"15 Temmuz direniş ve diriliş gecesidir"

15 Temmuz gazisi Can Cumurcu, "Ne zaman ki televizyonda tankı köprünün üstünde görünce dedim ki bir kalkışma var. Büyüklerimiz olsa ne yapardı diye düşündüm ve Çengelköy halkını sokağa davet ettim, kanaat önderlerini özellikle sokağa davet ettim." dedi.

"15 TEMMUZ'A DİRENİŞİN VE DİRİLİŞİN HİKÂYESİ OLARAK BAKIYORUM"

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi esnasında yaşadıklarını Akşam TV'ye anlatan Can Cumurcu, "Ben 15 Temmuz'a bu ülke için direnişin ve dirilişin hikâyesi olarak bakıyorum." diye konuştu.

"BÜYÜKLERİMİZ OLSA NE YAPARDI DİYE EMPATİ KURDUM"

Karakola gidişi ve olaylardan haberdar oluş zamanında yaşadıklarını anlatan Cumurcu, "O zaman kafamda bir böyle şimşekler çakmaya başladı ve ben karakola koşmaya başladım ne oluyor ne bitiyor diye. Karakoldan içeri girdim, tabii bu arada koşma mesafesinde telefonda birilerine ulaşmaya çalışıyorum; emniyet müdürümüz olsun, belediye başkanımız, kaymakamımız... Kimseye de ulaşamadım." dedi.

Karakola girdiğinde polis telsizlerinde dönemin Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'ın FETÖ terör örgütü üyeleriyle köprüdeki çatışmalarını dinlemeye başladığını anlatan Can Cumurcu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Komisere ne olduğunu sordum. 'Muhtarım' dedi, 'Anlayamadık ama bir olaylar var.' Ne zaman ki televizyonda tankı köprünün üstünde görünce dedim ki bir kalkışma var. Hemen karakol komiserine 'Kaç mevcudunuz var? Dedi ki, ağabey 6 veya 7 kişiyiz başka mevcudumuz yok.' diye sordum. Bunun üzerine yapmamız gereken nedir? Belli bir zaman empati kurdum büyüklerimiz olsa ne yapardı diye... Ve Çengelköy halkını sokağa davet ettim, kanaat önderlerini özellikle sokağa davet ettim."

"KULELİ'DEN BİR YÜZBAŞI, MP5 SİLAHINI GÖĞSÜME DAYADI"

Cumurcu, daha sonra yaşananları şu sözlerle dile getirdi:

"21.45 civarlarıydı. 22.00'ye doğru Kuleli Askeri Lisesi'nden bir yüzbaşı bize doğru geliyor... Ben tabii durdurdum kendisini. Sinkaflı kelimelerle 'Çabuk sokağı boşaltın, ordu yönetime el koydu' dedi. Ben tekrar aynı soruyu sordum, 'Kafan mı güzel? Ne içtin?' dedim. O ara elinde tam uzun MP5 bir silah vardı. Göğsüme dayadı. O hareketi gören Çengelköylü gençler benim arkama hemen barikat kurmuş sağ olsun. Teröristle hemen hemen bir 40-45 saniye bir münakaşa, münazarada bulunduk. Onun üzerine tabii biz bunu Kuleli'den kovalamaya başladık Ya Allah, Bismillah, Allah'u Ekber nidalarıyla... Ama bu arada kaçarken de havaya ateş açıyor korku salmak için. Herhalde dedim ki karakola geldim 'Arkadaşlar bu gece çok uzun olacak. Birbirimize dua edelim. Ve sakın dedim ben büyüğünüz olarak şunu söylüyorum, polisin haricinde kimse silah kullanmasın."

"BURADA AÇIK HEDEF OLACAĞIZ DEDİM"

Karakolun içerisindeki araçları köprüye geçişi önlemek amacıyla karakolun önüne dizdiklerini anlatan Cumurcu, "Daha sonra beklemeye başladık. 23.30 civarı artık silah sesleri gelmeye başladı kulağımıza. Karakolun önündeki projektörün yandığını gördüm. Dedim ki, 'Burada açık hedef olacağız.' İçeriye doğru yürüdüm, dedim ki çocuklara, 'Projektörü söndürün, açık hedef olmayalım burada.' O talimatı verdim, dışarı çıktığımda 12'yi 24 geçiyordu, kasığımdan kurşunu aldım." diye konuştu.

Muhtar Cumurcu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Mermiyi aldıktan sonra zaten geri 3 kurşun yedim. Beni böyle 1-1.5 metre fırlattı. Sırt üstü düşünce kafamı, beynimi falan vurdum. Ondan sonra tabii sağ olsunlar çocuklar beni o ateş hattından çekmeye çalışıyorlar 'Muhtarımız vuruldu! Muhtarımız vuruldu' diye. Bir yaylım ateşi var üstümüze nasıl biliyor musunuz; bırakın almayı, ölsün gibilerinden. Biz bunları yaşadık..."

"15 TEMMUZ 2. KURTULUŞ SAVAŞI'DIR"

Vurulduktan sonra yaşadıklarını anlatan Cumurcu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Benden sonra tabii belli bir saate kadar bel altı sıkmışlar ama belli bir saatten sonra tamamen öldürmek için sıkmışlar. Bendeki olay saat 00.05'e kadar, 00.10'a kadar en fazla... Ondan sonra zaten ortalığı kan gölüne çevirmişler. Şunu hatırlıyorum; korkunç bir acı... 15 Temmuz direniş ve diriliş gecesidir. Dedelerimiz 1. Kurtuluş Savaşı'nı yapmışlar. 15 Temmuz da ikinci Kurtuluş Savaşı'dır."