Ahmet Yenilmez

Ahmet Yenilmez

TC 100 Savunma sistemi

S 400’ler geldi, AB birtakım kararlar aldı derken ortağı olduğumuz dahası dört tanesinin de parasını ödediğimiz F 35’ler gelecek mi gelmeyecek mi derken, nihayetinde ABD’nin açıklaması beklenen ekonomik yaptırım kararları!
Erbil’de hariciyemizden bir şehit, diğer tarafta da Kılıçdaroğlu’ndan tutunuz da sözüm ona kimi kendini, ‘’Eski Ülkücü’’ diye tarif edenlerin bile dahil olduğu, ‘’Demirtaş’a özgürlük’’ kampanyaları!
Yüz yıl sonra Mersin KKTC arasına savaş gemileriyle demir atmış Fransa başta olmak üzere dünü itilaf devletleri ve yanlarında da yeni yetmeleri!
İçte de eski dışişleri bakanlığı, ekonomi bakanlığı, başbakanlık, cumhurbaşkanlığı yapmış, bu makamlarla da iktifa etmeyip, ‘’Ben, ben, ben! Benden sonrası tufan’’ anlayışında olanların parti kurmaları çabalarıyla gündeme gelen, ‘’Bizi Ortadoğu bataklığına sürüklediler’’ lakırdısıyla başlayıp, ‘’ acil Mısır, Suudi Arabistan, İsrail ile barışmalıyız ‘’ kampanyaları...
Say say bitmez tükenmez cephelerden, üzerine çullanılan Türkiye...
Dilim varmıyor da demeden de edemeyeceğim!
100 yıl sonrasında Mersin KKTC arasındaki demir atmış savaş gemileri, suyu bulandırdıkça bulandırıyorlar! Hani havalar da ısındı, bizim Ayşe’nin de tatile çıkacağı tutarsa…
Bütün bu üzerimize çullanmalar yeni, beklemediğimiz haller değil elbette! Dahası da olacak, olmazsa da bizde bir eksiklik aksaklık var demektir, işte asıl o zaman tehlike!
Biz asıl kayıp noktalarımıza, daha doğrusu bağışıklık sistemimizi kemiren mikroplara bakmalı onlara karşı önlem almalıyız!
Baksanıza Erbil’de diplomatımızı şehit eden katil, Diyarbakır doğumlu, TBMM mebusu birinin de ağabeyi, Mazlum Dağ isminde biri çıktı!
1988 yılında bir Diyarbakır turnesinde girdiğim bir fotoğrafçı dükkânında,  45 yıl önce tam da bu vakitlerde 1974 yılında Ayşe tatile çıktığında, yani Kıbrıs Barış Harekâtında, Diyarbakır Gazi lisesi gençlerinin gönüllü yazılmak için sıraya girdikleri fotoğrafı görmüştüm!
Asıl sormamız gereken soru şu, nasıl oldu da 10 yıl sonra bu gençler Ermeni ASALA terör örgütünün yerine kurulan PKK terör örgütüne katılmak için dağa sıraya girdiler?
Aslına bakarsanız cevap belli, bizi bir arada tutan, tek yürek yapan aidiyet, mensubiyet duygumuzun zayıflaması, kültürel bağışıklık sistemimizin çökmesi!
İşte asıl tehlike bu, bu tehlikenin çaresi de ne S 400 ne de Patriot, unutmayınız ki, bir sonrasını geliştirmemiş olsalardı kimse bu savunma silahlarını bize vermezdi, en önemlisi de bunların yazılımı başkalarının elinde!
Peki nedir çare?
Birincisi ister Patriot ister S 400 adı ne olursa olsun, bu silahları icat edenler hala, “İnanmış insan’’ ın karşısına koyacakları silahı icat edemediler! Nihayetinde de zafer bu, ‘’İnanmış insan’’ silahının olmuştur olacaktır!
Misal 104 yıl önce Çanakkale...
Misal Kurtuluş savaşı...
Misal Afganistan, misal Bosna..
Diyarbakır, Hatay, Gaziantep, Van, Elâzığ, Hakkâri, Erzurum, Trabzon, Sinop, Edirne, Bursa, Balıkesir, Burdur’a yerleştirilecek T 100 Savunma Sistemi!
İlk iş buralarda bulunan üniversiteler, yerel ve bölgesel ihtiyaçlara göre dizayn edilip, yaşayan kültürel renklerin dokusunda yapılandırılmalı!
Mesela Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, yerel ve aynı zamanda da Suriye gibi aynı medeniyetin çocukları olan bölge insanının ekonomik, sosyal, tıp, eğitim, mühendislikten tutun da her alandaki  ihtiyacına göre cazibe merkezi haline getirilmeli! Buralar, yerel ve bölgede yaşayan farklı dil, etnik aidiyete sahip insanların eğitim ve hizmet almalarının önünde tüm engellerin kaldırılmasının da ötesinde cazip hale getirilmeli!
Yukarıda arz ettiğim sayılarını arttırabileceğimiz, illere tez elden acil, insanları bir arada tutan kültürel zenginliklerin dili olan müzik, dans gibi sanat kurumları, şehir tiyatroları, ya da Devlet Tiyatroları sahneleri açılmalı, buralarda özellikle, 1917-1918-1919-1920-1921-1922-1923 yıllarında yerelde, bölgede yaşananlar verilen destansı mücadeleleri konu eden türküler, ağıtlar, tiyatro oyunları bu bölgenin dillerinde bölge gerçeklerine göre seçilmeli, yerelde ve bölgede turne yapılmadık yer  bırakılmamalıdır!
Devlet. bir yandan bunları yaparken, tıpkı ekonomi, alt yapı alanlarında olduğu gibi kültürel alanda, ‘’Öncelikli bölgeler’’ tahsis edilip teşvik edici kararlar almalı!
Bütün bu faaliyetlerde öncelik olarak, şu anda Ortaokul son sınıf gençler seçilmeli, çünkü bu gençler, 2023’te her biri üniversiteye girme aşamasında olan gençlerimiz olacak olup, 2071’i inşa edecek nesilleri yetiştirecek nesillerdir!
2023’te 100. kuruluş yılını kutlayan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 2071’in bayrağını, kim olduğunu, nereden geldiğini, nereye gittiğini bilen, mesuliyetleri mecburiyeti olmuş bir nesle devretmelidir!
Bizden önceki nesiller bunu yapmadıkları, yapamadıkları içindir ki, her alanda özellikle de siyasette, 42 yaş altı seçmeninde (ki bu sayı genel seçmenin %60 ‘ına tekabül eder) sıkıntılar yaşandı, iş geldi, ‘’Beka’’ ya dayandı!
Çözüm T 100 Savunma Sistemi…