Prof. Dr. Mehmet Çelik

Prof. Dr. Mehmet Çelik

[email protected]

Seçimler, sokak ve hayat pahalılığı

Şunun şurasında mahalli seçimlere yaklaşık iki ay gibi kısa bir zaman kaldı. Partilerin tamamı hala aday tespitiyle uğraşıyorlar. Adat tespitlerinin uzaması büyük oranda ittifaklardan kaynaklanıyor. 

Cumhur ittifakı büyük oranda bu işi halletmiş olsa da, özellikle birçok ilçede henüz çalışmalara devam ediyor. CHP, İyi Parti ve HDP işi biraz daha ağırdan alıyorlar. Birçok il ve ilçede Cumhur ittifakının adaylarını açıklamalarını bekliyorlar. 

Muhtemelen en geç Şubat’ın 15’inden itibaren sahaya inecekler… 

İnecekler de, ne söyleyecekler diye bir merak yok toplumda… Şunun şurasında son seçimin (24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilleri Seçimi) üzerinden ne kadar zaman geçti ki?.. Topu topu 7 ay!.. 

Yedi ay önce meydanlarda ne söylendiyse, siyasi partiler birbirlerini ne ile suçladılarsa, aşağı-yukarı aynı şeyleri tekrar edecekler!.. 

Peki aynı şeyleri söyleyeceklerse, coğrafya aynı coğrafya, ahali de aynı ahali olduğunu göre oyların dağılımı üç aşağı-beş yukarı aynı olmayacak mı?.. 

Düz mantık, aynı olacaklar der!.. 

Ancak kazın ayağı öyle görünmüyor bu sefer! 

Mahalli seçimlerde aday önemli mi? 

Evet, önemli!.. 

Milletvekilleri seçimlerine göre, özellikle orta ölçekli Anadolu illerinde ve ilçelerde aday önemli!.. 

Başkan adayının önemi kadar, belediye meclis üyelerinin de önemi var yerel seçimlerde!... Şehrin, ilçenin etnik, dini, mezhebi… yapısı meclis üyelerinde kendini göremezse, aidiyet bağını hissetmezse, başkanın varlığı pek de fazla bir şey ifade etmez!... 

Özellikle AK Parti adaylar kadar, meclis üyeliklerinde de kriterleri göz önüne alarak listelerini hazırlamalıdır. Ayrıca bu işi il ve ilçe teşkilatlarına bırakmamalı, genel merkez bu nokta üzerinde titizlikle durmalı ve kontrolü elinde tutmalıdır. 

Bu seçimde oy dağılımını  etkileyecek en önemli faktör ise,  ekonomi olacaktır!.. 

Ekonomi derken, genel ülke ekonomisinden, ihracat ve ithalat verilerinden, sanayinin dar boğaza girerek, üretimin artmasından- eksilmesinden... ve benzeri şeyleri kastetmiyorum… 

Sokaktaki vatandaştan, pazarlarındaki sebze-meyve, marketlerdeki günlük ihtiyaçların fiyatlarından bahsediyorum. 

Dışardan üflenen ekonomik kriz dalgaları, dövizdeki oynamalar, sokaktaki-pazardaki günlük ihtiyaç mallarının fiyatlarını ikiye-üçe katlattı… son bir aydan bu yana dövizin ateşi düştü, kontrol edilebilir bir seviyeye indi, ama pazar ve marketlerdeki fiyatlar inmedi… İğneden ipliğe dövizi bahane ederek zam yapanlar, döviz düşünce kulaklarının üzerine yattılar!.. 

Sokaktaki vatandaş, her hafta pazardan beş çeşit sebze ve meyveden birer kilo alırken, bu zamlardan sonra yarımşar kilo ile iktifa etmeye başladı!.. 

Evde yine tencere kaynamaya devam etti!.. 

Sokaktaki bu hayat pahalılığı, etkisini 15 Şubattan sonra da hissettirecek gibi geliyor bana!.. 

İşte, sokağın bu harareti, seçimde oyların dağılımına etki eder!.. 

İktidar, ne yapıp-edip, sokaktaki bu harareti söndürmezse bile, makul bir hararette tutmak için önlemler almalıdır!.. 

Cep ve mide insanların sinir sistemlerini ve halet-i ruhiyelerini tahrip eder, bu tahrip tepki doğurur!.. 

Benden hatırlatması!..