Ahmet Yenilmez

Ahmet Yenilmez

Kaset operasyonundan poşet operasyonuna!

Farkında mısınız bilmem, hemen hemen her alanda değişimler var ve değişiklikler ehliyet, liyakat, başarı ya da başarısızlık üzerinden değil darbe, kaset derken, beşinci sınıf magazin alemi tarafından ifade edilir oldu! 

Yaşanan bu halin elbette derinlemesine incelenmesi gereken sosyolojik bir boyutu var. Anlaşılan o ki, beşinci sınıf magazin alemi bile siyaseti, piyasayı bu kadar allak bullak edebiliyorsa, insan profilimiz üzerine acil düşünmemiz gerekmekte! 

Nasıl oluyor da insanımız bu kadar manipüle edilebiliyor, neden insanımız bakmıyor görmüyor? 

Bakmadığı görmediği için de kim neye bakmasını istiyor, önüne ne koyuyorsa, ona bakıyor, kim neyi görmesini istiyorsa onu görüyor ve kim neye inanmasını istiyorsa ona da inanıyor! 

İnsanımızın değerleri erozyona uğradığı için, değer yargıları sekteye uğruyor, bu durumdan da en fazla zararı ehliyete, liyakata, yerliliğe ve milliliğe değer verenler görüyor! 

Fazla değil, şöyle birkaç yılı bir gözden geçirelim! 

Bir kaset operasyonuyla biri bir asrı diğeri yarım asrı aşkın iki partide CHP ve MHP’de operasyon yapılıyor ve Türk siyasetinin akışına etki edecek değişiklikler yapılıyor! 

Devamında televizyon dizilerinde arzı endam eden üç beş simanın  boy göstermesi,  ottan çöpten sebeplerin de vesile kılınmasıyla, ortalık yangın yerine çevriliyor, yaşananlar Gezi Parkı olayları olarak tarihe geçiyor! 

Peki, kimler çekiliyor siyaset sahnesinden? 

Mesela, Deniz Baykal... 

Demokrasi denildiğinde iradesini ortaya koyabilen ve Türk siyasetindeki tıkanıklığın aşılmasına el atabilen, Deniz Baykal... 

Mesela, Deniz Bölükbaşı... 

Hangi Deniz Bölükbaşı? 

Özellikle hariciyemiz çığ gibi meselelerle boğuşurken, Türk siyasetinde bunlara cevap verebilecek, çare olabilecek, ehliyetli, yetişmiş insan Deniz Bölükbaşı... 

Peki daha sonrasında neler yaşanıyor? 

CHP’nin başına Kemal Kılıçdaroğlu ismi geliyor, bu ismi çok tanımıyoruz, çünkü asırlık bir partiye genel başkan olacak bir geçmiş, bir başarı çizgisi görmemişiz! 

Nihayetinde de Atatürk’ün kurucu genel başkanı olduğu parti, Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yıkmak için kurulan PKK terör örgütünün siyasi temsilcisi HDP ile yol arkadaşlığı, yoldaşlık yapıyor! 

CHP İstanbul İl Başkanı çıkıyor PKK terör örgütü kurucusunun yaşam hakkını savunuyor, Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni seri katil ilan ediyor! Bütün bunlar CHP’de yaşanırken CHP Genel Başkanı bırakınız bir tek kelime etmeyi, bu il başkanının arkasında duruyor, yerli olma özelliği taşıyan Yılmaz Ateş gibi, Muharrem İnce’ye yakınlığıyla bilinen belediye başkanları CHP’den dışarı atılıyor! Öte yandan da PKK, kapının önünde diyetini bekliyor! 

Artık, sıra son hamleye geliyor ve bu operasyon da poşet operasyonu oluyor! 

Geçmişte ahlaka mugayyir olduğu için poşet içerisinde satılan matbuattaki göreviyle meşhur, şimdinin Sözcü Gazetesi başyazarı Rahmi Turan ihaleyi alıyor! 

Çünkü, CHP’de bir kongre yaklaşmakta ve bu kongrede seçilecek kadrolar da 2023’teki siyasi kadro olacağı için bu operasyon aciliyet arz ediyor! 

Peki ne olacak? 

Büyük bir ihtimalle Muharrem İnce, CHP Genel Başkanlığına aday olacak ve isim isim Kemal Kılıçdaroğlu tarafından belirlenen delegelerle yarışı kaybedecek, bunun neticesinde iyice zayıflayacak olan muhalefet CHP’den tamamen temizlenecek! Kaftancıoğlu önderliğinde değişimle ortaya çıkacak olan CHP’nin HDP’den farkı kalmayacak, önümüzdeki süreçte belki de CHP-HDP birleşmesi sağlanacak! 

Buradan özellikle de yerli CHP’lilere uyarım şudur, bu işin sonu korkarım, Selahattin Demirtaş’ın CHP Genel Başkanlığı..! 

Olmaz mı diyorsunuz? 

Olur olur bal gibi de olur! 

Türk siyaseti artık poşetçilerin tezgahına düştü!