Siyasi partilerde ehliyetli liyakatli yerli insanlar sıkıntılı!

Yolu İzmir’e düşen hemen hemen her ülkücünün istisnasız tanıdığı, hemen hemen de hepsinin üzerinde de bir şekilde hakkı olan şair, yazar Sayın Mehmet Karanfil ağabeyimin kerimesi Fatma Bircan’ın düğün merasimi için “kavgalarımın şehri” diye tarif ettiğim İzmir’deydim.
Damadımız Mehmet’in babasının da çok sevdiğim dostum  Sayın Mustafa  Karamemiş olması hasebiyle, bendenize de lütfedip nikah şahitliği tevdi ettiler.
30 yıl öncesinde 24 saatin 3/2 zamanını birlikte geçirmiş, şimdilerde düğünde cenazede karşılaşan koca koca adamların hasretle sarılışı, sarıldıkça buğulanan gözleri vardı düğün salonunda!
Kimler yoktu ki, sadece nikah şahitlerini saysam anlarsınız, bir dönem Ulaştırma Bakanlığı, MHP Grup Başkan Vekilliği yapmış bendenizin de talebelikten hocam, ağabeyim Sayın Oktay Vural, hemen yanında merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun döneminde Ocak Genel Başkanlığı yapmış şimdilerde İP Grup Başkan Vekili Sayın Yavuz Ağıralioğlu ve bendeniz!
Gerek mücadeleleri gerek karakterleri  gerekse ehliyetleriyle her biri sağ bir siyasi parti divanında görev alacak, dahası en az üç, dört hükümet kabinesi çıkaracak bir düğün salonu!
Yeni oluşumlar, parti kurma çalışmaları, yeni yeni rol modeller ve rol model projelerinin cirit attığı bugünleri düşündüm salona baktım ve kendi kendime sordum, “Peki, mesela şu karşımda oturan yaşı yetmişi geçmiş hala ilk günkü şevk ile ülkü tazeliğini koruyan Sayın İlhan Köymen’den kendi partisi ve bu ülke neden  faydalanamadı?”!
Ya, 12 Eylül’ün kara günlerinde kimselerin olmadığı, bir Ocak binası bile olmadan ocak başkanlığı yapmış Sayın Sıddık Sami Topaloğlu...
Hemen yanımda oturan Sayın Ramazan Akgün kulağıma eğilip, “Işılay Hanım ölmüş” dedi.
AP’den Buca Belediye Başkanlığı, bir çok kabinede  bakanlık yapmış, bu düğün salonunda bulunan  Ülkücülerin, “Işılay ablası”...
MHP Ülkücü Kuruluşlar davasından 16 yaşında cezaevine düşmüş, işkencenin her türlüsünü yaşamış, Mamak’ta 7 yıl yatıp beraat eden Ramazan Akgün, vermişti bu haberi!
Düşündüm de, Ramazan Akgün sözgelişi sol bir örgütten yargılansaydı nasıl olurdu?
Bu anlattıklarım sadece İzmir’den...
Düğünden çıkınca, AK Parti, MHP, İP hemen hemen her partili dostlarla çay sohbetine geçildi.
Ne mi konuşuldu?
Hangi partide olursa olsun, yerli, milli, ehliyetli ve liyakatli isimlerin hepsi kendi yapılarında yaşadıkları ötekileştirmeden şikayetçiydi!
İkazım şudur ki, siyasetin ve siyasi partilerin yeniden dizayn edildiği bugünlerde en tehlikeli olan da işte, bu yaşanan haldir!
Hangi partide olursa olsun, yerli, ehil ve liyakatli insanlar bu kadar kolay harcanmamalıdır!
Bu, hem o partilere hem de ülkeye en büyük zarardır!
Misal, 15 Temmuz 2016!
O gece, her biri, tanklara beraber yürümüştü!