Prof. Dr. Mehmet Çelik

Türkçe’nin en mümeyyiz vasıflarından biri de, hemen hemen her konuda muhtelif atasözlerine, özdeyişlere ve kelâm-ı kibara sahip oluşudur. 

Nereden icab etti bu konu diye soracak olursanız, şu S-400 konusunda yazacağım yazıya başlık düşünürken, şöyle bir zihnimi yokladım, ohooo!.. Yüzlerce atasözü, özdeyiş deyim/tabir aklıma geldi… 

Sonunda, yukarıdaki başlıkta karar kıldım. 

Evet, S-400’ler telaffuz edildiği günden bu yana, yazılanlara baktığınızda şu gerçekle karşılaşıyorsunuz: 

Havanda su dövmek!.. 

Başta ABD’nin renkli başkanı Donald Trump’ın, bu S-400’ler gündeme geldiği günden bu yana çelişkiler, tehditler dolu dediklerine bakın… 

Sonra Pentagon’un ve ABD’nin diğer yetkililerinin, siyasetçilerinin, medyada ve sivil toplum kuruluşlarında çöreklenmiş istihbaratçılarının dediklerine bakın… 

Bir de, Nato ve Avrupa Birliği ülkelerinin yetkililerinin dediklerinde bakın… 

Toplayın bunları, bir kazana doldurun, sonra kuvvetli bir ateşte kaynatın… Bakın bakalım, ne çıkacak?.. 

Ve tabi, bizim bunlara karşı verdiğimiz cevaplar ile zaman zaman Rusya’nın açıklamalarını konu dışında tutuyorum!.. 

İşin aslı-astarı şu kadar basit ve net: 

Öncelikle şunun belirtelim: 

S-400’ler bir SALDIRI SİLAHI değil!.. 

Ya ne?.. 

Savunma Silahı, kardeşim savunma silahı!.. 

Yani bu silahla kimseye saldırmayacaksın!.. 

Sana bir saldırı olursa, bu silahla kendini koruyacaksın!.. 

Hepsi bu!.. Konu bu kadar basit!. 

Peki ABD ve hempaları diplomatik dillerle verdikleri demeçlerde ne demek istiyorlar?.. 

Başına miğfer takma!.. 

Canım istediği anda kafana sopayı vurayım!. 

Evet, mesele bu kadar net ve basit!. 

Savunmasız ol, savunmasız!. Kapının kilidi, anahtarı, kolu olmasın.. Canım istediği anda çat kapı içeriye gireyim, seni uykunda yakalayayım… 

Müttefik misin, dost musun, düşman mısın?.. 

Anlamayanlara duyurulur!.. 

Bizim hükümet muhalifi enteller de bu basit gerçeğin üstünü örtmek için ha bire aylardır havanda su dövüp, duruyorlar!. 

Almayalım, alıp da ne yapacağız, ABD ve Nato ile aramız bozulur, alsak da zaten çalıştıramayız, yok teknolojisi şöyleymiş, böyleymiş… 

Biz okumaktan bıktık, bunlar yazmaktan bıkmadılar!.. 

Gerzeklik mi, hainlik mi buna siz karar verin!..