Türkiye ile BAE arasında Kapsamlı Ekonomik Ortaklık müzakereleri başladı

Türkiye ile BAE arasında ekonomik iş birliği güçleniyor. İki ülke arasında "Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması Müzakereleri" başlatıldı. Ticaret Bakanı Muş, "Anlaşmalarla 15 milyar dolarlık ikili ticaret hacmi hedefini yakalayabileceğiz" dedi.

Haberin Eklenme Tarihi: 26.04.2022 19:30:00 - Güncelleme Tarihi: 26.04.2022 19:31:00
ABONE OL

Ticaret Bakanı Mehmet Muş ile BAE Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Thani bin Ahmed Al Zeyoudi, "Türkiye-Birleşik Arap Emirlikleri Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması" müzakereleri kapsamında basın toplantısı düzenledi.

Gerçekleştirilen görüşmenin içeriğine ilişkin bilgi veren Muş, müzakerelerin başlamasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

"BAE, Türkiye'nin Körfez bölgesindeki en büyük ticaret ortağı konumundadır"

Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması ile Türkiye ve BAE'nin, ticari ve ekonomik ilişkilerini daha kapsamlı ve derin şekilde geliştirme imkanına kavuşacağına işaret eden Muş, şunları kaydetti:

"Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde şubat ayında Abu Dabi ve Dubai'ye gerçekleştirdiğimiz ziyaretler, BAE ile kültürel, siyasi ve ekonomik ilişkilerimiz çerçevesinde yeni bir dönemin kapılarını ardına kadar aralamıştır. Bu temaslar, ayrıca burada başlangıcını yaptığımız Kapsamlı Ekonomik Ortalık Anlaşması müzakerelerinin de temelini oluşturmuştur. Birleşik Arap Emirlikleri, 8 milyar dolarlık ikili ticaret hacmi ile Türkiye'nin halihazırda Körfez bölgesindeki en büyük ticaret ortağı konumundadır.

Mal ticareti ile birlikte, müteahhitlikten, lojistiğe, finanstan, sağlığa, eğitime ve turizme değin çeşitli hizmet sektörlerinde önde gelen pek çok Türk firması, BAE'de başarılı işlere imza atmaktadır. Emirliklerin kamu iştirakleri ve firmaları, ülkemizde farklı sektörlerde etkin biçimde faaliyet göstermekte olup, BAE'nin ülkemizdeki yeni yatırımları ve ticari iş birliklerinin sayısı katlanarak artmaktadır. Bu gelişmeler ışığında, bizler bu müzakerelerde yalnızca mal ticaretini kapsayan alışılagelmiş bir serbest ticaret anlaşması müzakere etmiyor, adından da anlaşılacağı üzere geleceğin küresel ticari dinamikleri ile uyumlu yeni nesil bir anlaşma modelini hayata geçirmek üzere yola çıkıyoruz."

Küresel ekonominin zorlu süreçlerden geçtiğine dikkati çeken Muş, bu dönemde, ticari korumacılık, salgın ve bölgesel gerilimlerin, küresel dinamikleri sarsarak uluslararası ticarette derin yaralar açtığını vurguladı.

"15 milyar dolarlık ikili ticaret hacmi hedefini kısa zamanda yakalayabileceğiz"

Muş, küresel ticarette hakim olan düzenleyici kural ve teamüllerin sorgulandığı ve bölgeselleşme dalgasının genişlediği bu süreçte, ticaret diplomasisinin öneminin tekraren perçinlendiğini vurgulayarak, şunları söyledi:

"Bu zorlu süreçte Türkiye, küresel ticarette sınıf atlamayı başarmıştır. Nitekim 2021 yılı itibarıyla, tarihimizde ilk defa küresel ticaretten aldığımız payı yüzde 1'in üzerine taşıma başarısı gösterdik ve ihracatımızı 225 milyar doların üzerine çıkardık. Böylesine zorlu bir ortamda sağlanan bu başarıda, geçmiş dönemde inşa ettiğimiz ticari bütünleşmelerin çıpa görevi gördüğüne ve pozitif ayrışmamızda önemli rol oynadığına inanıyorum. Diğer yandan, hem Türkiye hem de BAE, bugün başlatılan müzakerelerin en yakın zamanda tamamlanması ile konjonktürel risklere ve imtihanlara karşı daha dirençli hale gelecektir. Son dönemde BAE'nin finans, turizm, havacılık ve teknik müşavirlik gibi pek çok hizmet sektöründe küresel bir oyuncu haline geldiğine şahit oluyoruz.

Sayın Bakan'ın huzurunda, Emirliklerin bu sektörlerdeki hızlı gelişimini büyük bir takdirle takip ettiğimizi özellikle ifade etmek istiyorum. Kapsamlı Ekonomik Ortalık Anlaşması müzakerelerinin tamamlanması ile Türkiye ve BAE'nin mevcut başarı hikayelerine, çok daha ileri seviyedeki yeni iş birliklerini eklemelerini heyecanla bekliyor olacağız. Öte yandan, söz konusu anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle birlikte son olarak 2017 yılında yaklaşmış olduğumuz 15 milyar dolarlık ikili ticaret hacmi hedefini kısa zamanda yakalayabileceğiz. Yine bu anlaşmanın hayata geçirilmesiyle yenilenebilir enerji, elektrikli ulaşım ve taşımacılık ile yazılım gibi küresel eğilimlerin yakalanması elzem olan alanlarda yeni yatırımların ve projelerin hayata geçirilmesi mümkün olacaktır."