Türkiye'den Yunanistan NAVTEX'ine karşı hamle!

Son Dakika Haberleri.. Türkiye, Yunanistan'ın Girit'in doğusundaki araştırma gemisine yönelik kıta sahanlığını ihlal eden NAVTEX ilanına karşı itiraz NAVTEX'i yayınladı

Haberin Eklenme Tarihi: 20.09.2021 14:31:00 - Güncelleme Tarihi: 20.09.2021 14:36:00
ABONE OL

Yunanistan'ın Girit'in doğusunda faaliyet gösterecek araştırma gemisine yönelik NAVTEX'inin Türk Kıta Sahanlığını kapsaması nedeniyle Türkiye itiraz NAVTEX'i yayınladı.

Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Yunanistan'ın bilimsel çalışma adı altında Türk Kıta Sahanlığına yönelik provokatif girişimlerine devam ettiğini belirterek, "Yunanistan'ın bu son provokatif girişimine karşı da gerekli tedbirler alınmıştır ve uygulanmaktadır" dedi.

Yunan basınında, "NauticalGeo araştırma gemisinin Girit'in doğusundaki EastMed boru hattının olası güzergahını haritalama amacıyla yapacağı araştırmaların Türk savaş gemilerince engellendiğine" yönelik iddialar yer aldı.

Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Yunan basınında yer alan söz konusu iddiaları mesnetsiz olarak nitelendirdi.

Yunanistan tarafından, "NauticalGeo adlı araştırma gemisinin 16-22 Eylül 2021 tarihlerinde Girit'in doğusunda bilimsel çalışmalar yapacağına" ilişkin NAVTEX'in 16 Eylül'de ilan edildiğini belirten kaynaklar, "Saha incelendiğinde, bir kısmının Türk Kıta Sahanlığında olduğu, tespit edilmiştir. Uluslararası hukuk gereğince Türkiye ile önceden koordine etmeden Türk Kıta Sahanlığına bilimsel araştırma yapacağını ilan eden Yunanistan'ın bu hukuk tanımaz, provokatif ve yayılmacı emeller besleyen girişimine karşı, ilan edilen çalışmanın bir kısmının Türk Kıta Sahanlığında olduğunu ve Türk makamları ile koordine edilmesi gerektiğini bildiren itiraz NAVTEX'imiz yayınlanmıştır" ifadelerini kullandı.

Uluslararası hukukun kıt'a sahanlığını ülkenin var olduğu andan itibaren sahip olduğu, bu nedenle ayrıca ilan edilmesine dahi gerek bulunmayan doğal bir hak olarak tanımladığına dikkati çeken kaynaklar, buna karşılık Türkiye'nin uluslararası hukuktan yana yaklaşımının bir parçası olarak Türk Kıta Sahanlığını son haliyle 18 Mart 2020 tarihinde BM'ye de ayrıca bildirildiğini vurguladı.

"PROVOKATİF GİRİŞİMLERİNE DEVAM EDİYORLAR"

Bir ülkenin kıta sahanlığına denizaltı kabloları veya petrol boruları döşeyecek devletlere, daha önceden bu kıta sahanlığında mevcut olan kabloları ve petrol borularını gerektiği şekilde göz önünde bulundurma ve özellikle, belirtilen türden kablo ve boru hatlarının tamir imkanını tehlikeye düşürmeme yükümlülüğü getirdiğini bildiren kaynaklar, "Uluslararası hukukun bu açık hükümlerinin yerine getirilebilmesinin ise ancak, kıta sahanlığında belirtilen türden çalışmalar yapacak devletlerin o kıta sahanlığının sahibi olan sahildar devlete önceden başvuruda bulunmasıyla, yapmak istediği çalışmaları koordine etmesiyle ve sahildar devlet ile işbirliği içinde olmasıyla mümkün olabileceği açıktır" görüşünü paylaştı.

Türkiye'nin sahip olduğu ve BM'ye de bildirdiği kıta sahanlığının sınırlarını belirlerken de bölge ülkeleriyle uluslararası hukuk zemininde iş birliği içinde olduğuna dikkati çeken kaynaklar, şunları söyledi:

"YUNANİSTAN'DAN BEKLENTİMİZ..."

Türkiye'nin uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru hak ve yetkileri çerçevesinde kendi kıta sahanlığındaki hak alaka ve menfaatlerini bu türden hukuksuz, saldırgan ve provokatif girişimlere karşı korumakta ve savunmakta kararlı olduğunu dile getiren kaynaklar, "Yunanistan'ın bu son provokatif girişimine karşı da gerekli tedbirler alınmıştır ve uygulanmaktadır" diye konuştu.

Yunanistan kaynaklı haberlerde "Yunanistan'a ait karasularının dışına çıkıldığında, yani 6 deniz milinin ötesine geçildiğinde Türk savaş gemilerinin harekete geçtiğinden" bahsedildiğini ifade eden kaynaklar bunun Navtex ilan edilen bölgenin Türk kıta sahanlığı içerisinde yer aldığını gizlemeye ve uluslararası kamuoyunu yanıltmaya yönelik bir çaba olduğuna dikkati çekti.

Türkiye'nin, başından beri sorunların uluslararası hukuk ve iyi komşuluk ilişkilerine dayalı diyalog ve görüşmeler yoluyla, barışçıl yöntemlerle çözülmesinden yana olduğunu, bunu da eylem, söylem ve samimi gayretleriyle ortaya koyduğunu bildiren kaynaklar, şöyle devam etti: