Var olmanın asıl gayesi: Allah'a iman

Bütün peygamberlerin ve sevgili Peygamberimizin tebliğinin ortak çağrısı olan Allah’a iman, mümin olmanın ilk şartıdır. İnsanı yoktan var edip sayısız nimeti bahşeden yüce yaratıcının, kulları üzerindeki hakkıdır.

Haberin Eklenme Tarihi: 27.05.2019 08:00:00 - Güncelleme Tarihi: 27.05.2019 08:00:00
ABONE OL

Allah'a iman etmek; O’nun varlığını, birliğini, eşi, benzeri, ortağı ve dengi hiçbir varlığın olmadığını bilerek tasdik etmek ve bu doğrultuda yaşamaktır. Yüce yaratıcıya iman, mümin olmanın ilk şartıdır. İman esaslarının temelidir ve bütün peygamberlerin ortak çağrısıdır. Allah'a iman aynı zamanda insanı yoktan var eden ve insana sayısız nimeti bahşeden yüce yaratıcının onun üzerindeki hakkıdır.

KALBE NÜFUZ ETMELİ

Allah Resulü, “Kim kalbiyle tasdik ederek Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın Resulü olduğuna şehadet ederse, Allah onu cehenneme haram kılar” buyurarak, ebedî mutluluğa ancak imanın kalpte yerleşmesiyle erişilebileceğine işaret etmiştir. Yüce Allah da imanın kalbine nüfuz etmediği kimselerden bahsederken “Siz iman etmediniz. Henüz iman kalplerinize girmedi” buyurarak bu gerçeği ifade etmiştir. Allah'a imanın bir başka boyutu da ikrardır. 

HAYATA ANLAM KATAR

Sevgili Peygamberimiz, Allah'a imanı ifade eden sözcükleri söylemeye inananları teşvik etmiştir. Kulun gönlünde, kalbinde var olan Allah'a iman bilinci, daima diri tutulması gereken bir olgudur.  Üçüncü boyut da imanın gereğiyle amel etmektir. Allah'a iman, kişinin hayatına anlam katan, yaşam tarzını belirleyen, fikir ve kararlarına yön veren en güçlü sâiktir. Kişinin dünyada yaratılış gayesine uygun bir yaşantı sürmesini sağladığı gibi, onu ahirette de Rahman’ın rahmetine ulaştırır.