Ömer Özkaya

Ömer Özkaya

[email protected]

Yabancı güçler yağmur yağdıramaz 

Yabancıların Türkiye'de hemen hemen her şeye müdahil olduğuna inanan ama iklimlerle oynadıklarına hiçbir şekilde “inanmayan” müritleri vardır ülkemizde. Üstelik bu müritlerin çoğu bilim adamlığını, çağdaşlığı, entelektüelliği ve akıllılık mevkiini kendilerinden başkasına yakıştıramazlar. Doğu toplumlarındaki yabancılara toz kondurmayanların dramıdır bu. Oysa Batılı beyinler, bunlar gibi hemen “N'ayır, N'olamaz” diye öne fırlamaz. Çünkü bilimsel bir konu ise bütün kuşkuculuğu ile konuya yaklaşır, tüm olasılıkları mercek altına alır. Bilir ki “el elden üstündür.” 

Medyadan okuyor ve görüyoruz, Kaliforniya ormanları, dağları yanıyor. ABD’li üst düzey yöneticiler bu yangını “doğal” bulmuyor. Üstelik ABD üst düzeyi birçok kasırgayı da “doğal olmayan doğal afet” olarak nitelendirdi. Yani iklimlerin manipüle edildiğini vurguladılar. O zaman kimse “Bu ABD’liler kafayı mı yemiş” diye sormadı. Çünkü ABD’liler olayın mahiyetini biliyorlardı. 

Türkiye’de yetişme çağında, Tübitak’ın yayınladığı bilim ve teknik dergisini takip edenler bilir ki Nikola Tesla diye bir bilim adamı var ve bunun birçok icat ve keşfi var. İklimlerin değiştirilebileceğini ortaya koyan deney ve çalışmaları var. Ayrıca, Türkler’deki Yada Taşı gibi, mitolojilere ve kadim bilgilere gidilirse iklimlerin manipülasyonu neredeyse her zaman söz konusu olmuştur. 

Meteoroloji giderek en stratejik bilim haline gelmektedir. Multidisipliner bir bilim olan meteoroloji günümüzün ve geleceğin en güçlü “silahlarını” üretecek bir boyut kazandı bile. 

Meteoroloji bilimi sayesinde tarımı ve gıda sanayiini, ulaşımı, haberleşmeyi, yerleşim yerlerinin doğal afetlerle tehdit edilerek yeniden planlanmasını, dolayısıyla büyük nüfus hareketlerini ve kamu harcamalarını ve daha birçok ekonomik ve askeri alanı tahrip ya da ihya edebilirsiniz. 

Kaliforniya’yı kimin, neden, niçin ve şimdi yaktığı konusunda ABD’nin paylaşmayacağı birçok bilgi vardır. Ancak şu kadarını söyleyebiliriz ki; bir haftadır bir türlü söndürülemeyen bu yangın ABD’ye adeta gücünün boyutlarını gösteren bir afete dönüşmüş durumdadır. ABD’de sistem iç ihtiyaçlara göre değil, dış ihtiyaçlara göre organize edilmiştir. ABD iç meselelerde bu sebeple bocalamaktadır. Amerikan cenneti Paradise’ı cehenneme çeviren bu yangın, tüm kurum ve kuruluşlarıyla ABD’yi test etmektedir. Bu süreç, Türkiye’de 17 Ağustos depremi sonrasında yaptıkları gibi, ciddi istihbarat servislerince yakından takip ediliyordur. 

Çin, Almanya, Fransa, İtalya ve Türkiye gibi birçok meteorolojik saldırılara maruz kalan ülkeler konuyu kamuoyu ile şimdilik paylaşmama stratejisi izliyorlar. Meteoroloji ve benzeri kitlesel yıkım yapacak bilim ve teknolojiler, siyasal iktidarları yıkma/belirleme, ekonomik güç ligini yeniden yapılandırma, dünya tarım ve gıda üretimini manipüle etme, turizmi etkileme ve birçok ürünün anavatanını değiştirebilme gibi güçlere sahipken bunlarla ilgili analiz ve çalışmaları, dile getirilen kuşkuları aşağılamak ancak bilimsizlikle izah edilebilir. Diğer taraftan Batı’lı güçlerin dünyanın çeşitli yerlerinde filoları gibi “fino kuvvetleri”nin de bulunduğu bir gerçektir. 

ABD’den daha çok bilimsel ve teknolojik veriye sahip olmadığımıza göre bilimsel kuşkuculuk önemli bir kılavuz olacaktır. Gelişmiş tüm devletlerin ve “devletleşmiş” tüm büyük şirketlerin çok ciddi bilimsel ve teknolojik araştırma merkezlerinin bulunduğu bilinmektedir. Buralarda araştırılan konuların listesini yayınlasak konunun ciddiyeti anlaşılacaktır.