Ahmet Yenilmez

Ahmet Yenilmez

Eyvahhh dememek için evettt!

Merhum Muhsin Yazıcıoğlu, bazen kürsüde bazen dost sohbetlerinde söze bu şekilde başlardı. 

Ne zaman söze, ‘’Evettt’’ diye başlasa anlardık ki, bir vefasızlık, en ılımlı ifadeyle bir edepsizlikle karşılaşmıştır ve içi sızlamıştır ya da bir edepsize edebini takındırmıştır da içi huzura kavuşmuştur! 

Önceki gün lütfetmişlerdi, bendeniz de Beştepe Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Cumhuriyet Bayramı resepsiyonuna katılmak için Ankara’daydım. 

Resepsiyon öncesi vakti beklemek için Çukurambar’da şimdilerin tabiriyle bir kafeye oturdum. Bir müddet sonra yan masaya Yahudi Cemaati Türkiye Hahambaşı Sayın İshak Haleva ve Sayın İzak İbrahimzadeh beyefendiler geldi. 

Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşları olarak oturduk sohbet ettik, sohbetimizin konusu ne olabilirdi ki, elbette Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz! 

Türkiye Hahambaşı sayın Haleva ile geçmişte ülkemizin özellikle sözde Ermeni soykırımı adı altında uluslararası arenada yaşadıklarını, Yahudi lobisinin de bu baskılardaki rolünü konuştuk! Sayın İbrahimzadeh Bey, ‘’Plan belli! Türkiye’nin içini karıştıracaklar, Ortadoğu üzerinden de bizi sıkıştıracaklar, ama başaramayacaklar!’’ diyerek söze girdi! 

Bir anda aklıma Barış Pınarı Harekatımızda, Filistin Dışişleri Bakanı El-Maliki’nin kınama mesajı geldi ve sadece ‘’Evettt’’ diyebildim! 

Sonrasında Beştepe Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne geçtim. Sayın Cumhurbaşkanımız konuşmalarını yapmak için kürsüye çıktılar. Konuşmalarında, Ruslarla 150 saatlik anlaşmanın neticesinde eli kanlı PYD katillerinin anlaşma gereği alanı boşalttıkları haberini Rusların ilgili makamlarımıza ilettiklerini söylediler, konuşma sonunda da Barış Pınarı Harekâtına katılan komutanlarımızla canlı bağlantı yaptılar ve Allah’ın Aslanları komutanlarımızı dinledikçe, hepimizin gözleri buğulandı! 

Konuşmanın bitiminde ağzımdan gayri ihtiyari, ‘’Evettt’’ çıktı! 

Yol boyunca da kendi kendime, ‘’Evettt’’ sözünü tekrarlamak geldi içimden! 

Dün sabah da her zamanki gibi kahvemi alıp, sabah haberlerini seyretmek için televizyonun karşısına geçmiştim ki, ‘’ABD Temsilciler Meclisi sözde Ermeni soykırımı yasasını kabul etti” haberiyle karşılaştım! 

Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin 96.yılını kutladığımız gecenin Türkiye saatiyle gece 03:00’te... 

Yani, biz uyurken..! 

Evettt! 

Zaman zaman pek çok yardımları gibi ABD’ye de yardımları olan ecdat, vakti zamanında boşuna dememiş, ‘’Su uyur düşman uyumaz” diye! 

Peki, su uyur mu? 

Demek ki ecdat, bu sözü aklımıza, gönlümüze çakmamızı öyle istemiş ki, hiç ama hiç olmayacak bir ihtimal üzerinden bize bir ders vermek istemiş! 

Olur da su bile uyursa, sen uyurken bile uyanık olmak zorundasın, demiş! 

Peki, bunların yaptığına ne denir? 

Tek bir cevabım var, o da olması gereken olur! 

Bildiğim bir şey daha var ki, eğer bir şey olmuşsa, o da olması gereken şey olduğu için olmuştur! 

İmdi biz değil, 96 yaşındaki Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz, ‘’Evettt’’ demeli ve biz de bir tek kişi bile fire vermeden koro halinde bu, ‘’Evettt’’ in arkasında durmalıyız! 

Tıpkı, bundan 100 yıl önce bugün (31 Ekim 1919) Maraş’ta ‘’Evettt’’ diyerek ilk kurşunu Fransız’a sıkıp Maraş’ın adını Kahramanmaraş yapan Sütçü İmam gibi! 

Eğer bunu yapmazsak bilelim ki, son sözümüz, ‘’Eyvahhh’’ olacaktır! 

Vesselam …