Ahmet Yenilmez

Ahmet Yenilmez

Fenerbahçe nasıl kurtulur?

Merhum Galip Erdem amcamız bir yazısında, ‘’Beşiktaş nasıl kurtulur?’’ sorusuyla, Beşiktaş futbol takımı üzerinden Ülkücü camiayı anlatmıştı! 

Bugünlerde ister istemez merhum Galip ağabeyin bu yazısı geldi aklıma! 

Merhum Savaş Dinçel usta geldi aklıma! 

Malum, Fenerbahçe’nin de hali ortada! 

Şunu peşinen ifade etmek isterim ki, Fenerbahçe’nin bugünkü haline duygusal açıdan üzülenlerden, hasletlerimiz açısından da ibret alanlardanım! 

Duygusal açıdan üzülenlerdenim, çünkü Allah uzun ömürler versin hayatında bir kez bile kırmızı kart görmemiş beyefendi, centilmen Cemil Turan Ağabey geliyor aklıma! 

Sadece bir Cemil Turan bile benim Fenerbahçe’yi sevmeme yetti! 

Kaldı ki, Fenerbahçe’yi sevmek için neden yazmaya kalksam bu satırlar yetmez! 

Dahası bir Trabzonspor kongre üyesi olarak aramızda helalleşme bekleyen bir konu olmasına rağmen, 3 Temmuz sürecinde başta Sayın Aziz Yıldırım olmak üzere Fenerbahçe’den sadece bendeniz değil birçok ülke insanının helallik alma mecburiyeti vardır! 

Şahsım adına itiraf ediyorum, bakmamışız görmemişiz kim neye bakmamızı istemiş ve neyi görüp neye inanmamızı istemişse onu yapmışız! 

Sayın Azizi Yıldırım eğilmemiş, bükülmemiş doğru bildiğini yapmış asla fırıldak olmamıştır! 

Hatırlıyorum da Sayın Yıldırım, daha çiçeği burnunda eşini bırakıp gitmişti, cezaevine! 

Yani Fenerbahçe sevdası için yardan, serden geçmişti! 

Bu samimiyet ve dik duruş neticesinde de Allah kendisine gönlünde olan karşılığı verdi ve haklılığı ortaya çıktı! 

Çünkü ortada bir FETÖ kumpası vardı, Türkiye’nin en büyük taraftara sahip spor kulübü ele geçirilecek onun üzerinde 15 Temmuz’un hazırlıkları yapılacaktı! 

Nereden mi anladım? 

Misal, Nisan 2015’te Rize’de Fenerbahçe otobüsünün kurşunlanması... 

Öyle ki, doğabilecek bir toplumsal kaosun önüne, o günkü Fenerbahçe yönetiminin vakur duruşu engel olmuştur! 

İmdi! 

Haddi aşıp bir spor yazarı gözüyle mevzuya bakmayacağım, sadece vicdan sahibi olan bir kul olarak yazacağım bundan sonra yazacaklarımı! 

Evinden, evdeşinden, evladından, işinden bir serdengeçti misali geçip, Fenerbahçe sevdasına gözünü kırpmadan cezaevine giren Sayın Aziz Yıldırım’ın gidişi böyle mi olacaktı? 

Tribünlerden Sayın Yıldırım’ı istifaya davet edenlerden kaçı aynı fedakarlığı yapabilecekti? 

Fenerbahçe Sayın Yıldırım’ın zamanında sportif başarılar elde etmiş,  mevcut stad ve tesisler Sayın Yıldırım’ın döneminde yapılmıştır! Rakipleri de yıllarca uğraşarak aynı şeyleri yapmaya çalışmışlardır! 

Sayın Yıldırım, Alex’i kovdu diye mi başarısız ilan edilmiştir?                   

Sayın Yıldırım, futbolculara paralarını ödeyemedi diye mi, başkan olarak Sayın Ali Koç tercih edilmiştir? 

Şu da var ki, Sayın Yıldırım da bulunmaz Hint kumaşı değildir, elbette ki, asıl olan Fenerbahçe delegesinin iradesidir! 

Lakin her gidişin ve her iradenin ölçüsü, ‘’Vefa’’ olmalıdır! 

‘’Vefa’’ nın olmadığı yerde yanlış olur, yanlışlıklar olur! 

Artık asıl  irdelenmesi gereken, Fenerbahçe’den Sayın Aziz Yıldırım’ın gidişi ve sonrasındaki Fenerbahçe’nin gidişatıdır! 

Yoksa, Fenerbahçe’nin sahasını başkaları mı ekmeye başladı? 

Acaba, tez elden Sayın Aziz Yıldırım tekrar Fenerbahçe’ye başkan mı olmalı? 

Bu sefer ki başkan olmasının nedeni de, sadece sportif başarı değil de 3 Temmuz’un rövanşını vermemek için mi olmalı? 

Bütün bu sorular üstüne akletmeliyiz, yoksa Fenerbahçe küme düşecek! 

 Fenerbahçe küme düşerse, Allah muhafaza...