Ahmet Yenilmez

Ahmet Yenilmez

Kabe sessiz!

Farkında mısınız, bırakınız  alışık olmamayı, hemen hemen hiç kimsenin tahmin bile edemeyeceği resimler görüyoruz!

Kabe Sessiz!

Burası Kabe ve bomboş!
Okuduğum ve dinlediğim kadarıyla Kabe, tarihinde böyle bir tablo yaşamamış!
Sizi bilmem, ama ben tarifi mümkün olmayan bir korku yaşadım!
Dedim ya, her şeyi en uç derecede düşünebilirim de gün gelip Kabe’nin bomboş olacağı hiç aklıma gelmezdi!
Allah nasip etti, üç Umre bir Hac farizasında bulunduğum Mekke’de, günün her saatinde tavaf yapabilmek için tenha bir an beklerdim! Dahası üç umre bir hac farizası vesilesiyle bulunduğum Kabe’nin duvarlarına ulaşmak, bir kez nasip oldu!
İlk Kabe ziyaretimde dikkatimi çeken devasa kuleler olmuştu, ecdadımızın eseri Ecyad Kalesi yıkılıp yerine yapılan devasa kuleler!
Dahası bu kulelerin en tepesinde de Kral’ın olduğunu duyduğumda, “Eğer bu tabloyu Nemrut, Firavun görseydi, onlar bile utanırdı” diye söylenmiştim de yanımda olan değerli bir ağabeyim, “susss...” demişti!
Bugün çevresi devasa kulelerle çevrili Kabe sessiz!
Neydi sebep?
Bir virüs, bir grip virüsü!
Önce Çin daha sonrasında İtalya, İran derken bizi de dört bir yanımızdan saran Corona virüsü!
Dünyanın başına bela olan üç kuruşluk maskeyi elli, altmış liraya çıkaran bu virüsün nereden çıktığı hala bulunamadı, bulunduysa da insanlık hala bilmiyor!
Bilinen şu ki, geldi Kabe’nin kapısına dayandı, Kabe’ye tarihinde (en azından bizim bildiğimiz kadarıyla) yaşamadığı sessizliği yaşattı!
Elbette, bu virüsün de aşısı, çaresi bulunacak!
Peki, ya Kabe?
Kabe’nin sessizliğinin çaresi..?
Kendi kendime düşündüm de, insanlığın onca felaket, onca savaş, onca vahşet yaşadığı dönemlerde bile, bu sessizliği yaşamayan Kabe, bugün neden bu halde?
En çaresizin, en mazlumun yönünü dönüp, secdeye kapanıp, çare dilediği Kabe...
Biz insanlık tarihinde işlenmemiş hangi günahı işledik de bu tabloyla karşı karşıya kaldık?
Bir çırpıda onlarca, yüzlerce suç geldi geçti aklımdan!
Yemen’de Müslümanın Müslümana çektirdikleri..!
Açlıktan ilaçsızlıktan ölen sabiler..!
Daha fazla saymayacağım!
Lakin, bugün Dünya Kadınlar Günü ya!
Bugün nutuklar atılacak...
Bugün kutlamalar yapılacak...
Ama biz, Ebu Garip Cezaevinde bacılarımızın yaşadıklarını unuttuk bile!
Kabe’nin etrafını saran devasa kulelerdeki krallar, Müslümanların ırzına, namusuna tasallutta bulunanlarla kol kola!
Kabe’nin etrafını saran devasa kulelerdeki krallar, Müslümanların başına bomba yağdıranlara para akıtmakta!
Müslüman, muhacir...
Müslüman, kafirin kapısından medet ummakta...
Bir Kabe’nin bomboş sessiz resmine baktım, bir de Kabe’nin etrafını saran devasa kuleleri düşündüm!
Kabe önce sarıldı nefessiz bırakıldı..!
Şimdi ise sessiz..!
Hülasa, önce Ecyad Kalesi yıkıldı, biz sustuk!
Sonra krallara devasa kuleler yapıldı, biz sustuk!
İmdi Kabe sessiz bomboş kaldı!
Biz susuyoruz…