AUKUS sonrası çok konuşulacak ''stratejik özerklik'' çıkışı

AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Maros Sefcovic, 'AUKUS anlaşması, stratejik özerkliğe daha fazla odaklanmamız gerektiğini gösterdi.' diye konuşurken Macron ve Biden, 'denizaltı krizini' telefonda görüştü.

Haberin Eklenme Tarihi: 23.09.2021 10:31:00 - Güncelleme Tarihi: 23.09.2021 11:05:00
ABONE OL

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkan Yardımcısı Maros Sefcovic, Afganistan'daki gelişmeler ve "AUKUS" anlaşmasıyla ilgili gelişmelerin AB'nin stratejik özerklik konusuna ağırlık verilmesi gerektiğini gösterdiğini söyledi.

AB Genel İşler Konseyinin bu seneki ilk oturumunun ardından basın toplantısı düzenleyen Sefcovic, bakanların AB'nin güvenliğinde stratejik özerklik konusunu ele aldığını dile getirdi.

Sefcovic, "Kabil ve AUKUS'tan sonra diyebilirim ki; çıkarılacak doğal sonuç, stratejik özerkliğe daha fazla odaklanmamız gerektiği." dedi.

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in "Birliğin Durumu" konuşmasında savunma iş birliğini güçlendirmek gerektiğiyle ilgili sözlerine atıfta bulunan Sefcovic, bugünkü toplantının atmosferinin de bu yönde olduğunu belirtti.

Avrupa, AB yetkililerinin sık sık dile getirdiği gibi ABD'nin koruma kalkanından çıkmak ve kendi korumasını oluşturmak istiyor. AB, bunu "stratejik özerklik" olarak tanımlıyor.

RUSYA'DAN AÇIKLAMA

Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolay Patrushev, AUKUS'un yalnızca Pekin'i değil, Moskova'yı da hedef tahtasına koyduğunu öne sürdü.

Rusya merkezli Argumenty i Fakty gazetesine verdiği demeçte Patrushev, üç ülke arasındaki anlaşmanın kaçınılmaz olarak Batılı olmayan en güçlü iki gücü kontrol altına almayı amaçlayan bir başka askeri blok olacağını söyledi. Patrushev, "ABD ve İngiltere'nin nükleer denizaltılar için Avustralya ile bir araya gelmesini sağlayacak anlaşma sadece Pekin'i değil, Moskova'yı da hedef alıyor" dedi. Rus devlet adamı, grubu "Amerikan yanlısı belirgin bir karaktere sahip askeri-politik blok" olarak tanımladı.

MACRON, MODİ İLE ANLAŞTI

Avustralya ile yaptığı 65 milyar dolarlık denizaltı anlaşması iptal olan Fransa bölgede yeni bir iş birliği arayışına girdi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, önceki gün Hindistan Başbakanı Narendra Modi ile telefonda görüştü. Görüşme sonrası Elysee Sarayı'ndan yapılan açıklamada, liderler ikili ve bölgesel iş birliği konularını ele aldı. Buna göre iki lider, "Hint-Pasifik bölgesinde birlikte hareket etme" konusunda fikir birliğine vardı. Macron'un Modi'ye, "Karşılıklı saygı ve güven çerçevesinde Hindistan'ın stratejik egemenliğini endüstri ve teknoloji bazında güçlendirmeye bağlı olduklarını" söylediği belirtiliyor.

MACRON VE BİDEN, "DENİZALTI KRİZİNİ" TELEFONDA GÖRÜŞTÜ

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve ABD Başkanı Joe Biden, yaptıkları telefon görüşmesinde, Avustralya'nın Fransa ile imzaladığı denizaltı anlaşmasını iptal ederek ABD ve İngiltere ile ortaklık kurmasıyla yaşanan krizin ardından güveni garanti eden şartları oluşturmak ve ortak hedeflere ulaşmak için somut önlemler önermeyi amaçlayan derin istişare sürecini başlatmaya karar verdi.

Fransa ve ABD'den yapılan ortak yazılı açıklamada, Biden'ın talebi üzerine, ikilinin denizaltı projesine ilişkin yapılan açıklamanın sonuçlarını ele almak üzere telefonda görüştüğü belirtildi.

"Macron ve Biden, müttefiklerin arasında Fransa'nın ve Avrupalı ortakların stratejik çıkarlarına ilişkin meselelerde yapılan açık istişarelerin bu durumu önleyebileceği hususunda mutabık kaldılar." ifadesi kullanılan açıklamada, Biden'ın bu konudaki kararlığını dile getirdiği belirtildi.

Açıklamada, "İki devlet başkanı, güveni garanti eden şartları oluşturmak ve ortak hedeflere ulaşmak için somut önlemler önermeyi amaçlayan derin istişare sürecini başlatmaya karar verdi." ifadesine yer verildi.

Macron ve Biden'ın anlaşma noktalarına ulaşmak ve bu sürecin dinamik şekilde devamlılığını sağlamak için ekim sonunda Avrupa'da bir araya geleceği aktarılan açıklamada, Macron'un bu bağlamda Fransa'nın Washington Büyükelçisi'nin gelecek hafta ABD'deki görevine dönmesine karar verdiği kaydedildi.

Açıklamada, ABD'nin, Fransa'nın ve Avrupa Birliği'nin (AB) Hint-Pasifik bölgesindeki angajmanının stratejik önem taşıdığını teyit ettiği belirtildi.

FRANSA SAVUNMA BAKANI PARLY, "DENİZALTI KRİZİ" NEDENİYLE SENATO'DA YUHALANDI

Fransa Savunma Bakanı Florence Parly, Avustralya'nın Paris'le olan denizaltı anlaşmasını iptal ederek ABD ve İngiltere ile anlaşmasının yol açtığı kriz hakkında Senato'da açıklama yaparken yuhalandı.

Parly, denizaltı anlaşmasının iptalinin yol açtığı diplomatik krize dair Senato'da konuşurken, Avustralya'nın Fransa'nın güvenini kırdığını, bu durumu önceden öngöremeyeceklerini savundu.

"Tarihi tersten yazamayız aksi halde kendimizi hakim ya da savcı yerine koymuş oluruz. Ama anlıyorum ki Senato o niyette." diyen Parly'yi yuhalayan senatörler, sıralara vurarak tepki gösterdi.

Fransız Savunma Bakanı, Senato başkanının müdahalesiyle konuşmasını ancak sürdürebildi.

Avustralya'nın tavrının, NATO içinde siyasi diyalog olmadığını gösterdiğini savunan Parly, diğer yandan bunun, NATO'dan çıkmayı gerektirmediği ancak NATO'nun yeni strateji konsepti belirlemesi gerektiği değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Parly, "Müttefik olmak, diğerlerinin çıkarlarına rehin olmak değildir." dedi.

Senatör Rachid Temal, Fransa'nın 5. cumhuriyetten bu yana böyle bir aşağılanma yaşamadığını, denizaltı krizinin hükümetin yönetimi ve sicili hakkında çok şey söylediğini kaydetti.

Temal, önde gelen bir Avustralya gazetesinin anlaşmaya ilişkin sorunları 2 Haziran'da gündeme getirdiğini anımsattı.

Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Kasım 2019'da NATO'yu "beyin ölümü" gerçekleşmiş bir kuruluş olarak niteleyerek eleştirmişti.

İNGİLTERE BAŞBAKANI JOHNSON, FRANSA'DAN AUKUS ANLAŞMASI ÖFKESİNİ AŞMASINI İSTEDİ

İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Paris yönetiminin, Avustralya'nın Fransa'yla olan denizaltı anlaşmasını iptal ederek İngiltere ve ABD ile yeni bir anlaşmaya varmasıyla ilgili öfkesini aşması gerektiğini söyledi.

Johnson, Washington ziyareti sırasında gazetecilere yaptığı açıklamada, Fransızca kelimeler de kullanarak söylemek istediği şeyin, "dünyadaki en değerli dostlarından bazılarının tüm bunları anlaması ve kendisini rahat bırakması" olduğunu söyledi.

Anlaşmanın temelde küresel güvenlik için bir adım olduğunu savunan Johnson, AUKUS anlaşması hakkında "Omuz omuza duran 3 fikirdaş müttefikin teknoloji paylaşımı için yeni bir ortaklık kurmasıdır." değerlendirmesini yaptı.

İngiliz Başbakanı, kimseyi itmeye çalışmadıklarını, örneğin anlaşmanın Çin'e karşı olmadığını, sadece bu 3 ülke arasındaki bağları ve dostluğu artırmak istediklerini öne sürdü.

- AVUSTRALYA, ABD VE İNGİLTERE ARASINDAKİ AUKUS ANLAŞMASI

Avustralya, ABD ve İngiltere tarafından 16 Eylül'de imzalan AUKUS anlaşmasının ardından, Avustralya'nın Fransız Naval Group'la vardığı 12 geleneksel dizel elektrikli denizaltı inşasını öngören 90 milyar Avustralya doları (66 milyar ABD doları) tutarındaki sözleşmenin iptal edildiği açıklanmıştı.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, 16 Eylül'de "Gerçekten sırtımızdan vurulduk. Avustralya ile bir güven ilişkisi kurmuştuk ve bu güvene ihanet edildi." açıklamasını yapmıştı.

17 Eylül'de Macron'un talimatıyla Fransa'nın Canberra ve Washington Büyükelçilerini danışmak amacıyla acilen geri çağırma kararı aldıklarını açıklayan Le Drian, ABD'nin tutumunu "hayal kırıklığı" olarak nitelendirmişti.