Dışişleri Bakanlığı: Arap Ligi Genel Sekreterinin ülkemizi suçlaması Arap dünyasına ihanet etmektir

Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, "Arap Ligi Genel Sekreteri’nin ülkemizi suçlaması, terör örgütünün suçlarına ortak olmak ve Arap dünyasına ihanet etmektir." denildi.

Haberin Eklenme Tarihi: 12.10.2019 19:16:00 - Güncelleme Tarihi: 12.10.2019 20:02:00
ABONE OL

Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, "Arap Ligi Genel Sekreteri’nin ülkemizi suçlaması, terör örgütünün suçlarına ortak olmak ve Arap dünyasına ihanet etmektir." denildi.

Arap Birliği "Barış Pınarı" Olağanüstü Toplantısı sona erdi

Dışişleri bakanları seviyesinde olağanüstü toplanan Arap Birliği, Türkiye'nin güney sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek ve bölgeye barış ve huzur getirmek amacıyla başlattığı Barış Pınarı Harekatı'nı kınadı ancak Katar ve Somali sonuç bildirisine "çekince" koydu.

Toplantıya başkanlık eden Irak Dışişleri Bakanı Muhammed el-Hakim, toplantı sonrası düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’nin Irak’ın kuzeyinde başlattığı Barış Pınarı Harekatı’nın Arap Birliği tarafından "kınandığını" ancak Katar ve Somali’nin sonuç bildirisine çekince koyduğunu söyledi.

Basına kapalı toplantıda Suriye’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne vurgu yapıldığını ifade eden Hakim, katılımcı ülkelerin sayısına ilişkin bilgi vermedi.

Arap ülkelerinin Türkiye ile ekonomik, turizm ve askeri konulardaki ilişkilerinin değerlendirilmesi için çalışma başlatılmasının kararlaştırıldığını dile getiren Irak Dışişleri Bakanı, Türkiye ile diplomatik temsilin düşürülmesi konusunun da gündeme getirildiğini kaydetti.

Suriye halkının 2011 yılında başlattığı eylemlere Beşşar Esed yönetiminin silahla müdahale etmesi nedeniyle 2012 yılında üyeliği dondurulan Suriye toplantıya katılmadı.

Türkiye'nin 9 Ekim’de başlattığı Barış Pınarı Harekatı’nın ardından Mısır yönetimi, Arap Birliği'ni olağanüstü toplantıya çağırmıştı.

Türkiye'den Arap Ligi'ne tepki

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, "Arap Ligi Genel Sekreteri'nin Suriye'nin toprak bütünlüğüne kasteden bir terör örgütü yerine ülkemizi işgalci olarak suçlaması, bu örgütün suçlarına ortak olmak ve Arap dünyasına ihanet etmektir." dedi.

Aksoy, Arap Ligi toplantısına ilişkin soru üzerine, terör örgütü PYD/YPG/PKK'nın etnik temizlik politikasının ve insanlığa karşı işlediği suçların ilk ve en büyük mağdurunun Suriyeli Araplar olduğunu ve yüz binlerce Arap'ın, örgüt tarafından Fırat'ın doğusundaki evlerinden ve topraklarından sürüldüğünü hatırlattı.

Aksoy, "Arap dünyasının ve Arap sokağının sesi olması gereken Arap Ligi Genel Sekreteri’nin, Suriyeli Arapların hak ve hukukunu savunmak yerine Suriye'de Araplara karşı işlenen suçların müsebbiplerine ve 'Arap vatanını' parçalamaya çalışan teröristlere arka çıkması ibret vericidir." ifadelerini kullandı.

Barış Pınarı Harekatı'nın Birleşmiş Milletler Şartı’nın 51'inci maddesi çerçevesinde Türkiye’nin meşru müdafaa hakkı bağlamında yürütüldüğünü vurgulayan Aksoy, şunları kaydetti:

"Başta Kudüs olmak üzere, Orta Doğu ve Kuzey Afrika coğrafyasında yüz binlerce insanı etkileyen gayrimeşru uygulamalar ve mezalim karşısında sesi çıkmayan Arap Ligi Genel Sekreteri’nin Suriye’nin toprak bütünlüğüne kasteden bir terör örgütü yerine ülkemizi işgalci olarak suçlaması, bu örgütün suçlarına ortak olmak ve Arap dünyasına ihanet etmektir."

Altun'dan Arap Birliğine kınama

İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Bugün yayımladığı bildiride, ülkemizin Suriye'nin kuzeydoğusunda gerçekleştirdiği terörle mücadele operasyonunu 'işgal' olarak tanımlayan Arap Birliğini en sert biçimde kınıyorum." ifadesini kullandı. 

Altun, Twitter hesabından İngilizce yaptığı açıklamada, Barış Pınarı Harekatı'na karşı Arap Birliğinin yayınladığı bildiriyi kınadı. 

"Bugün yayımladığı bildiride, ülkemizin Suriye'nin kuzeydoğusunda gerçekleştirdiği terörle mücadele operasyonunu 'işgal' olarak tanımlayan Arap Birliğini en sert biçimde kınıyorum." ifadesini kullanan Altun, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin, Filistin halkının haklarını savunmasından, Kudüs'ün işgalcilere peşkeş çekilmesine itiraz etmesinden, darbelere, cinayetlere ya da Yemen'de masum insanların bombalanması gibi olaylara karşı durmasından rahatsız olanların Arap dünyasını temsil etmediğini çok iyi biliyoruz. Nüfusunun büyük çoğunluğu Araplardan oluşan bir bölgenin PKK terör örgütü tarafından işgal edilmesinden, masum Arap sivillerin yurtlarından sürülmesinden, Arap köylerinin yerle bir edilmesinden hiçbir rahatsızlık duymayanların, terörle mücadelemizden duyduğu rahatsızlık bizim için ancak bir gurur vesilesi olabilir."

(AA)