General ve amiral atamalarına FETÖ etkisi

Türk Silahlı Kuvvetlerindeki general/amiral terfi ve atama sistemine müdahale eden Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ), Yüksek Askeri Şura öncesinde terfiler için yapılan ön çalışmaları manipüle etti.

Haberin Eklenme Tarihi: 11.04.2017 11:27:00 - Güncelleme Tarihi: 11.04.2017 11:29:00
ABONE OL

 

Hedeflerine  koydukları subayları asılsız ihbarlar, yalan haberlerle itibarsızlaştırmaya  çalışan örgüt, kendi mensuplarının parlak bir kariyere sahip olmasını için çaba  harcadı. Örgüt, bunun için askeri yargıyı da kullandı. 
 

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe  girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığındaki olaylara ilişkin 150 kişi  hakkında hazırlanan iddianamede, terör örgütünün general/amiral terfi ve atama  sistemine müdahaleye yönelik çalışmalarına yer verildi.
 

Buna göre, terör örgütü kurmay subay olan üyelerinin kariyer  planlamasına özen gösterdi.
 

Söz konusu kişilerin yurt dışına kurslara, yurt içinde yüksek lisans  eğitimine gönderilmesini sağlayan örgüt üyeleri, "kendi altın nesli" olarak  yetiştirdiği ve general/amiral olması planlanan subayları genellikle eğitim  kurumlarında oluşturulan kıta görevlerine atadı. Muharip birliklerdeki kıta  hizmetinden uzak tutulan bu personelin böylelikle kariyerlerinin zarar görmesinin  önüne geçildi.
 

Örgüt, mensubu personelin parlak bir kariyere sahip olmasını sağlamak  için hukuken karşılaşılan sorunları çözümlemeye yönelik askeri yargıyı da ele  geçirmeye çalıştı. Ayrıca özellikle personel temini ve uçucu çalışanların sağlık  raporlarında son karar merci olan GATA'daki öğretim üyelerinin örgüt  mensuplarından oluşturulmasına da önem veren terör örgütü, bu sayede FETÖ mensubu  olmayan adayların veya uçucuların aleyhinde kararlar verilmesi sağladı. Sisteme  daha fazla örgüt mensubunun dahil edilmesi sağlayan FETÖ, kritik kadro kapsamında  yer alan pilot kadrolarını da kendi mensuplarıyla doldurdu.
 

Örgüt üyesi olmayan personeli izlediler
 

Özellikle son 20 yılda TSK'ya sızan örgüt üyeleri, birlik, karargah ve  kurumlarda çalışan personelin eğilimlerini saptamaya, komutanın, amirin zaaf veya  açığını tespit etmeye çalıştı. Bu kapsamda toplantı veya önemli görüşmelerin ses  ve görüntü kaydı alındı, fiziksel ve dijital kritik bilgi ve belgelerin örgüte  ulaştırılması sağlandı.
 

Terör örgütü, kritik kıta görevlerinde bulunan örgüt üyesi olmayan  subayların üzerinden TSK'yı itibarsızlaştırmaya ve halk nezdinde güven duygusunu  zedelemeye çalıştı. Bunun ardından bu görevlere kendi mensuplarını yerleştiren  terör örgütü, TSK'daki etkinliğini giderek artırdı.
 

FETÖ, TSK içinde güçlenmesinin ardından kendinden olmayanları ordudan  tasfiye sürecine girdi. Bununla, TSK'nın komuta kademesini tamamen ele geçirmeyi  amaçlayan örgüt, isimsiz ve imzasız mektuplarla kendilerinden olmayan silahlı  kuvvetler personelini yıpratmaya çalıştı. Örgüte zararlı olabileceğini veya örgüt  tarafından kullanılamayacağı düşündükleri generalleri, kurmay subayları ve  yetenekli diğer personeli hedefine koyan FETÖ üyeleri kendileriyle bağlantılı  sitelerde bu personele ilişkin yalan haberlere yer verdi.

 

Örgüt, kendine bağlı olmayan personeli emekli olmaya sevk edecek,  teamül dışı tayin ve uygulamalarda bulundu. Çeşitli kumpas davalarıyla kendileri  için tehdit oluşturan personel bertaraf edilirken, emniyete sızan örgüt  personelince yapılan ev ve iş yeri aramalarında düzmece deliller eklendi.
 

YAŞ'taki terfiler

 
Örgüt, yıllarca Yüksek Askeri Şura öncesinde terfiler için ön çalışma  olan anketlerde oy kullanacakları, üst düzey komutanlarla yakın konumda çalışan  emir subayı, özel kalem müdürü gibi kişiler aracılığıyla arayarak, anket  sonuçlarını  kendi elemanları lehine manipüle etti.  Örgüt bu stratejisinde de  büyük oranda başarılı oldu. General/amiral kadroları içinde yer alan personelin  çoğunluğunun FETÖ elemanlarından oluşması, örgüt üyelerince akrabalık ve  hemşerilik bağlarıyla izah edilerek gizlenmeye çalışıldı.
 

Terör örgütü, kritik kadrodaki personelleri aracılığıyla TSK  içerisindeki mevcudiyetini muhafaza edebilmek adına özellikle Disiplin Kanunu ile  yeni sicil terfi sisteminde örgüt lehine kullanabileceği düzenlemeler yaptı.
 

İddianamede, askeri liselere yerleştirilen bazı terör örgütü  üyelerinin okuldaki eğitim ve müfredat dolayısıyla FETÖ tarafından empoze edilen  görüşlerinde ciddi sapmalar meydana geldiği belirtildi. Bu nedenle FETÖ, asıl  kemikleşmiş subay kaynağı olarak sivil liselerden harp okullarına soktuğu  öğrencileri ve son 10 yılda da çok kısa bir eğitim sürecinden sonra sözleşmeli  subay olarak istihdam edilen üniversite mezunlarını kullandı.

 
Son 5 yılda terfi eden ve hain darbe girişimi sonrası TSK ile ilişiği  kesilen generallerin büyük bir çoğunluğunun sivil lise kaynaklı olması dikkati  çekti.

 
Tüm zanlılar hakkında 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet istendi

 
İddianamede, tüm sanıklar için "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya  teşebbüs", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye  teşebbüs", "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini  yapmasını engellemeye teşebbüs" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet  hapis cezası talep edildi.
 

Sanıkların ayrıca "askeri komutanlıkların gasbedilmesi, cebir tehdit  veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, silahlı terör örgütüne  üye olma, silahlı terör örgütü yöneticisi olma, kişiyi yerine getirdiği kamu  görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs etme, silahlı terör örgütüne üye olmamakla  birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme, suç delillerini gizlemeye  teşebbüs, kasten yaralama, tehdit ve hakaret" suçlarından da cezalandırılmaları  istendi.
 

AA