"Suriye'de kalıcı bir istikrar ve barış için uzlaşının şart olduğunu söyledik"

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "(Suriye'de) Muhalefet Türkiye'ye güveniyor, hiç yarı yolda bırakmadık ama Suriye'de kalıcı bir istikrar ve barış için uzlaşının şart olduğunu söyledik" dedi.

Haberin Eklenme Tarihi: 16.08.2022 13:40:00 - Güncelleme Tarihi: 16.08.2022 14:56:00
ABONE OL

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Letonya Dışişleri Bakanı Edgars Rinkevics ile Ankara'da düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.

Suriye'ye ilişkin değerlendirmelerinin, Suriye'nin yanı sıra Türkiye içerisinde de çarptırılmaya çalışıldığını söyleyen Çavuşoğlu, söz konusu ifadelerin Türkiye tarafından en başından bu yana dile getirildiğini belirtti.

Çavuşoğlu, söz konusu değerlendirmenin, Suriye'deki iç savaş başladıktan söz konusu savaşın sonlandırılması için Türkiye'nin yürüttüğü çabaların bir yansıması olduğunu vurguladı.

Birleşmiş Millet Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) oy birliğiyle 2015'te aldığı 2254 sayılı kararını anımsatan Çavuşoğlu, bu kararda, Suriyeli taraflar arasında BM kolaylaştırıcılığında Suriye'de geçiş sürecinin başlatılması, yeni bir anayasa yapılması ve BM'nin gözetiminde adil ve şeffaf bir seçimin yapılması gibi konuların yer aldığını ifade etti.

"SURİYE'NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ ÖNEMSİYORUZ"

Çavuşoğlu, Uluslararası Suriye Destek Grubu ve Fikirdaş Ülkeler Grubu kurulduğuna ancak buna rağmen bu sürecin başarısız olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:

Söz konusu süreçlerden bir sonuç çıkmaması ve özellikle sivillerin Halep'ten çıkarılmasının ardından Rusya ile çalışma süreci başlattıklarını vurgulayan Çavuşoğlu, bunun ardından Astana sürecini başlattıklarını, Cenevre sürecini de yeniden canlandırdıklarını kaydetti.

Çavuşoğlu, Astana sürecinde rejim ve muhalefetin yanı sıra garantör ülkelerin yer aldığını, tutukluların değişimi dahil olmak üzere güven artırıcı adımlar atıldığını, daha sonra da anayasa komisyonun kurulması fikrinin ortaya çıktığını dile getirdi.

Anayasa komisyonunun 8 defa toplandığını, bu toplantılarda 50'si rejim, 50'si muhalefet, 50'si de sivil toplum kuruluşlarından olmak üzere toplamda 150 kişinin yer aldığını aktaran Çavuşoğlu, "Amaç ne; yeni bir anayasa yazmak ya da mevcut anayasayı tadil etmek. Bu, onların bileceği bir şey. Yeni anayasanın ya da mevcut anayasanın tadil edilmesinin amacı ne; yasal değişiklilerle beraber ülkeyi seçime götürmek." dedi.

"MUHALEFET TÜRKİYE'YE GÜVENİYOR"

BMGK'nin 2254 sayılı kararı ışığında atılacak adımlara işaret eden Çavuşoğlu, "Tüm bunlar için ne gerekiyor? Rejim ve muhalefetin uzlaşması gerekiyor. Öyle değil mi? Benim söylediğim buydu, farklı bir şey söyledim mi?" ifadesini kullandı.

Çavuşoğlu, Büyükelçiler Konferansı'nın ardından yaptığı basın toplantısında, yeni anayasa komisyonuna da vurgu yaptığını hatırlatarak, şöyle devam etti:

"TERÖRİSTLERİN VE DEAŞ KALINTILARININ TAMAMEN BU ÜLKEDEN TEMİZLENMESİ GEREKİYOR"

Çavuşoğlu, Suriye'de kalıcı bir barış için atılması gereken adımlara dikkati çekerek, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye de konuya ilişkin açıklamalarından ötürü teşekkürlerini iletti.

Türkiye'ye yönelik terör tehditlerine de değinen Çavuşoğlu, "Suriye'de bizi de tehdit eden bir terör örgütü var: PKK/PYD/YPG. Aynı terör örgütü. Bu teröristlerin ve DEAŞ kalıntılarının ve diğer radikal terör örgütlerinin tamamen bu ülkeden temizlenmesi gerekiyor. Bu, bizim güvenliğimiz için de önemli. Bu güvenliğin tesis edilmesi için de Suriye'nin istikrarı çok önemli." değerlendirmesinde bulundu.

Çavuşoğlu, önceki basın toplantısında da bu konulara ilişkin her zaman söylediklerini dile getirdiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Kırım'ın illegal ilhakından bu yana Letonya'yla aynı hassasiyeti gösteriyoruz"

Terörle mücadelenin de ikili görüşmede ele alındığını aktaran Çavuşoğlu, güvenlik ve savunma sanayi alanındaki iş birliklerinin geliştirilme potansiyeli olduğunu dile getirdi.

Çavuşoğlu, Türk savunma sanayinin Letonya'nın savunma alanındaki ihtiyaçlarını karşılayacak potansiyel ve çözümlere sahip olduğunun altını çizerek, "Müttefikimiz Letonya'yla NATO çerçevesindeki iş birliğimiz de devam ediyor. (Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar) Sayın Akar, temmuzda Letonya'yı ziyaret etti. En son Madrid zirvesinde de özellikle NATO'nun doğu kanadında NATO mevcudiyetinin artırılması kararını, Türkiye olarak destekledik." ifadelerini kullandı.

Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanlığının, NATO'nun doğu kanadındaki NATO misyonlarına katkıyı artırmak üzere çalıştığını belirtti.

Çavuşoğlu, Ukrayna'da devam eden savaş gibi bölgesel konuları da masaya yatırdıklarına değinerek, "Ukrayna'nın sınır bütünlüğü, toprak bütünlüğü konusunda eskiden beri Kırım'ın illegal ilhakından bu yana Letonya'yla aynı hassasiyeti gösteriyoruz. Kırım'ın ilhakını tanımadığımız gibi her zaman uluslararası platformda gündeme getiren 2-3 ülkeden bir tanesiyiz. Bunlardan bir tanesi de Litvanya." değerlendirmesini yaptı.

Rinkevics'e Ukrayna tahılının ihracatı konusundaki sürecin işleyişine dair bilgiler verdiğini aktaran Çavuşoğlu, "Bir an önce ateşkesin sağlanması konusunda sarf ettiğimiz çabaları ve son yaptığımız görüşmeler hakkında da dostum Edgars'a bilgiler verdim. Şu ana kadar tahıl ihracatıyla ilgili imzalanan anlaşma, sorunsuz bir şekilde uygulandı. Süreci devam için, kesintiye uğramaması için tüm taraflar ve İstanbul'daki merkez aracılığıyla çabalarımızı sürdüreceğiz." diye konuştu.

"UMARIM TÜRKİYE'NİN ÖNEMİ BİR DAHA UNUTULMAMAK KAYDIYLA BİR KERE DAHA ÖĞRENİLMİŞTİR"

Letonya'nın Türkiye'nin AB ile ilişkilerini güçlü şekilde destekleyen ülkelerden biri olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

LETONYA DIŞİŞLERİ BAKANI EDGARS RİNKEVİCS

Rinkevics de iki ülke arasındaki ilişkilere büyük önem verdiğini belirterek "Türkiye, ekonomik ve siyasi diyaloglar açısından da Letonya'nın çok kıymetli bir müttefiki ve ortağı. Düzenli biçimde yürüttüğümüz diplomatik diyaloğumuz var, siyasi istişarelerimiz de devam ediyor. Bu ziyaret vesilesiyle de görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Aynı zamanda önümüzdeki günlerde en üst düzeyde temaslarımız devam edecek." ifadesini kullandı.

Rinkevics, Letonya'da ekimde, Türkiye'de de gelecek yıl seçimlerin olacağına işaret ederek, şöyle devam etti:

Kovid-19 salgınının ardından turizm sektörünün normale dönmesiyle iki ülkenin iş birliği konusunda yüksek potansiyele sahip olduğunu vurgulayan Rinkevics, sanayi sektöründeki iş birliğine de büyük önem verdiklerini dile getirdi.

"TAHILLARIN, UKRAYNA'DAN İHRACI KÜRESEL AÇIDAN DA BÜYÜK ÖNEM TAŞIYORDU"

Türkiye'nin, Birleşmiş Milletler (BM) ile Rusya, Ukrayna arasındaki tahıl ticaretiyle ilgili yürütülen görüşmelerde çok önemli rol oynadığına işaret eden Rinkevics, "Bu görüşmeler, böylelikle neticeye ulaştırıldı. Tahılların, Ukrayna'dan ihraç edilebilmesini sağlamak sadece bölge açısından değil küresel açıdan da çok büyük önem taşıyordu. Uluslararası kuruluşlar nezdinde de iş birliğimizi devam ettirmeyi arzu ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Rinkevics, Türkiye ile Letonya'nın Madrid'de yürütülen NATO Zirvesi'nde görüşmeler gerçekleştirdiğini aktararak, "Bu zirvede alınan kararların, yapılan görüşmelerin Baltık bölgesinin güvenliği açısından çok büyük önem taşıdığını biliyoruz. Türkiye'nin oynadığı rolü takdirle karşılıyoruz. İsveç ve Finlandiya'nın da NATO'ya alınacak olması çok önemli bizim için. Onların (NATO'ya) katılımı sadece bölgesel güvenlik çerçevesini değiştirmekle kalmayacak güvenlikle ilgili gücümüzü de artırmış olacak." diye konuştu.

"GEÇTİĞİMİZ 6 AYDA AVRUPA TOPRAKLARINDA YAŞANANLAR KESİNLİKLE KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL"

Rinkevics, Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) ilişkilerine yönelik iki taraf arasında açık bir diyaloğun yürütülmesinin çok önem taşıdığına dikkati çekerek, "Siz, Dışişleri Bakanlığı görevine getirilmeden önce AB İlişkilerinden Sorumlu Devlet Bakanı'ydınız. O günden bugüne AB-Türkiye ilişkileri bakımından çok şey değişmedi. Ama umuyoruz ki; Avrupa Birliği ve Türkiye arasındaki ilişkiler, gelecekte gelişerek devam edecektir." ifadelerini kullandı.

Ukrayna-Rusya'nın, Letonya ve Baltık ülkeleri etkisine değinen Rinkevics, "Geçtiğimiz 6 ayda Avrupa topraklarında yaşanan bu olaylar kesinlikle kabul edilebilir değil. Baltık devletleri olarak bizim de Rusya Federasyonu'yla çok uzun, çok da acılı ne yazık ki bir geçmişimiz var. Rusya Federasyonu'nun Ukrayna'da attığı adımlar, Sovyet işgali dönemi, 1940 döneminde yaşananlara çok benziyor." dedi.

Rinkevics, Ukrayna'nın egemenliğini ve Rusya'nın saldırılarına karşı kendini müdafaa etme hakkını savunduklarını vurgulayarak, "Öncelikli olarak; Ukrayna'ya her türlü desteği mülteciler, mali, askeri ve savunma açısından desteği sunmaya hazırız. Rus vatandaşlarına yönelik sadece ekonomik yaptırımların değil aslında Schengen Vize yaptırımlarının da uygulanması gerekiyor." diye konuştu.

"SAVUNMA SANAYİNDE İŞ BİRLİĞİNE BÜYÜK ÖNEM ATFEDİYORUZ"

Türkiye'nin Rusya-Ukrayna savaşındaki duruşunu büyük takdirle karşıladıklarını belirten Rinkevics, şunları söyledi:

BM gibi uluslararası kuruluşlar nezdinde Türkiye-Letonya'nın birlikte duruş sergilemesinin, gıda güvenliğinin sağlanmasının önem arz ettiğini dile getiren Rinkevics, şunları kaydetti: