Prof. Dr. Mehmet Çelik

Prof. Dr. Mehmet Çelik

[email protected]

Ronaldo’nun gözyaşları Filistinli çocukların duaları 

Final hariç, Avrupa Şampiyonası maçlarını seyretmedim. Zaman fukarası bir insan olarak, saatlerce TV başında zaman öldüremezdim. Maçların sonuçlarını internetten öğrenir, takımların durumlarını, üç-beş cümleyle çocuklardan dinlerdim. 
Türkiye’nin başarısızlığı beni üzdü; seyircilerin, bazı futbol yazar ve yorumcularının tutumları, özellikle sosyal medyadaki seviyesizlik beni derinden yaraladı. 
Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya… gibi ülkelerin, Türkiye’ye karşı takip ettikleri hasmane ve ahlaksız politikalarından dolayı da, elenmelerine sevindim. 
Finale gelince, Fransa’nın şansı daha yüksek görünüyordu. Ronaldo sakatlanıp çıkıncaya kadar, hatta tüm maç boyunca Fransa’nın sahada üstünlüğü bariz bir şekilde görülüyordu. 
Ronaldo sakatlanıp, gözyaşları arasında sedyeyle sahayı terk ederken, Filistinli çocuklar gözlerimin önüne geldi ve gözlerim doldu!.. 
İçimden, Rabbim dedim: Şu anda on binlerce Filistinli çocuk Ronaldo yüzünden bu maçı seyrediyorlar. Ronaldo’nun sakatlanması, onların ruhlarında İsrail’in attığı bombaların tesiri gibi bir etki yapmıştır. Bu çocukları, bir günlüğüne, bir geceliğine de olsa sevindir!.. 
Maç boyunca, bu kelimeleri sese dökmeden içimden geçirdim… Ve maç Portekiz’in galibiyetiyle bitince de, gözlerimden yanaklarıma iki damla sevinç gözyaşı süzüldü. 
Filistinli çocuklar bir gecelik de olsa, mutlu oldukları için sevindim… 
Yoksa Batılı ülkelerin, şöhret sahibi sanatçı ve futbolcularını, özellikle problemleri olan coğrafyaların insanlarının duygu dünyalarına yönelik algı yaratmada nasıl kullandıklarını, çok iyi bilen birisiyim… Ama olsun, öyle olsa da, bir gecelik de olsa mazlum ve mahzun Filistinli çocuklara bu sevinci yaşatmaya vesile oldu ya, yeter!.. 
O akşam sahanın her karışında, Filistinli çocukların yürek çırpıntıları vardı, Portekizli futbolcuların her akınında, Fransızların ağları havalansın diye dua fısıltıları vardı… 
Mutluydular, maçın sonunda… Sanki İsrail’i yenmişlercesine, sanki Mescid-i Aksa’nın minarelerinden özgürlük salaları okunurcasına, mutluydular!.. 
Ben de mutluydum!..