İslam Memiş
İki haftadır talep gören Altın yükselişleriyle yine dikkatleri üzerine çekti.
2015 Ekim ayından itibaren yapmış olduğumuz yorumlarda “ 2016 Altının yılı olacak “ yönünde değerlendirmelerimiz olmuştu.
Altın fiyatlarının yükseliş trendini izlediğimizde, bu düşüncemiz ile yanılmadığımızı görmüş olduk. 2016 yılı için düşüncemizin değişmediğini belirtmek isteriz. Yükselişlerin yıl içinde devam etmesini bekliyoruz.
Ancak Altın fiyatlarındaki hareketliliği gözlemlerken şunu unutmamak gerekiyor “Altın fiyatları iki ay düşüş eğiliminde olabilir, ama iki hafta içinde düşüş trendinin başladığı seviyeyi de geçerek yeni zirveleri zorlayabilir.”
Dünya ekonomilerindeki gelişmeleri biraz daha Altın odaklı düşünürseniz bu görüşümüze hak verebilirsiniz.
- Jeopolitik riskler
- FED faizlerde bir değişikliğe gidemiyor
- Gelişmiş ülke Merkez Bankalarının eksi faiz uygulamaları
- Avrupa ekonomilerindeki daralma
- Doların global piyasalardaki değer kaybı
Bu nedenler sadece en bilindik olanları...
Altın fiyatlarının 120 Lirayı test etmesini “ Deprem öncesi artçı şok “ olarak değerlendiriyoruz.
Altın fiyatlarının yükselişleri destekleyen asıl nedenlerin daha gündemde olmadığını hatırlatmak isteriz.
- En önemlisi “Jeopolitik riskler”
Dünya ekonomilerinde sürekli daralmalardan bahsediyorlar, neden ?
Çünkü Ülkeler sıcak savaşın eşiğinden dönüyor, herkes gücünü ya Ortadoğu ülkelerinde masum sivilleri katlederek gösteriyor yada maşa olarak bir terör örgütü kiralayarak diğer ülkelere göz dağı vermek istiyor olabilirler.
Aslında konu Jeopolitik riskler olunca düşüncelerimizi yazmak çok uzun sürebilir, kısaca özetlemek gerekirse durumun bu olduğunu düşünüyoruz.
İşte bu savaş riskleri ve terör eylemlerinin ülke ekonomilerine ciddi anlamda da zararlarının olduğunu söyleyebiliriz.
Savaş ve Terörün bedelini sadece masum siviller değil, Dünya ekonomileride bu bedellerden nasibini alıyor.
Ülkeler gelirlerin çoğunu artık savunmaya ayırmış, iç ekonomilerde belirsizlik nedeniyle adeta sorun yumağı haline gelmiştir.
Ocak ayından bu yana Türkiye topraklarına sürekli Deaş tarafından havan topu mermileri atılmaktadır.
Bu takrikleri Türkiye'yi Suriye'ye çekme çabası olarak görüyoruz.
Türk Silahlı Kuvvetleri ( TSK ) gereken cevabı anında veriyor olsalarda, bu durumun sürdürülebilir bir çözüm olduğunu düşünmüyoruz.
DEAŞ terör örgütünün tüm dünya için ciddi bir sorun oluşturduğunu gözlemliyoruz.
Ekim ayı ile birlikte Suriye topraklarında ciddi bir çatışma yada bölünme yaşanabilir.
Bu durum küresel ekonomilerde tedirginliğe neden olabilir, piyasa oyuncuları da güvenilir liman arayışına girebilir ve fiziki Altın talebinde rekorlar yaşanabilir.
“ Altın puslu havayı sever “ sözünü unutmamak gerek...
Eğer Altın fiyatlarında gerçek bir deprem etkisi görmek istiyorsanız, yılın son çeyreğini iyi gözlemleyin tavsiyesinde bulunabiliriz.
Dün Altının Ons fiyatı tekrar 1.300 Dolar seviyesini test etti, akşam saatlerinde ise yine 1.280 Dolar seviyesine kadar geri çekildi.
1.300 Dolar seviyesi güçlü bir direnç seviyesi mi yoksa satış pozisyonlarının alındığı seviye mi ? bu hafta gözlemlemeye devam edip karar vereceğiz.
Bugün Altının Ons fiyatı tekrar 1.300 Doları test edebilirse yükselişler 1.320 Dolar seviyesine kadar sürebilir.
Ancak beklentimizin 1.260 Dolar seviyesi olduğunu belirtmek isteriz.
Altının Gram fiyatı dün 118 Lira seviyesine kadar yükselmişti, bu yükselişleri destekleyen en önemli faktörün Dolar kurundaki yaşanan yükselişler olduğunu söyleyebiliriz.
Altının Gram fiyatı hangi yönde ilerleyecek buna Doların karar vereceğini düşünüyoruz.
Altının Gram fiyatı Dolar destekli direnç seviyelerini koruyabilir.
Ancak kâr satışlarının başlaması halinde geri çekilmeler sert olabilir, yükselişleri dikkatle takip etmekte fayda görüyoruz.