Prof. Dr. Mehmet Çelik

7 Haziran’dan farklı bir hava var her tarafta… 

Kahvede, sokakta, tarlada, fabrikada… derin bir sessizlik… 
7 Haziran’daki hava bambaşkaydı… Siyasi arenanın iktidar aktörlerinin hem yüzleri biraz eskimişti, hem de duruş ve tavırları, çeşitli sıkıntıları olan insanlara biraz batmıştı… 
Bu, duygusal bir oluşumdu… Hava her yerde aynı esiyordu… Konuşmayanlar bile bu havanın etkisinde olanlara hak veriyordu… 
Köprü, havaalanı, yol, okul, hastane… tamam da, ama biraz da emeklinin, işçinin, memurun cebini de düşünmek lazım!.. 
Sessizler bile bu tür söylemlere kafa sallayarak destek veriyorlardı. 
7 Haziran akşamı sandıklar açılmaya başlayınca; bir kesim derin düşüncelere dalarken, diğer kesim gelecek günlerin neye gebe olduğunu düşünmeden sevinç çığlıkları atıyorlardı… 
8 Haziran’dan itibaren millet sustu, konuşan siyasi aktörleri dinlemeye başladı… 
Son bir haftadır artık dinlemiyor… 
Düşünceli mırıldanıyor… 
Başta ekonomiyi düşünüyor… Civatalar gevşemeye başladı… Dolar, aldı başını gidiyor… 
Ya seçimden aynı tablo çıkarsa korkusu yavaş yavaş yayılmaya başladı. 
Özellikle esnafta!.. 
İki-üç aydır piyasa durgun… Esnafın 1 Kasım günü kafası netleşmiş durumda. 
1 Kasım, 7 Haziran gibi olmayacak… Şehirlerdeki hava onu gösteriyor… 
Hatta birçok anket şirketi çuvallayacak… Çünkü çoğu insan 7 Haziran gibi oy kullanacağını söylese de, 7-8 aydır tükürdüğünü yalamamak için o tavrını sürdürüyor… 
1 Kasım sabahı, istikrara, tek parti iktidarına oy verecek!.. 
7 Haziran’da duygusallık hâkimdi. 
1 Kasım’da akıl hâkim olacak! 
Haydi hayırlısı.