Osman Korkmazel

GEÇEN hafta futbolcuların üstüne gitmeden; ince, ince eleştiri almıştım. Bilsinler ki, gözüm yine onlarda olacak. Hafta içi idmanlarda çok hırslılarmış, hele ki Fatih hocada antrenmanlara katılınca, daha bir hırslanmışlar. Önemli olan Türk Telekom’da ne yapacakları? 36 maçtır yenilmiyorlar burada, üstelik Konyaspor’a da hiç yenilmemişler. İtici güç, muhteşem taraftarları da arkalarında. Göreceğiz birazdan; Terim’in 11’i için de ‘biçilmiş kaftan’ diyebilirim. Aykut Kocaman geçen haftaki kadroyu bozmamış, ayrıca ilk 10 dk 3 bölgede baskı yaptırmasını da yeni sistem uygulatması diye algıladım ama yanılmışım. Üstelik bu bölümde Ömer Ali ile fırsatta yakaladılar, sonrasında yine eski bıktırıcı oyuna dönüş. Aşırı nem tempoyu düşürüyordu haliyle, Galatasaray’ın hareketlenmesi ve oyun içi uyumu ise 25.dk dan itibaren fark edilir oldu. Bunda ana neden Seri-N’Zonzi’nin akılcı servisleri, Feghouli’nin hareketliliği ve sol tarafta iyi gözüken Nagatomo’nun hücuma fazlaca katılımıydı. Ancak Konyaspor içine kapanınca, dk 13’de M.Diagne’nin gol pozisyonu dışında net bir gol girişimi göremedik. İlk yarının özeti; futbolcular kendine gelmiş, ne yaptığını biliyorlar. Gol bölgesinde değişim şart. Emre tutuk kaldı, Babel durgun, Feghouli daha iştahlı olursa gol gelebilir düşüncesindeyim. İkinci yarı için Terim hızlı başlayın, tempoyu arttırın, direktiflerini iletmiş ki iyi başladılar oyuna; Emre- Adem değişimi de yerindeydi. O müthiş taraftar da devreye girince, futbolun kalitesi arttı. Babel’in golü, Aykut hocanın, ekibini tekraren hücuma yöneltmesi oyuna daha bir güzellik getirdi. Getirdi de, deneyimli Seri’nin kırmızı görmesi (var sonrası sarısı-kırmızıya döndü) Galatasaray’ın ritmini düşürdü. Gördün mü yaptığını Seri efendi, geçen hafta Marcao, bu hafta sen, gereksiz kırmızı! İster istemez skoru koruma moduna girdi Galatasaray. Konyaspor yüklendi de yüklendi ve Seri’nin sayesinde beraberliğe ulaştı. Bitiş cümlem; Fatih hoca, bu kırmızılara acilen çözüm bulmalı.