'Devletimiz, koruması altına aldığı çocuklar için seferberdir'

Emine Erdoğan, "Devletimiz, koruması altına aldığı çocukların iyi yetişmesi ve ihtiyaçlarının karşılanması için seferberdir." dedi.

Haberin Eklenme Tarihi: 10.07.2021 16:35:00 - Güncelleme Tarihi: 10.07.2021 16:35:00
ABONE OL

Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Türkiye Diyanet Vakfının (TDV) "Hayata Köprü Sanat Projesi"nin pilot olarak uygulandığı Zeytinburnu Çocuk Evleri Sitesi'nde tiyatro eğitimi alan devlet korumasındaki çocuklar ve gençlerin hazırladığı "Buğday Tanesi" isimli tiyatro gösterisini izledi.

Emine Erdoğan, program öncesi Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık ile devlet korumasındaki çocuklar tarafından proje kapsamında 2021'in Yunus Emre yılı olması dolayısıyla "Yunus Emre" temasıyla hazırlanan ve içerisinde ebru, ahşap oyma, kaligrafi ve filografi gibi el sanatlarından oluşan eserlerin yer aldığı, Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezinde açılan "Bizim Yunus" sergisini ziyaret ederek, eserler hakkında bilgi aldı.

Daha sonra tiyatro gösterisinin yapılacağı salona geçen Erdoğan, programın açılışında yaptığı konuşmada, "Hayata Köprü Sanat Projesi"nde yer alan çocukların başarılarını alkışlamak için burada olduğunu ifade etti.

Çocukların muhteşem bir sergi hazırladıklarını dile getiren Erdoğan, çocukları sanatla buluşturma fikrinden ötürü Türk Diyanet Vakfına, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne, Zeytinburnu Belediyesine, eğitmenlere, sanatçılara ve katkı sunan herkese teşekkür etti.

Sanatın, insanın en temel ihtiyacı olduğunu belirten Erdoğan, "Nasıl ki beslenmek hayatta kalmak için vazgeçilmezse, ruhun beslenmesi de hayata tutunmak için elzemdir. Bilhassa çocuklarımızı yetiştirirken sanatla tanıştırmanın sayısız faydaları vardır. Sanat eğitimi alan çocuklar, öz güvenli, iş birliğine yatkın ve ifade yeteneği yüksek bireyler haline gelirler. Yardımlaşmak, empati kurmak, doğruyu seçmek ve üretken olmak, karakterleri olur. Sanatla meşgul olmak, gözlem yeteneğini geliştirir." diye konuştu.

Emine Erdoğan, sanatın en başta kendini keşfetmek olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"SANATLA KAZANACAKLARI ÜSTÜN KARAKTERİ HAYATLARINA YANSITACAKLAR"

Türk Diyanet Vakfının, Hayata Köprü Sanat Projesi'nin devlet korumasındaki çocukları Türk İslam sanatları ve tiyatro ile tanıştırmayı hedeflediğini aktaran Erdoğan, "Hem milli ve manevi değerlerimizi tanıyacakları hem de kendi iç dünyalarını keşfedecekleri bir yolculuk onları bekliyor. Belki aralarından bazıları ileride, kıymetli birer ebru, kaligrafi ya da tiyatro sanatçısı olacaklar. Sanatla kazanacakları üstün karakteri hayatlarına yansıtacaklar." ifadelerini kullandı.

2021'in Yunus Emre yılı olması ve çalışmaların bu tema ile yürütülecek olmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, "Hak dostu olmanın, sevginin ve iyiliğin yoludur Yunus Emre. 'Maharet güzeli görebilmektir, sevmenin sırrına erebilmektir. Cihan, alem herkes bilsin ki şunu; en büyük ibadet sevebilmektir.' sözleri, inşallah evlatlarımız için yol gösterici olacaktır." dedi.

Emine Erdoğan, İslam sanatlarının ne kadar yüksek bir değere sahip olduğunu bildiklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"DEVLETİMİZ, ÇOCUKLARIMIZIN SAĞLIKTAN EĞİTİME TÜM MASRAFLARINI KARŞILIYOR"

Çocukların ne kadar kıymetli olduğunu anlatmaya, bazen kelimelerin kifayetsiz kaldığını ifade eden Erdoğan, çocukların geleceğin aydınlık günleri olduğunu, her zaman Türkiye'nin geleceğinin çocuklara ait olduğunu söylediklerini, onlara bu büyük sorumluluğu vermek için onları en iyi şekilde geleceğe hazırlamaları gerektiğini belirtti.

Kırılgan gruplar arasında, çocukların ayrı bir yeri olduğuna işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:

Emine Erdoğan, bir çocuğun neşe ve huzur içinde büyümesinin, insanlığın ortaya koyabileceği en muhteşem sanat eseri olduğunu dile getirerek, çocukların en iyi şartlarda yetişmesi için büyük bir özveri ile çalışanlara ve programın hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür etti.

"HER ZAMAN YANINIZDA OLDUĞUMUZU SAKIN UNUTMAYIN" MESAJI

Programa katılan çocuklara ve gençlere seslenen Erdoğan, şunları söyledi:

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık da çocukların enerjisini hissettikleri, ekip olarak bir arada ve uyumlu bir biçimde çalıştıklarına şahitlik ettikleri, sanatın evrensel diliyle kendilerini ifade ettiklerini izledikleri bir programın açılışına katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, çalışmada emeği geçenlere teşekkür etti.

İstanbul Müftüsü ve TDV İstanbul Şube Başkanı Prof. Dr. Mehmet Emin Maşalı, TDV İstanbul Gönüllü Koordinatörü Meral Günel ve Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy da programda konuşma yaptı.

Konuşmaların ardından katılımcılar, devlet korumasındaki çocuk ve gençlerin hazırladığı "Buğday Tanesi" isimli tiyatro gösterisini izledi. Daha sonra gençler, kısa bir konser verdi. Programda, gençlerin projenin uygulandığı süre içerisinde yaptıkları çalışmaların yer aldığı video da gösterildi.

Programa, TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un eşi Sabriye Şentop, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Huriye Martı ve İstanbul Valisi Ali Yerlikaya'nın eşi Hatice Nur Yerlikaya da katıldı.

Program, Emine Erdoğan'a hediye takdim edilmesi ve aile fotoğrafı çekilmesinin ardından sona erdi.

"HAYATA KÖPRÜ SANAT PROJESİ"

TDV'nin toplum gelişimine yönelik iyi niyet ve çabasının bir göstergesi olarak düşünülen "Hayata Köprü Sanat Projesi" Zeytinburnu Çocuk Evleri Sitesinde kalan 13-20 yaş aralığındaki erkek çocuklara 1 Nisan-10 Temmuz tarihleri arasında pilot olarak uygulandı.

TDV İstanbul Kadın ve Gençlik Kolları Koordinatörlüğü ile Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü arasında sağlanan mutabakatla yapılan planlama kapsamında, ebru, ahşap oyma, kaligrafi ve filografi alanında çalışma başlatılırken, tiyatro çalışması ile uyumlu olması için 2021'in Yunus Emre yılı olması münasebetiyle atölyelerde "Yunus Emre" temalı çalışmalar planlandı, çocuklardan yeteneği olanlarla Yunus ilahilerini icra edecekleri koro çalışması yapıldı. Gençlere sanat alanlarının tanıtılacağı bir seminer yapıldı ve mini sergi düzenlendi.

Projeyle devlet korumasındaki gençlerin, Türk-İslam sanatları ve tiyatro ile tanışmaları, sanatın sağaltıcı gücünden yararlanarak psiko-sosyal açıdan desteklenmeleri, kendi iç dünyalarını zenginleştirmelerine katkıda bulunulması, sanatla meşgul olarak zararlı alışkanlıklardan uzaklaşmaları, sanat eğitimi vasıtasıyla milli manevi değerlerle tanışmaları ve kendi yeteneklerini keşfetmelerine katkı sağlanması, gelecek hayatlarında mesleğe dönüştürebilecekleri bir beceri kazanmaları, usta-çırak modeliyle gençlerin ahlaki ve sosyal gelişimlerinin desteklenmesi amaçlandı.