Ahmet Yenilmez
An vardır bir ömür yaşanamaz
An vardır yaşanır bir ömür unutulamaz.
Zaman kurnaz ve kaçak bir tilki de olsa, zamanın önünde koşan anlar vardır!
Öyle anlar da vardır ki, birbirinin altını çizer de öyle bir çentik atar ki zamana, aradan ne kadar zaman geçse de adeta kafamıza vura vura, “unutma unutma” dercesine yaşananları hafızamıza çivi gibi çakar!
Yarın, 28 Şubat!
Gelelim düşündürdüklerine..!
Bundan tam dokuz yıl önce Sayın Necmettin Erbakan ebediyete intikal etti!
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 54. Hükümetinin Başbakanı..!
O günleri dün gibi hatırlıyorum, yedi milletvekiliyle merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun desteğiyle kurulan 54. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti!
Neler yaşanmamıştı ki..?
Tabiri caizse, milletvekili pazarı kurulmuş, o pazarda birileri şemsiye açmıştı, hatta o şemsiye açanlar merhum Muhsin Yazıcıoğlu’na gelip, merhum Erbakan’a destek vermemesi karşılığında yedi bakanlık ve neler neler vaat etmişlerdi!
Merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun verdiği cevaptan ziyade, “Biz ne yaptık, ne günah işledik de bu ciğersizler bize bu teklifi yapma cesaretini kendilerinde buldular” dediğini dün gibi hatırlıyorum!
“Size, Müslümanların iktidarını engelledin dedirtmeyeceğim” diyerek bir tek bakanlık dahi almadan destek vermişti!
Devamında da 23 yıl önce yarın ki tarihte, 28 Şubat 1997 tarihinde yapılan, “ Postmodern Darbe” ismiyle darbeler tarihinde yerini alan, demokrasimize düşmüş kara leke!
Merhum Muhsin Yazıcıoğlu merhum Erbakan’ı yalnız bırakmamış darbeler ve darbeciler için tarihe geçen o sözünü söylemişti, “Namlusunu milletine çevirmiş orduya asla selam durmayız”!
28 Şubat 1997 Postmodern Darbesi için yarın çok şeyler yazılacak, lakin bendeniz bir başka hususa dikkat çekmek istiyorum!
15 Temmuz 2016 tarihli Başarısız İşgal Girişimine..!
Bakınız, FETÖ PDY Örgütü başı alçak, 16 Nisan 1997’de Kanal D’de Yalçın Doğan’a ne diyor, "Askerlerimiz bir yönüyle yaptıkları bazı şeylerden ötürü bazı çevrelerce, belki antidemokratik davranıyor sayılabilirler. Ama onlar konumlarının gereğini anayasanın kendilerine verdiği şeyleri yerine getiriyorlar. Hatta dahası, ben zannediyorum, onlar, bazı sivil kesimlerden daha demokrat. Herhalde onların temsil ettikleri kuvvet şu partiler arasında birbirini istemeyen insanların elinde olsa bir gece hızlı bir baskınla gelirler hasımlarını bertaraf ederler onun yerine otururlar. Kuvvet ellerinde olduğu halde çok mantıki davranıyorlar. Çok muhakemeli davranıyorlar. Epey zamandan beri. His öne çıkmıyor burada ve kuvvet, güç gösterisi şeklinde öne çıkmıyor. Bana demokraside daha dengeli geliyorlar, o açıdan." !
Yazının tam da burasında, dokuz yıl önce ebediyete intikal eden merhum Necmettin Erbakan’ın ve 25 Mart’ta ebediyete intikalinin on birinci seneyi devriyesinde anacağımız merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun cenazeleri geldi gözümün önüne!
Allah bize, darbeci zalim Kenan Evren’in ibretlik cenazesini gösterdi!
Sıra, FETÖ PDY başı alçakta!
Ruhun şad olsun Erbakan Hocam!