Masa kurucu ülke

Rusya ile Ukrayna'yı aynı masa etrafında buluşturan Ankara, son dönemde birçok uluslararası krizde devreye girdi. Türkiye'nin savaş halindeki Rusya ile Ukrayna'yı Antalya'da aynı masa etrafında bir araya getirmesi, Ankara'nın uluslararası arenada kriz çözücü ve arabulucu rolünü bir kez daha gözler önüne serdi

Haberin Eklenme Tarihi: 14.03.2022 08:37:00 - Güncelleme Tarihi: 14.03.2022 08:37:00
ABONE OL

Türkiye'nin savaş halindeki Rusya ile Ukrayna'yı Antalya'da aynı masa etrafında bir araya getirmesi, Ankara'nın uluslararası arenada kriz çözücü ve arabulucu rolünü bir kez daha gözler önüne serdi.

Rusya'nın geçtiğimiz 24 Şubat'ta Ukrayna'ya yönelik başlattığı işgal harekatı bütün hızıyla devam ederken, Türkiye'nin tarafları Antalya'da aynı masa etrafında buluşturması, Ankara'nın diplomatik başarısı olarak kayıtlara geçti. Söz konusu müzakere toplantısı, seçim atmosferindeki Fransa'da da yankı buldu. Rakipleri Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a "O kadar çaba göstermene ve mekik diplomasisi yürütmene rağmen, ilerlemeyi Türkiye sağladı" şeklinde eleştiriler getirdi.

Macron, geçtiğimiz ay Moskova'yı ziyaret etmiş, ancak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından ciddiye alınmamıştı.

Türkiye, uzun yıllardır, uluslararası arenadaki çeşitli krizlerin çözümünde aktif şekilde çaba göstermeye devam ediyor.

Yeni Şafak'ın haberine göre, İşte, yakın dönemde ilk akla gelen örnekler:

İsrail-Suriye (2007-2008): İsrail'in 1967'de işgal ettiği Golan Tepeleri'nden çekilmesi karşılığında iki ülke arasında barış anlaşması imzalanması için gösterilen gayret, dönemin İsrail Başkanı Ehud Olmert'in Gazze'ye bombardıman emri vermesiyle akamete uğradı.

İran-Batılı ülkeler (2010): Türkiye'nin Brezilya ile birlikte yürüttüğü yoğun diplomatik sürecin ardından, İran uranyumun yurtdışında zenginleştirilmesini kabul ettiği anlaşmayı imzaladı. Böylece Batılı ülkelerle İran arasındaki çok ciddi bir kriz de yumuşatılmış oldu.

Afganistan-Pakistan (2011): Dönemin Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai ile Pakistan Devlet Başkanı Asıf Ali Zerdari'yi İstanbul'da buluşturan Türkiye, iki devlet arasındaki köklü problemlerin barış yoluyla çözümlenmesi noktasında prensip anlaşması imzalanmasını sağladı.

Balkanlar (1990'lardan günümüze): Türkiye, Balkanlar'daki her ülkeyle doğal temas içinde bulunan nadir uluslararası aktörlerden biri. Bosna Hersek'teki dinî ve etnik gerilimlerde, Sırbistan'ın bile Türkiye'nin garantörlük rolüne atıf yaptığı görülüyor. Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi'nin Sırp üyesi Milorad Dodik, geçtiğimiz Ocak ayında yaptığı açıklamada "Bosna'nın kaderi, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bağlı" demişti. Rusya'nın bölgedeki Ortodokslar üzerindeki etkisine rağmen, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de Türkiye ile yakın temasta kalmaya büyük önem atfediyor.

"SÜRPRİZ ARABULUCU"

Türkiye'nin çözümüne aracılık ettiği krizlerin belki de en dikkat çekici olanı, Venezuela'da hükümetle muhalifler arasındaki anlaşmazlıktı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun geçtiğimiz ağustos ayında ziyaret ettiği Venezuela'nın başkenti Caracas'taki temasları sırasında açığa çıkan bu rol, uluslararası basında Türkiye'nin "sürpriz arabulucu" başlıklarıyla manşetlere tırmanmasına neden olmuştu. Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro da Ankara'ya özel olarak teşekkür etmişti.