CHP’nin ve kendisinin meselesi!
Lakin, ayarıyla oynadığınız kantar bir gün gelir sizi de tartar, sakın ha sakın, bu milleti provake etmeye çalışmayın!
Üstelik yaşam hakkını savunduğunuz PKK’nın kurşunlarıyla can veren evlatlarımız üzerinden asla..!
Bu millet bunu hazmedemez!