Şafak Malatya

Dile kolay. 15 sene olmuş Beşiktaş, Kadıköy’de galibiyet görmeyeli. Koskoca 15 sene geçmiş! Böyle söyleyince ne kadar da güzel oluyor değil mi? Nasıl da mutlu oluyor insan? Peki ya böyle okuyunca? Biz Beşiktaş’ın bugün penaltısı verilmiyor diye veryansın ediyoruz ya, bu daha ne ki? Beşiktaş’a Kadıköy’de en son penaltı kullandırttıklarında, ülkenin Cumhurbaşkanı Sn. Abdullah Gül’dü. Yeterli gelmedi mi? O zaman devam edeyim, memlekette dolar 1.50 seviyesindeydi. Bu da mı kesmedi? Peki. Şu an kadroda olan Güven 10, Ljajic ise 18 yaşındaydı! Bunca sene içinde Beşiktaş, Kadıköy’de hiç mi penaltıyı hak etmedi? Sorun sadece penaltı da değil ki! Ofsayt çizgisi ile sabitlenmiş olan, 77 santim nizami golü bile verilmedi Beşiktaş’ın. Oyuncusu yumruk yedi, atana değil, yiyene kırmızı verildi. Şimdi böyle bir geçmişi olan Kadıköy deplasmanında Vida’nın 2, N’Koudou’nun 1 tane net penaltısını verebilir miydi Cüneyt? Ne mümkün! Ne demişti Aziz Yıldırım? “Maçların sadece saha içerisinde kazanılmadığını öğrendim.”. Ya da ne diyordu Hıncal Uluç? “Ahmet Nur Çebi’ye katılmıyorum. Ne demek biz düdük astırmayız? Fenerbahçe, Galatasaray astırıyor da, Beşiktaş neden astırmıyor?” Kim derdi ki bir gün Hıncal Uluç ile aynı fikirde olup, Aziz Yıldırım’ı savunacak hale geleceksin. Hayat… Sözün özü şu, TFF en kısa sürede Beşiktaş’ın bu çağrısına cevap vermezse artık “özerk” kelimesini telaffuz dahi etmesin. MHK, bu yaşanan rezaletin sessiz kalarak unutulacağını zannediyorsa, kafasını gömdüğü o kumdan hiç çıkartmasın. Beşiktaş yönetimi bu konuyu unuttursa, TFF kadar suçlu, MHK kadar eyyamcı, Cüneyt ve Mete kadar da utanmaz olarak anılacağını asla unutmasın.