Ahmet Yenilmez
“İdamlık Genç : Etmeyin Reis bey! Siz ağlayamazsınız! Ağlayabilseydiniz, anlayabilirdiniz…
Siz merhametten, acıma duygusundan, yalnız kötülük doğacağına inanmışsınız. Yerine göre haklısınız.. Fakat ondan ne büyük iyilik doğacağını unuttuğunuz için en büyük hakkı kaybediyorsunuz. Rahmet kaldırılmış sizin kalbinizden.. Reis Bey! Mühürlü kalbinizin açılmasını dilerim, Allah sizi de arındırsın…
Reis Bey: İnsandaki kötülük iktidarını döve döve pekiştirmek yerine, hohlaya hohlaya yumuşatmak. Merhamet! Hava gibi, su gibi muhtaç olduğumuz iksir… Baş aşağı bir cemiyeti,baş yukarı edecek bir kudret. Acımasızca idama götürdüğüm çocuk; bana “Buz çölünde yol alıyorsunuz.” demişti. Hepimiz, bütün insanlık buz çölünde yol alıyoruz! Aldığımız nefesler bile, sipsivri kayalar şeklinde donuyor. Bakarken gözle bıçaklıyor, dinlerken kulakla zehirliyoruz! Damak kirletiyor, el donduruyor! Bütün bunların kanunlarını bilmiyoruz da, kanun çıkarmaya kalkıyoruz! Olur mu hiç? Sen kaplanı yetiştir, besle, sonra pençe atıyor diye kement at, ipe çek! Yazıktır kaplana, günahtır kaplana, merhamet!”
Yazımın tam da burasında yanı başımdaki sürekli açık duran radyodan bir haber, “Adana'da polisleri taşıyan otobüse bombalı saldırı”!
Hamd olsun ki, ölü yok!
Gözlerim yaşardı, oysa onca olaylar yaşadık biz, ama bu başka oldu!
Diyarbakır’da evlatları için analar nöbet tutarken, bu ülkenin Cumhurbaşkanı BM kürsüsünden o tarihi konuşmayı yapmışken, bir başka acıttı bendenizi!
Bütün veriler gösteriyor ki, bu alçaklığı, bu kalleşliği yapan ASALA meblağlı PKK terör örgütü!
Hani, şu merhum Atatürk'ün kurduğu ülkeyi bölmeye çalışan ASALA meblağlı PKK!
Şimdilerde Atatürk’ün kurduğu CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun yaşam hakkını savunduğu geberen Sakine Cansız ‘ın kurucusu olduğu PKK!
Yine Atatürk’ün kurduğu CHP'den İstanbul Belediye Başkanı seçilen İmamoğlu’nun koşa koşa ziyaret ettiği HDP'nin bağlı olduğu PKK!
Bendeniz, tam da İmamoğlu’nun seçilir seçilmez ilk acil icraatlardan görüp İstanbul Şehir Tiyatroları repertuarından çıkardığı merhum Necip Fazıl Kısakürek’in, “Reis Bey” piyesinden bir alıntıyla başlamıştım ya yazıma ve bir de sorum olacaktı kendilerine!
Merhum Kısakürek’in, “Reis Bey” piyesini seyrettiler mi ya da okudular mı acaba?
Öyle ya, ilk iş olarak bu icraatın tepki alacağını en azından maşeri vicdanı yaralayacağını bilmemeleri mümkün değildir tabii ve en azından “Acaba bu oyun ne anlatıyor” diye de merak edip sorup, metni okumuşlar mıydı?
Eğer okudularsa, genel başkanı, “Adalet” için yürümekle övünen birisi olan, kendisi de bu ülkenin acil sorununun, “Adalet” olduğunu savunan birisi olarak, merhum Kısakürek’in, “Reis Bey” piyesinin, “Adalet” kavramını en güzel anlatan ilk üç netinden birisi olduğunu görmemeleri mümkün değil!
Şayet okumadılarsa, bu da nasıl bir kin, intikam duygusuyla dolu olduklarının da delilidir!
Bakınız, Sayın Mustafa Kutlu'nun yine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilir seçilmez İmamoğlu tarafından İstanbul Şehir Tiyatroları repertuarından çıkarılan, “Mavi Kuş” eserinde ne diyor, “Ben bir insanı anlamanın zor olduğunu söylüyorum. Hiç kimse dışarıdan göründüğü gibi değildir ve bir insanı tanımak yıllar alır. Hatta uzun zamandır dost olduğunuz biri, bir an gelir, öyle bir iş yapar, öyle bir söz söyler ki, parmağınız ağzınızda kalır ve -Vay be, ben bu adamı tanıyamamışım demek ki - dersiniz.”!
Fazla söze gerek var mı?
Bazı insanlar da vardır ki, tanımak için öyle uzun zamana da gerek yoktur...