Ömer Özkaya

Ömer Özkaya

[email protected]

Dün saat 17:00’den sonra 

Dün saat 17:00’de sandıklar, oy verme işlemi bittiğinde açılmaya başlandı. Sonuçlar ülkemize ve dostlarımıza hayırlar üretsin. Düşmanlık edenler de bu hayırlar vesilesi ile belki doğru, isabetli ve akıllı bir tutum takınır. Seçim sonuçları ne olursa olsun, önemli olan ülkemiz ve milletimizdir. 

Bizleri motive eden; evrensel, milli ve manevi değerlerimizdir. Bu bağlamda en çok duyarlılık gösterilecek alanların başında eğitim ve bilim geliyor. Bu iki konuda dünyada müthiş bir yarış ve aynı zamanda müthiş bir kopuş yaşanıyor. Artık eğitim ve bilim alanında klasik sistemler ve bugünkü vizyonlar, “düne dayalı üretilen” yeni vizyonlar çoktan miadını doldurmuş durumda. Yeni bir bakış açısı, yeni bir bilimsel analiz sistemi ile geride kaldığımız bilimsel, teknolojik, bilişimsel ve eğitimsel tüm alanlarda açığı kapatıcı atılımlar yaparak, yeni bilim liginin en üst sıralarında olmak mümkündür. 

Dünyada ve Batı’da öne fırlayan birçok birey, şirket ve devlet, gelecek vizyonlarını inşa eden parametrelerde ciddi değişiklikler yaparak şimdiki noktaya geldiler. İnsanlığın tüm üretim ve birikimlerini daha devrimci, daha üst ve olabildiğince bireşimsel ve yeni matematiksel, fiziksel, kimyasal, jeolojik, astronomik ve olabildiğince multi-entegre yaklaşımlarla değerlendirmeye tabi tutarak, insanı şaşırtan vizyonlar ortaya koymaktadırlar. 

Bu yeni durum, Batı’da ve dünyada derin yarılmalara sebep olmakta ve bir çok gelişmiş ülkede bilim, teknoloji, bilişim, tıp, genetik, yapay zekâ, biyolojik kimya, fizyolojik sistem değişiklikleri, beyin, kalp, akıl üçgenine dair inanılmaz deneyler yapılmaktadır. Bu konuda neredeyse uçup giden bilimsel merkezler, bilim adamları, şirketler, küresel bilim camiası, araştırma ve bilim toplulukları, devletleri ciddi bir şekilde meşgul etmektedir. 

Batı'nın deneysel din uygulamaları ile ilgili araştırmaları ve yine Batı’da birçok merkezde yapılan deneysel din, deneysel gizemcilik, deneysel spiritüalizm ve unutulmuş kadim bilimlerin deneysel uygulamalar ile yeniden keşfi, Güneş ve Ay ışığı ile evrenin ruh, akıl ve beyin ilişkisine yönelik yine deneysel çalışmaları gerçekten inanılmaz bulgulara ulaşmıştır. Genetik biyoloji, fizyoloji ve farmakoloji ile ilgili deneysel çalışmalar kamuoyuna beyan edildiğinde yeni bir dünya, daha doğrusu, yeni bir bilimler evreninde olacağız. İşte dün saat 17:00 itibariyle bu yarışa, bu vizyona ve bu bilimsel atmosfere girişin de yol haritasını hazırlama çabasına girmiş olmalıyız. 

Batı’da ve dünyada olup biten bilimsel çalışmalar hakkında ne yazık ki ülkemizde gerekli enerji harcanmamaktadır. Bu yarış Batı’da ve dünyada devletleri derinden sarsmakta, devletler bu yeni bilim dünyasına uygun bir yapılanmanın araştırmalarını yapmaktadır. Çünkü bir takım bireyler, şirketler, araştırma ve bilim grupları, devletleri çoktan ve çok aşmış durumdalar. Dünya, bu kopuşa uyum sağlama ve yeni bir yönetsel konsept aramaktadır. Son dönem ABD ve AB, ABD ve Rusya, ABD ve Çin, ABD ve küresel bilim, teknoloji ve bilişim şirketleri arasında bu konuda ciddi müzakereler yapılmaktadır. 

Yani dün saat 17:00’de sandıklar açıldığında kim iktidar olursa olsun, bu evrensel, bilim, teknoloji ve bilişim üçgeninin oluşturduğu tsunami ile karşılaşacaktır. Bu tsunami bir beka sorununu içermektedir. 

Türkiye’nin jeopolitik ve jeostratejik sorunları bir beka sorunu üretmektedir ancak bu, basit bir beka sorunudur. Asıl ve ciddi beka sorunu, bilim, teknoloji ve bilişim üçgeninin oluşturduğu tsunamiyi atlatıp atlatamayacağımız sorusunun cevabında gizlidir. 

Türkiye’nin deneysellikten, bilimsellikten ve rasyonaliteden uzak kalarak ve bilimleri dışlayarak varacağı yer, yeni bir Sevr Anlaşması olur.