Prof. Dr. Mehmet Çelik

Prof. Dr. Mehmet Çelik

[email protected]

Deli Petro'nun hayallerini Putin mi gerçekleştirecek?

Bu ülkede Lise mezunu herkes, Rusya’nın “sıcak denizlere inme” hayallerini tarih derslerinde hocalarından dinlemiştir. 

Bu düşüncenin sembol ismi, Ruslar'ın Büyük Petro lakabıyla andıkları, bizim Deli lakabıyla küçümsediğimiz Çar I. Petro; bizde Kanunî ne ise, Rus tarihinde Çar I. Petro O’dur. 
Kuzeyde, Buz Denizi ile, güneyde Osmanlı toprakları ile çevrilmiş bir Çarlık’ın ticaret damarları adeta yok olmuştu. Denizcilik’ten gelen Petro, güçlü bir çarlığın ancak sıcak denizlere bir kapıyla ulaşarak, dünyaya açılabileceğini, zenginleşip gelişebileceğini, güçlenebileceğini görmüştü!.. 
Hayatı boyunca da bunun mücadelesini verdi. Bu anlayış, kendisinden sonra gelen çarların da ideali oldu. 

93 Harbi (1877-78 Osmanlı Rus Savaşı) dediğimiz savaşta bir koldan İstanbul önlerine (Yeşilköy), diğer koldan Erzurum’a kadar gelen Rusların bu hayalleri, İngilizler tarafından önlendi. I. Dünya Savaşı sırasında Doğu Anadolu üzerinden İskenderun’a inme hayalleri, yine kursaklarında kaldı. 1979-89 yılları arasındaki Afganistan işgali de, bu açıdan hayal kırıklığı oldu. 

Rusya, Baba Esad’ın iktidarı ele geçirdiği yıl (1971) Tartus’ta bir üs sahibi oldu. Ancak, bu üs askerî açıdan güçlü değildi. 
Suriye’de Esed rejimine karşı olaylar başladığı günden itibaren, Rusya Esed rejiminin arkasında durmaktadır. 
ABD’yle hangi hesaplar yapıldı, ne hususunda anlaşıldı, ne verildi, ne alındı bilinmez… Şu anda meçhul… 

01 Ekim’de Putin ile Obama, Birleşmiş Milletler toplantısı dolayısıyla bir araya geldiler ve Suriye konusunu görüştüler. Basına yansıdığı kadarı ile Suriye hususunda anlaştılar, ancak Esed hususunda anlaşamadılar. Obama basına verdiği demeçte “Suriye’deki sorunu çözmek için Rusya ve İran dahil her ülkeyle çalışmaya hazırız! Bu kadar kan dökülmesinden, katliamdan sonra savaş öncesi statükoya geri dönülemeyeceğini de kabul etmemiz lazım.” Diyerek, siyasî geçişin Esed’siz olması gerektiğini vurguladı. 
Bu görüşmenin hemen arkasından Obama Esed’e “Tiran!” dedi. Dört yıldır Obama ilk defa Esed’e karşı bu derece sert bir laf, hem de hakaret anlamı taşıyan bir sıfatla hitap ediyordu. 

Bu Tiran sıfatı, Esed karşıtı Türk medyasında ve siyasî aktörleri nezdinde, adeta bir ümit ışığı oldu!.. 
Biz, bu hayalle tatlı ve huzurlu bir uykuya dalarken, Rusya Suriye’ye hava harekatı (İran da kara) başlattı. 
ABD ve partnerlerinden (İsrail, İngiltere, Almanya, Fransa…) hiçbir ses-seda çıkmadı!.. 
Meğerse Obama, Rusya’ya bu konuda Tiran lafıyla paratönerlik görevi yapıyordu!.. 

Lanet olsun böyle dünyaya!.. 
Rusya ve İran, Esed’i kurtarıyorlar… Masum Suriye halkı katlediliyor… ABD manivelası IŞİD yine önemli bir algı ya da, önemli bir rol icra edecek!