Ahmet Yenilmez

Ahmet Yenilmez

İP’te Ağıralioğlu infazı!

Bırakın toplumları milletleri, bir insanın aklının yerini ihtirasları alırsa, sadece kendisine değil, ailesine, mahallesine kısacası yaşadığı topluma zarar vermenin ötesinde, o toplumun gelecek nesillerinin istikballerinin de heba olmasına sebep olur!
Israrla söyledim, son nefesime kadar da ısrarla bulduğum her fırsatta dillendireceğim birkaç husustan biri de, “Hızlı yaşıyoruz, hızlı tüketiyoruz, hızla da tükeniyoruz”, fizik der ki, hızın olduğu yerde aşınma olur! Bakınız yeni yeni hastalıklar türedi, dolayısıyla da aşınma sadece cismani olmanın ötesinde maneviyat diye tarif ettiğim, bendenize  göre de cismanilikten de daha önemli, bölgemizde sellere, tufanlara felaketlere sebep olmakta!
Hemen hemen her alanda olduğu gibi yaşadığımız hali anlatmaya artık kelimeler de kifayetsiz kalıyor!
Salı günkü, “Siyasi partilerde ehliyetli liyakatli yerli insanlar sıkıntıda” başlıklı yazımdan sonra siyaset arenasında acayip şeyler yaşanmaya başladı! Bu yaşananların en dikkat çekici olanı da, İP Grup Başkan Vekili Yavuz Ağıralioğlu’nun grup başkan vekilliği görevinden alınması!
Öncelikle belirtmeliyim ki, bazı insanlar vardır ki, nerede durduğu ile değil nasıl durduğu ve ne üzere yaşadığı ile değerlendirilirler. Karakterleri ve yaşayış değerleri bulundukları yere göre değil, ilkeleri ve hassasiyetlerine göre şekil alır. Yavuz Ağıralioğlu’nu 20 yıldır tanırım ve yukarıda tarifini yaptığım ender insanların baş sıralarında görürüm.
Kendisinin bulunduğu yer ile ilgili şerhimi bir kenara koyup, size meramımı anlatmak için TBMM ‘de yaptığı bir kaç konuşmayı örnek vermek istiyorum.
3 Temmuz 2019, yer TBMM kürsüsü, kürsüde İP grup başkan vekili Ağıralioğlu! Ağıralioğlu PKK canisi Öcalan ile ilgili birkaç söz sarf eder, buna alınan HDP Grup Başkan Vekili Fatma Kurtulan kürsüye fırlar “Kürt seçmenler sayesinde o sıralarda oturuyorsunuz” der!
Tevafuk bu ya, bendeniz olan biteni canlı olarak televizyondan da seyrediyordum, “Şimdi kimse olmasa da Musavvat Dervişoğlu bu kadına layık olduğu cevabı verir” dedim! Dedim demesine de normalde ortalığın ayağa kalması gerekirken Ağıralioğlu ‘nun dışında kimselerden tık yoktu!
Devamında, TBMM Genel Kurulu'nda, “15Temmuz” konulu konuşması!
Neydi bu konuşmanın alt metni?
Muhalefet olmak başka bir  şey, milli çıkarlar sözkonusu olduğunda devletin yanında olmak başka bir şey, minvalinde gerçekleşen konuşmada devletin içerden dışarıdan muhatap olduğu tehlikeler ortaya konulurken, locada oturan Cumhurbaşkanı, lisanı dil ile eleştirilmişti!
Peki ne oldu?
Aradan daha bir hafta geçmedi ki, Ağıralioğlu İP Grup Başkan vekilliği görevinden alındı!
Aslına bakarsanız bir parti genel başkanı, dahası hem de yeni kurulmuş bir partinin genel başkanı, Ağıralioğlu gibi bir vekili bırakınız azletmeyi, taltif etmeliydi!
Hülasa, Türk siyaseti geçmişinde, geleneğinde olmayan bir şekilde şekillendirilmeye çalışılmaktadır, daha da hazini şekilendirilmiştir!
Nedir o tehlike?
“Sözkonusu vatansa gerisi teferruattır ” hassasiyetinin yerini en hafif ifadeyle, sözkonusu liderlik koltuğu, acı da olsa daha gerçek ifadeyle, söz konusu biçilen misyonun tehlikeye girmesiyse, millilik, yerlilik, vatan hassasiyetinin bir kenara bırakılabiliyor olması!
Ağıralioğlu olayı şunu göstermiştir ki, İP ve bundan sonra da senaryoları yazılan yeni oluşumların hassasiyeti, kaybettirme üzerine çizilmektedir!
Kaybettirme de güya Recep Tayyip Erdoğan ismi üzerinden, asıl kaybedenin vatan ve milletin olacağı biline biline yapılmakta!
Hem de, 100 yıl önce Mersin’i işgal eden Fransız’ın askeri gemileri, Mersin KKTC arasında demirlemişken!
Partisi ne olursa olsun, TBMM’deki kendini milli, yerli, olarak tanımlayıp, “Söz konusu vatansa gerisi teferruattır “ hassasiyetinde olan vekiller, acil olarak bu oyunu bozmalıdırlar !