Ahmet Yenilmez

Ahmet Yenilmez

Krizden çıkış reçetem

“Kültür sanatta kesinti ölüme sebep olur’’ başlıklı yazımdan sonra menfi müspet tepkiler aldım! Aldığım tüm tepkiler sonucunda varılacak ortak nokta şu ki, kesinlikle kelimeleri anlamında kullanmıyoruz ve kelime hazinemiz az demek de yeterli değil adeta kuş diliyle konuşup anlaşmaktayız! 

‘’Kesinti’’ nedir, ‘’Tasarruf’’ nedir bilmeden başlıyoruz ahkam kesmeye! 

Yıllar öncesinde yapılan bir araştırmada sonucunda, toplumumuzun kahir ekseriyetinin 90-100 kelime ile konuşup anlaştığını öğrendiğimde çok şaşırmış hatta bu neticeyi de bir oyunuma konu etmiştim! 

Şimdilerde bir de iletişim teknolojisinin geldiği nokta göz önünde bulundurulursa, emojilerle konuşup anlaşma gerçeği de ortadayken, insanımızın bu tür tepkiler vermesi gayet normal karşılanmalı! 

Daha 30-40 yıl öncesinde yerli klasiklerini okumayıp, yabancı klasikleri okuyan, yerli sinema filmlerini seyretmeyip yabancı sinema filmlerini seyreden, klasik müziğini ve türkülerini dinlemeyip yabancı müziği dinleyen insanlardan şikâyet ederken, bugün keşke onları okusalar, dinleseler ve seyretseler der hale geldik! 

İnsana yatırımı öncelik sayan, sanata değer veren, aklının yol haritasını ilime bilime teslim eden medeniyet ve kültürler, zamanı yakalamış bunun tersini yapan medeniyet ve kültürleri peşine bile takmayıp yoldan atıp çıkarmış durumdalar! Ne hazindir ki, İslam medeniyeti ve Türk kültürünün evlatları bizler de, yoldan çıktık ya da çıkmak üzereyiz! 

Kelimeler, kavramlar üzerine anlaşamayan toplumlar, kelimeler ve kavramlar üzerinde kavga edip ayrışırlar! 50 yıldır başımızın belası terörün adlandırılmasında bile kahir ekseriyet olarak bir araya gelemedik ve 100 bine yakın canımız gitti ve gidiyor! 

Günümüz kaliteli insan tarifinde, en önemli kıstaslardan biri dildir, kendi dilini çok iyi kullanmasının yanı sıra ne kadar fazla dil bilirse o ölçüde yaşadığı zamanı ve anı anlamlandırabilen insan olmasıdır. Bu gerçeğin ışığında ailelerin çocuklarıyla ilgili yaptıkları ve üzerinde fazla düşünmedikleri hataları, Türkçe notlarına bakmaktan ziyade yabancı dil notuna itibar etmeleridir! Oysa çocuklarımız kendi dilini layıkıyla kullanamadıkları müddetçe başka dilleri asla öğrenemezler, öğrendi gibi görünseler de kişiliklerini ve kimliklerini oturtamazlar! 

Farkında mıyız, 15 Temmuz başarısız işgal girişimini -başkaları başarısız darbe demekte ısrar etseler de bendeniz yaşananları bu şekilde tarif ediyorum- bize yaşatan FETÖ elebaşı, dilimizi (Türkçemizi) çok iyi kullanarak milletimizi aldattı, lakin çok kötü Türkçe konuşup çok iyi İngilizce bilenlerle milletimizi öldürdü! 

Hülasa, ‘’Tasarruf’’ başka bir şey, ‘’Kesinti’’ çok başka bir şeydir! Tasarruf da akıl, strateji ve planlama vardır, kesinti ise akılsızlığın, stratejisizliğin, plansızlığın neticesi bir mecburiyettir! 

Bu kargaşadan aklın dediği tek çıkış yolu da, insana yatırım stratejisi ve planlamadır! Bunu gerçekleştirecek olan da sanattır, çünkü sanat insan beyninin veri toplama yollarını açar, aklın ihtiyaç duyduğu sağlıklı verileri sağlar, idrak harekete geçer strateji ortaya çıkar ve planlama yola koyar! Ortaya çıkan insan tipi de kaliteli insan olur. 

Kaliteli insanlardan oluşan toplumlarda, kötü alışkanlıklar azalacağından, sağlık kaleminizde en az yarı yarıya düşme olacaktır, kaliteli insan beslenmesine de dikkat edeceğinden bu oran daha da düşecektir. Kaliteli insan kendine, insana, inanca saygılı olacaktır, haramı sadece yemede içmede değil dikkatsiz araç kullanmada da  göz önünde tutacak böylece kaza sayınız düşecek, ekonomik zararınız da azalacaktır. Bunlar sadece yüzeysek aklın ortaya koyduğu misaller! 

Kaliteli insan bilinçli üretecek, kaliteli sanayici tüccar akılcı değerlendirecek, kaliteli tüketici bilinçli tüketecek neticesinde de, bütçeniz açık vermeyecek, siz de sizin papazınızı elinizde tutabilecek, sizdeki papaz kisvelileri de vermeyebileceksiniz!    

Türkiye kaliteli insanın, kaliteli yaşam süreceği tüm alt yapı ve imkanlara sahip yeter ki,  kültürel zenginliğinin dili, fabrikası olan sanata yatırım yapsın! 

Bundan dünya da kazançlı çıkacaktır, çünkü bugün dünya insanlığı yönünü mabetlere değil bankalara, ellerini Mabuda değil dolara açmış bulunmaktadır! 

Bu duruma çekidüzen getirmek de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin geçmişten gelen mirası ve mecburiyetidir! 

Vesselam...