Tanrı Dağları'nın eteklerinde

Ata topraklarında, Kazakistan'ın bağımsızlığıyla yaşıt bir üniversitenin toplantı salonundayız... Sahnede Türk sinemacılar, salonda ise Kazakistanlı sinema öğrencileri...

Haberin Eklenme Tarihi: 5.11.2021 15:00:00 - Güncelleme Tarihi: 5.11.2021 07:18:00
ABONE OL

Otuz yıl evvel Sovyetler'den bağımsızlığını ilan eden Kazakistan'da kurulan Turan Üniversitesi'nde bir Kazak öğrenci, Türkçeyi Deli Yürek dizisi izleyerek öğrendiğini söylüyor.

Türk dizi sektörünün uluslararası arenada boy göstermeye başlamasının ardından bunun gibi pek çok hikayeye tanık olduk.

Azımsanmayacak sayıda insan, tutkuyla izledikleri diziler sayesinde Türkçeye aşina oluyor, çocuklarının adını bile dizi karakterlerinden seçiyorlar.

Dolayısıyla dizilerin/filmlerin kültür (ve dil) ihraç etmedeki gücüne şahit oluyoruz.

Buna mukabil, popüler Kore dizileri sayesinde Koreceyi hayli ilertletmiş Türk gençleri yok mu? Vardır elbet.

Bu konuya nereden geldim?

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın katkılarıyle Yerli Düşünce Derneği tarafından epey bir süredir Türk dünyasının Bakü, Taşkent, Astana, Almatı, Bişkek gibi önemli şehirlerinde (başkentlerinde) Türk Filmleri Haftaları düzenleniyor.

Yerli Düşünce Derneği Başkanı/Ordu milletvekili Metin Gündoğdu ve koordinatör Öner Kılıç'ın gayretleriyle aksamadan devam eden etkinliklerin yıl içindeki son halkası olan Almatı Türk Filmleri Haftası'na katılan isimlerden biri de Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan'dı.

Demircan, burada, bizzat Kazakistan sinema endüstrisi otoriteleri ve yöneticileri ile bir araya gelerek, onları 8-12 Aralık'ta İstanbul'da gerçekleşecek olan Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali'ne davet etti, festivalde Türk coğrafyasında sineması kültürüne katkı sunan ülkelere şükran ödülleri verileceğini hatırlattı.

Türk Filmleri Haftası, hem Türkiye hem de Kazakistan sinema dünyasından önemli isimleri bir araya getirdi; Türkiye Almatı Başkonsolosu Ali Rıza Akıncı, Kazakistan Dışişleri Bakanlığı Almatı Temsilcisi Askar Şokıbayev, El Farabi Kazak Milli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Canseyit Tüymebayev ve yönetmen Akan Satayev toplantı ve açılışlara katılan isimler arasındaydı.

Bununla birlikte Almatı'da gösterilen 7. Koğuştaki Mucize, Pota, Mavzer, Aşkın Ömrü, Anons ve Rafadan Tayfa Göbeklitepe filmlerinin dolu salonlara oynadığıni biliyoruz.

Etkinlikler film gösterimleriyle sınırlı değildi.

Koordinatör Öner Kılıç, yönetmenler Mahmut Fazıl Coşkun, Fatih Özcan, oyuncular Sezgin Erdemir ve Nisa Sofiya Aksongur'un yanısra yapımcı Galip Güner, Turan Üniversitesi sinema bölümü öğrencilerinin sorularını cevapladı.

Turan Üniversitesi, yazının başında da belirttiğim gibi bağımsızlık sonrası Kazakistan'da açılan ilk üniversite. Kurucu rektör Rahman Alşanov bir ekonomi profesörü olmasına rağmen sanat faaliyetlerine büyük önem ve destek veriyor, Türkiye ile olan ilişkilerde kültür ve sanatın önemine dikkat çekiyor.

Türkiye'nin (hem de dakikalar içinde) Kazakistan'ı tanıyan ilk ülke olmasını iftiharla anlatan Alşanov bu jesti hiç unutmamış.

Alşanov, bağımsızlığı kazanmadan önce Sovyetler'in Kazakistan tarihini ve bilimini küçümsediğini hatırlatıyor ve ekliyor '5-6 milyon elyazmamız var, eğer bizim bilim tarihimiz ve kültürümüz yoksa bunları kim yazdı?'

Kardeş ülkelerle kültürel etkinlikler sayesinde oluşan bu sivil irtibat, enerji ve sinerjiye bakınca şunu kestirmek zor değil; yapılan hiç bir faydalı iş boşa gitmiyor; iyi niyetle çıkılan yollar yepyeni ufuklar açıyor.

Bu bağlamda önünüzdeki günlerde başlayacak olan Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali'ne gelene kadar, bu etkinlikler, ülkeler arası sinema çevrelerinde önemli bir 'tanışıklık' fırsatı sağladı, farkındalık oluşturdu.

Bu bakımdan emeği geçenleri tebrik etmek gerek.

ALMATI'DAN KALAN...

Almatı, Kazakistan'ın ilk başkenti; dolayısıyla son derece dünzenli ve yerleşik bir şehir.

Yemyeşil, dört yanı donatan geniş parklarıyla (bu tanımlamayı sevmesem de) 'Avrupai' bir şehir görünümünde.

Yeme-içme, kafeler ve yürüyüş alanları açısından oldukça çok seçenek var.

Hem yayalar hem de sürücüler trafik kurallarına harfiyyen uyuyor, kaotik bir durum asla söz konusu değil.

Bir uygulama sayesinde taksi ücretleri gidilen mesafeye göre otomatik olarak kredi kartından çekiliyor, bu uygulama yolcuya ve sürücüye büyük kolaylık sağlıyor.

Rusça ve Kazakça hakim dil, İngilizce bilen ise tek tük...

Teleferikle Shymbulak'a çıkıp Tanrı Dağları'nın görkemine çıplak gözle şahitlik etmek ise tarifsiz bir duygu.

Paris'e, Londra'ya gide gele bıkanlara Türk dünyası başkentleri 'şiddetle' tavsiye edilir.

BEDİR ACAR