Şafak Malatya

Beşiktaş, zorlu Ankaragücü maçına sakat oyuncularının yanı sıra sakatımsı oyunculardan yoksun çıktı. Bundan 2 sene önce birisi çıkıp deseydi ki, “Beşiktaş Babel, Pepe, Medel, Oğuzhan’dan yoksun böylesine zorlu bir deplasmana çıkacak” muhtemelen arkadaşa bir su tutun kendine gelsin tadında tepkilerle karşılaşırdı.

Sportif başarı bizim gibi ülkelerde hiçbir zaman sürdürülebilir olmamıştır. Saman alevi gibidir. Ancak sorun aslında bu değil. Son 3 senedir en tepeyi gören Beşiktaş taraftarının isyanı hiçbir zaman tabelaya olmamıştır. Taraftarın isyanı, sahadaki isyanın yerini vurdumduymazlığa bırakmasınadır. Dün, Beşiktaş'ın gençleri ağabeylerine formanın ağırlığını hatırlattı. Bununla da yetinmedi, döndü yedek kulübesine “biz başarıya açız hocam” diye haykırdı. Quaresma’nın saha içi liderliği ve klâsı ile tek top oyununu birleştirmesi. Dorukhan’ın orta sahaya yeteneğini değil, ciğerini koyması. Güven’in ise özellikle attığı o üst düzey golcü vuruşuyla 3.bölgeyi çok verimli kullanması, Susuzluktan ölmek üzere olan Beşiktaş taraftarına, çölde vahayı yaşattı. Ljajic dün akşam serbest oynadığı dilimde maçın maestrosuydu. Hani bazı yemekleri terbiye ederek bağlamak gerekir ya, Ljajic dün Beşiktaş'ı sahada bağlayan temel malzemeydi.

Saha içinde tüm bunlar cereyan ededursun, saha dışında ise dürüstlerin gösterisi vardı. Sn. Dürüst, görevinden istifa ederek haksızlığa karşı dik duruş göstermemiştir. Bilâkis, Galatasaray camiasına aidiyetini göstermiştir. Bu bir tercihti ve saygı duyulmalıdır. Ancak hatırlatmakta fayda var, haksızlığa karşı tepki renk gözetmeksizin olmalıdır.