Ahmet Yenilmez

Ahmet Yenilmez

Yine Anadolu yollarındayım!

Sultan II. Abdülhamid Han’ın hayatından bir kesiti anlatan, “Usta” oyunumuzla Hitit Medeniyeti diyarı, Çorum ve ilçelerini dolaştık. Sizlere bu satırları, Çorum’un 650 rakımlı 3000 nüfuslu Oğuzlar ilçesi Oğuzlar Anadolu Lisesi Şehit Hüseyin Damar Konferans Salonu kulisinden yazıyorum. Bir yatılı okul Oğuzlar Anadolu Lisesi. 

Ceviziyle ünlü ilçenin insanlarının ilgisinden fırsat bulup, dekorumuzu zor kurabildik! 

“Hoş geldiniz , buyurun bir çay içelim!” 

“Vallahi bırakmam yemek yiyelim!” 

“Siz ha! Siz bizim buralara nasıl geldiniz?” 

“Vallahi Başkan dediydi de inanmamıştım! Hakikaten geldin he...” 

Okula vardığımızda ise heyecandan ne yapacağını şaşırmış okul müdürünün her iki lafından biri, “Kusurumuza bakmayın ne olur” oldu! 

Bir baktım, öğrenciler salona halı taşıyorlar, “Nereye sereceksiniz bu halıları “ diye sorduğumda, “Taşa basmayın diye ağabey” cevabını alınca, sadece “Oyyy...” diyebildim ve sımsıkı sarıldım can kardeşime! 

Derken, sanki merhume Adile Naşit girdi içeriye, “Hadi gelin bakem yemeğe, tavuk kanadı pişirdim” diyerek, “Biz tokuz ablacığım“ dediğimde, “Olu mu öle” diyerek kolumdan tuttu, illa yedirecek benim kavruk tenli, elleri nasırlı anam! 

“Söz, oyundan sonra yiyeceğiz “ diyerek ikna edebildim, kendisini! 

Hemen yanı başımda elleri kenetli duran, “Ben okul müdürü Muhammet Bektaş, KTÜ mezunu tarih öğretmeniyim. Kendi kendime hep nasıl olur da bir tarihçi getiririm çocuklarıma, Abdülhamid Han’ı anlattırırım, derdim. Hatta meşhur bir tarihçiyi getirmek istedim de gelmez dediler! Sizi takip ediyordum, oyununuzu da biliyordum, ama...”! 

“Eee” dediğimde, “Buralara gelemezsiniz diye, sizi hiç aramadım “ dediğinde artık kendimi tutamadım sarıldım Muhammet Hocaya, duygu selinde boğulduk! 

Biz bunları yaşarken birisi etrafımızda fır fır dönüyor, “Kim bu arkadaş “ diye sorduğumda, “Başkan, Belediye Başkanımız Muzaffer Yıldırım” dedi. 

“Başkanım nasılsınız “ dediğimde, “Çok mutluyum, Allah Oğuzhan Kaya vekilimizden razı olsun! Biliyor musunuz, bizim ilçemize ilk kez bir tiyatro ekibi geliyor” dedi. 

Ankara’ya 241 km. İstanbul'a 613 km. mesafede Çorum Oğuzlar ilçesine, 96 yılda ilk kez bir tiyatro oyunu yollayabiliyoruz! 

Oy ki, ne oy! 

Biz 96 yılda Ankara'ya 241 İstanbul'a 613 km mesafedeki Çorum Oğuzlar 'a ilk kez bir tiyatro oyunu yollayabilirken, ABD 49 yıl önce buraya Dallas dizisiyle çoktan gelmişti! 

Hem de devletimizin televizyonuyla geldi! 

Bir kaç gün öncesinde de öğreniyoruz ki, Birleşik Arap Emirlikleri'nde bir dizi yayınlanmaya başlamış ve Osmanlı katliamcı olarak gösteriliyormuş! 

Biz, dünyayla savaşıyoruz değil mi? 

Peki sorarım size, asıl savaşın kültür alanında verildiğini, asıl yarayı da bu alanda aldığımızı ne zaman fark edeceğiz? 

Biz, daha Ankara'ya 241 km uzaklıktaki Çorum Oğuzlar’a 96 yılda ilk kez bir tiyatro oyunu yollayabilirken, 3596 km uzaklıktaki Birleşik Arap Emirlikleri'ne nasıl ulaşıp da mücadele edeceğiz?