Başbakan Binali Yıldırım: Türkiye'nin gerçeği ile algısı arasında fark var

Başbakan Yıldırım'ın konuşmasın'dan öne çıkanlar;

Bu sene bütün her şeye rağmen miktar olarak artmamız var parasal olarak az da olsa artmamız olacak. Ama 2017 bundan daha güzel olur. Hiç karamsar olmaya lüzum yok.
Bunlar Türkiye'nin aydınlık geleceğinin sancılarıdır, doğum öncesi sancı gibidir. 2017'ede Türkiye bambaşka bir konumda olacak, hak ettiği yeri tam anlamıyla almış olacak.
Bugün Türkiye'nin güneyinde bir savaş var. Güney sınırlarımız boyunca büyük tehditler altındayız. Bu tehditleri bertaraf etmek insanımızın mal ve can güvenliğini korumak için sadece kendi topraklarımızda mücadele etmek yetmiyor. Dışardan gelen lojistik destekleri de kesmemiz lazım. Onun için Fırat Kalkanı var.

Kilis'e Gaziantep'e o roketler füzeler düştüğü zaman oradaki masum insanların hayatı karardığı zaman ne diyeceğiz biz insanlara? Onun cevabını o bombaları atanları bulunduğu yerde etkisiz hale getirerek yapıyoruz. Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok ama insanımızın hayatı, mal ve can güvenliği bizim için her şeyin üzerindedir.

Türkiye bugün bunu kendi sınırları içerisinde başaracak, sınırları dışında da kontrol altına alacak gücesahiptir. Yaptığımız budtur, bunu yaptığımız için bakın bütün dünya Halep'i seyrediyor.Orada da Türkiye vardı, oradan 45 milyon insanı ateşin içinden alıp hayata kazandıran yine Türkiye oldu. Ülkemizin gücünü hafife almayalım. Bütün bunlar gelip geçici şeyler

Biz diyoruz ki dünya bölgesel ve küresel sorunlara karşı sorumlulukta adil olsun. Kültfetleri bizim üzerimize nimetleri de kendi hanelerine yazmasın. Herkes sırtımızı sıvazlıyor. Ya Türkiye insanlığa ders veriyor, şu kadar mülteciye ev sahipliği yapıyor. Tamam yapıyoruz da siz ne yapıyorsunuz? Sorunları çözmek için fedakarlık yapıyor musunuz elinizi taşın altına koyuyor musunuz?

Gelin insanları kurtaralım, insanlğı öldürmeyelim. Biz bunu söylüyoruz ve bu noktaya geliyorlar. Bunu da görmekten doğru bir iş yaptığımızı daha iyi anlıyoruz ve buun yapmaya da devam edeceğiz.Türkiye'nin ekonomisin üreterek, ürettiğini satarak milyonlarca insanımıza iş aş vererek ortaya koydunuz.Önümüzde daha çok mesafe var, daha çok yapmamız gereken iş var. Türkiye'nin kaynakları bugün geldiğimizin iki katını rahatlıkla yapacak kapasiteye sahip.

Almanya'da yaşayan bir Giresunlu delikanlı var. Oyunların listebaşını o yapıyor. Türkiye'de gelip yatırım yapacak. Öngördükleri 500 milyon dolar. Anlattıklarını benim hafızamın almadığı bir dünya ama düşününce çok zor değil.Sağlıkta biz hakikaten küresel anlamda her ülkenin bir anlamda gıpta ile baktığı örnek alacağı bir dönüşümü gerçekleştirdik. Alt yapıda ulaşımda Avrasya Tüneli dünyada kriz var.

Karşıdan gelenlere soralım. Kaç dakikada geldiniz? Yarım saat sürmez buraya gelmeniz. Dünyada yaprak kıpırdamadığı dönemde yaptık hem de devletin kasasından para harcamadan yaptık. Şu anda daha 7-9 arasında tek şerit çalışıyor 30 bin oluyor. 60 bin olunca tamamlanıyor üstünü paylaşacağız. İşi yaptık üstüne de para kazan.
Hizmet işi akıl işidir. Burada ithalat yok bütün hepsi kemiksiz para. Malzeme de yok. Akıl ile turizm öyle taşımacılık öyle bilişim öyle. İnsan akıl teri ile para kazanmak işte bu. Bunu daha fazla arttırmamız lazım. Gelişmenin yolu bu. Bu şu demek değildir tarımı sanayiyi bırakalım üretimi bırakalım. Onlarda zaten bir noktaya geldik önü açık onun.

Sanayicilik bir sevda işidir, para kazanma işi değildir. Ben de yaptım kısmen. Ne kazandığınıza bakmazsınız neyi başarıp başaramdığınıza bakarsınız hasta olursunuz. Bir şeyi kafaya takarsınız yapıncaya kadar hasta olursunuz. Ben yaptım onun verdiği mutluluğu size hiç bir şey vermez. Ama akıl gelişen dünyada akıl şu anda bir çok şeyin üzerinde gidiyor.Sermaye kaynak ihtiyacı yok, tamamen insan zekasının insan aklının beceresinin ürünüdür.Zaten en büyük kaynak insandır.

Dünyanın en büyükhavalimanını yapıyoruz. Boşu boşuna değil bu karar. Biz bu projeleri yaparken havayolu halkın yolu oldu derken gülüyorlar, biz en büyük havalimanını yapacağız derken yine gülüyorlar. Sokağa çıkıp havalimanını yapmayın diyorlar. Kim verdi size bu aklı? Bunlar bizim geleceğimiz. Biz 2023 hedeflerini şimdiden inşaa ettik. Pazartesi Ilgaz Tünelleri açılıyor. Ilgaz dağını kışın geçemezsiniz. Şimdi gireceksiniz 3-5 dk içinde Kastamonu'ya giriyorsunuz. İnsanı yüceltmek bu, yaşatmak bu. İnsanların yaşamını kolaylaştırmak yaşam kalitesini arttırmak için gece gündüz çalışıyoruz. Kendi kendimize zor işleri başarıyoruz ama bazı işlerin algı yönetiminde maalesef kaybediyoruz. Türkiye'nin gerçeği ile algısı arasında fark var. Sizin özellikle muhataplarınıza anlatacaksınız. Türkiye'yi anlatacaksınız

Türkiye'deki doğruları anlatacaksınız, doğru olupta yanlış anlaşılan ne varsa anlatacaksınız. Bizim yaşadıklarımızı başka ülke yaşasaydı ne hale gelirdi düşünün. 15 Temmuz gecesi ülkemizi kurtardık millet olarak.

Cumhurbaşkanımızın başımızda dirayetli duruşuyla, milletin kenetlenmesiyle medyasıyla basınıyla siyasi partileriyle hep beraber olduk dünyada bir ilki başardık.. Silahlı güçlere karşı silahsız vatandaşın direnişi ile darbeye darbe vurduk. Büyük iş başardık.

Bunlar geride kaldı ufak tefek işlerle birbirimizi yoruyoruz. İnşallah şimdi bu anayasa değişikliğinde tamamlarsak Türkiye istikrar ve güven içerisinde bundan sonra yoluna kararlılıkla devam edecek. 1960'tan bu yana 45 hükümet değişmiş. 16 Ayda bir hükümet ne yapabilir? Bakanlar tebrikleri kabul eder brifingleri alır ondan sonra da valizini toplar. Hizmet nerede? Ama 14 yılda bir Türkiye'yi 3 Türkiye yaptıysak bunun arkasında güven ve istikrar var.

Bunu kalıcı hale getirmemiz lazım. Kimin getirdiği önemli değil. Bunu kalıcı hale getirmemiz lazım. İstikrar olsaydı 10 yılda kazandığımızı sonraki on yılda kaybetmezdik. Mehter gibi evet yorulmadan gitmek lazım iki ileri bir geri ama şimdi hızlı gitmemiz lazım açığı kapatmamız lazım.

Şimdi Türkiye bankaları AB'ye girdi. Avrupa Komisyonu karar aldı Türk Bankaları her şeyi ile uygun onayladı imzaladı Resmi Gazete'de yayımlandı. Bu güzel bir gelişme. Avrupa Birliğini, Gümrük Birliğini güncelledik.

Burada da önemli bir noktaya geldik. Buradan bu müzakerelerden ne kazanacağımız ortada. Biz bundan sonra satarken azimli alırken nazlı olacağız. Prensibimiz bu. Gideceksiniz satmak için her yere gideceksiniz her kapııy çalacaksınız. Pazarımızı çeşitlendirmemiz lazım.

Terörü bizim başımıza salmaya çalışıyorlar ki bizi meşgul etsinler. Türkiye bir beka mücadelesi veriyor, hafife almayalım. Bu terörü biz gündemimizin alt sıralarına indirmezsek bütün bu konuştuklarımız anlam ifade etmez. Onun için canla başla çalışıyoruz iyi de mesafe aldık. Şimdi terör örgütü gözünü karartmış asimetrik kural dışı sivil asker demeden intihar eylemleri ile ses getirmeye çalışıyor bunların üstesinden geleceğiz.

Kalkınma Bankası'nın sermayesini arttırdık, 23 ilimize yönelik cazibe merkezlerini teşvikler daha açıklanmadan 8 milyar talep var. Bir sorunumuz var, zaman ekonomisini yönetemiyoruz. Vatandaş yatırım yapmak istiyor. Bürokraside zamanın parasal karşılığı yok. Ben acele edelim arkadaşlar diyorum bazı bürokratlarımız efendim ne acelemiz var diyor. Onun aklında emeklilik var, benim aklımda bir dahaki seçim var.