Ahmet Yenilmez

Ahmet Yenilmez

Kılıçdaroğlu artık yürümüyor koşuyor!

Deveye sormuşlar, neden boynun eğri diye, deve de nerem doğru ki, demiş! 

Tam da buna uygun bir ibretlik durum; kimin elinin kimin cebinde bellli olmadığı, milyonların havada uçuştuğu Sinan Aygün ve Mansur Yavaş kavgasında, aynen bu deve bahsindeki gibi bugün yaşanmakta! 

Efendim, Sinan Aygün kurnazlık yapmış, yaptığı inşaattaki usulsüzlükle fazladan para kazanacakmış, öte tarafta Beypazarı’nın bıçkın delikanlısı Mansur Yavaş da,  “Heyyt! Ben kimseye tüyü bitmemiş yetimin hakkını yedirtmem uleyn” diyerek Aygün ‘ün binasını yıkacağını söylemiş! 

Bu aile kavgasında aile reisi Kemal Kılıçdaroğlu da, “Adalet ne diyorsa o olsun” diyerek kestirip atmış! 

Peh peh peh ! 

İmdi..! 

Bugünün mağduru  Sinan Aygün, hakikaten de Ankara’ya güzel binalar kazandırmış da, şimdi de bu örnek mimari harikası çalışmasıyla da Ankara’ya tam da bir şaheser daha kazandıracakmış da Mansur Yavaş buna engel olmuşmuş (!) 

Adalet maratoncusu Kemal Kılıçdaroğlu, “Adalet ne diyorsa o olsun” emrini verdiği için, Mansur Yavaş da adaletten yana tavır koyuyormuş(!) 

Bizim medyamız da, essahtan ortada bir mağdur varmış gibi, o mağduru bulup çıkarıp hakkını korumaya çalışıyor! 

Beyler, bir dakika Allah aşkına! 

Bu Sinan Aygün CHP milletvekili değil mi? 

Evet! 

Peki, Mansur Yavaş da Ankara Belediye Başkanlığı’na CHP’den seçilmedi mi? 

Evet! 

Dahası hem Aygün hem Yavaş, Kılıçdaroğlu’nun maratonunda sağında, solunda beraber yürümediler mi? 

Evet! 

Duyduğuma göre, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile çok rahat şekilde, istediği zaman görüşen ender isimlerden biriymiş Sinan Aygün! 

Dahası vakti zamanında Aygün, Mansur Yavaş’a CHP’den Ankara adaylığı için aracılık bile yapmış! 

Üstelik bu mevzu için Sinan Aygün Kılıçdaroğlu ile defalarca görüştüyse, Yavaş’ın da Kılıçdaroğlu ile görüşememe gibi bir problemi yoksa, Kılıçdaroğlu, bu iki göz ağartanını çağırıp da kamuoyuna aksetmeden neden halletmedi bu işi? 

Sakın bana, “Adalet” demeyin! 

Pazarlıkta anlaşılsaydı, daha doğrusu Kılıçdaroğlu iyi bir arabuluculuk yapsaydı, bizim bu olaydan haberimiz bile olmayacaktı ! 

CHP’nin hali, aynen devenin cevabındaki gibi, “nerem doğru ki?” 

Konu rüşvetse, biz CHP’yi İSKİ’den biliriz canımmm..! Yalnız, burada müsaade ederseniz, hadiseye bir başka açıdan bakacağım. 

İmdi..! 

Deniz Baykal’ın kaset operasyonu neticesinde CHP Genel Başkanlığı'na oturan Kılıçdaroğlu, geleneksel yerli CHP’lileri teker teker CHP’den uzaklaştırdı! Bunların yerine illegal terör örgütleri mensuplarını yerleştirdikten sonra da, PKK’nın siyasi yapısı HDP ile el ele verdi ! 

Son İnce vakasıyla Muharrem İnce’yi iyice pısırıklaştıran Kılıçdaroğlu, özellikle el ele verdiği PKK’nın siyasi temsilcisi HDP ile olan el eleliğine gelecekte zeval getirecek tüm engelleri, dahası engel olma ihtimallerini de teker teker itibarsızlaştırma taktiğiyle ortadan kaldırmaya başladı! 

Hatırlayın, Mansur Yavaş, İmamoğlu gibi genel siyasetin dışında Ankara özelinde kalmaya çalışmaktaydı, alttan alta da CHP’nin gelecekte cumhurbaşkanı adayları arasında da adı geçmeye başlamıştı! Bir de buna, Mansur Yavaş’ın ideolojik geçmişini ekleyin, hülasa, “Mansur Yavaş, Kılıçdaroğlu’nun çizdiği yolda her an patlamaya hazır bir bombaydı! 

Kılıçdaroğlu, İnce operasyonundan sonra inceden inceye öyle bir operasyon daha çekti ki, CHP’deki herkes yaralı böcek, topal ördek haline geldi! 

Kılıçdaroğlu, artık yürümüyor, koşuyor! 

Koşuyor da nereye koşuyor, şimdilik belli değil! 

Yalnız, bu koşuda kimlere çelme takar, omuz atar, orasını bilmem..!