“Bende bir zamanlar öyle bakıyordum insanlara. Allah hidayet nasip etsin.”

24 TV Arafta Sorular programında Star Gazetesi Yazarı Esra Elönü'nün sorularını yanıtlayan yazar Salim Öztoksoy, açıklamalarda bulunarak, "Bende bir zamanlar öyle bakıyordum insanlara. Allah hidayet nasip etsin" ifadelerini kullandı.

Haberin Eklenme Tarihi: 10.10.2022 10:13:00 - Güncelleme Tarihi: 10.10.2022 10:13:00
ABONE OL

Bir insanın hidayetle mükafatlandırıması için dürüst olması gerekir.

Geçtiğimiz günlerde Nişantaşında ailemle birlikte yürüken eşime bir amca öyle bir baktı ki eşim bana o bakışı " o kadar nefret dolu ve kötü bir şekilde bana baktı ki.." şeklinde açıkladı. Eşime affet o amcayı dedim. Bu benim yüzümden senin başına geldi. Bende bir zamanlar öyle bakıyordum insanlara. Allah hidayet nasip etsin.

İnsanların içindeki bilmedikleri sebepsiz kin ve öfke kendilerini yoruyor. Biz isteriz ki sevdiklerimizle, gördüklerimizle herkes dahil Allah herkese hidayet nasip etsin. Bunda enn çok onlar kazanacak, biz değil. Tabi ki biz vesile olduysak bunun mükafatı vardır. Tolum olarak kazanacağız. Toplum olarak biz birlikte kazanacağız. Toplum olarak "Bir" diye düşünürsek, hepimiz herkesten sorumluyuz.

BİR HİDAYET YOLCULUĞU

"İnsanlar kafalarında olan soruları gerçekten cevaplamak üzerine uğraşsınlar."

İnsanlar kafalarında olan soruları gerçekten cevaplamak üzerine uğraşsınlar. Mesele Nişantaşı'nda 96 yılında tesettürlü birini gördüğümde yüzüm ekşidi birden ve bunların burada ne işi var dedim. Yanımdaki İsviçreli arkadaşım herkes hür değil mi dedi. İsviçreli benden daha demokrattı. İlk duyduğunda şaşırarak bana nasıl oldu diye soran bir arkadaşım vardı. Tam anlatırken aman anlatma Allah korusun benimde başıma hidayet gelir diyen arkadaşlarım oldu. Rabbim onlara da hidayetini bir şekilde niyaz eder. Ama onların da gayreti lazım. Üstünü örtmemeleri ve samimi bir gayret göstermeleri lazım.

"Tefekkür etmek, yaratanı bulmak ve onu yarattıklarında görebilmek. Bu süreci etrafımdaki hiç kimse yaşamadı, ben içimde yaşadım."

İnsanın zayıf olduğu taraflar vardır. Bu süreci etrafımdaki hiç kimse yaşamadı, ben içimde yaşadım. Tefekkür etmek, yaratanı bulmak ve onu yarattıklarında görebilmek. O zaman adının tefekkür olduğunu bilmiyordum. Yaratanı bulmak ve O'nu yarattıklarında görebilme sürecini yakınlarımda kimse yaşamadı. Eski Salim yeni Salim olarak ortaya çıkıyor. Balodan baloya koşan biri ertesi gün ayette yazan düşük akıllıların veya zavallı insanların yaptığı gibi eve gelip beş vakit namaz kılmaya başlıyorum. Ergenlik çağındaki bir çocuğun gözüyle baktığımızda babasının bu dönüşümü dünya diye tanımladığı babası birden beğenmediği tiplerin sınıfına girdi. Onların bu tepkisi gayet normal. Anlatmak, tebliğ etmek için Kuran Meali'ni defalarca okumak lazım. Rabbimiz bize yolu gösteriyor. Nuh (a.s) 900 yıl boyunca etrafındakilere anlayacakları dilde tebliğ ediyor. Biz istiyoruz ki söyleyelim o da hemen iman etsin. Kuran böyle bir şey istemiyor bizden.