Şafak Malatya

Yeni bir dil öğrenmenin en iyi yolu, o dili konuşmaya mecbur kalmaktır. Beşiktaş, son 2 senedir orta alan parselasyonunu ve merkez hücumun dilini neredeyse unutmuştu. Trabzonspor deplasmanı ve Alanyaspor mücadelesi hem Şenol hocaya hem de Beşiktaş'a yeniden merkezden hücumun dilini öğretti. Uzun süre sonra istatistikçiler farklı bir ısı haritası gördü mesela. Kanatlardan serin, merkeze geldikçe yangın yeri bir resim vardı ortada. Atiba’nın %90 pas isabeti yakaladığı orta alan kurgusunda, Tolgay'ın alıştığımız performansından uzak olmasına rağmen, Oğuzhan'ın 2 sene önceki maestro kimliğine bürünmesi orta alan çeşitliliğini zirveye taşıdı. Bu bölgesel zenginlik, Beşiktaş’ta hem Babel’in hem de Talisca’nın daha fazla açık alan bulmasına ve kendisini unutturmasına neden oldu.

Ne skor ne de Talisca’nın Rivaldo vari golüydü tedirgin eden Beşiktaş'ın rakiplerini. Asıl mesele, Medel-Quaresma-Adriano-Love-Vida gibi yıldızları olmadan da oyuna hükmedebilmesiydi. Bir tarafta dün mali kongrede, yöneticilerinin tek tek geçmişteki mali usulsüzlükleri itiraf ettiği bir Galatasaray, diğer tarafta şampiyonluk kelimesini unutmuş, dillerde sadece seçim olan bir Fenerbahçe. İşte tam da bu yüzden, Beşiktaş şampiyonluğun ağır favorisidir.