Bakan Dönmez: Karada yapılmış en büyük keşiflerden biri olabilir

Gündem Haberleri

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, "Yaklaşık 1 yıldır Şırnak'ta sismik araştırmalara yoğunluk verdik. Sondajlarımızı yaptık. Gabar Dağı ve civarında 4 kuyuda üretim var. Gabar dağının bir başka bölgesi daha var. Netleştirmeden rakamları açıklamak istemiyoruz. Son dönemde karada yapılmış en büyük keşiflerden biri olabilir." dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, 24 TV ekranlarında yayınlanan Murat Çiçek ile Yüz Yüze programına katıldı. Bakan Dönmez, Karadeniz gazının hanelere dağıtılmaya başlanmasıyla dışa bağımlılığın azalacağını ifade etti.

Şırnak'ta sismik araştırmalar kapsamında bulunan petrol ile ilgili de açıklama yapan Bakan Dönmez, 24 TV GYY Murat Çiçek'in sorularını tek tek yanıtladı.

Bakan Dönmez'in açıklamalarından satırbaşları:

Bakan Dönmez'in açıklamalarından satırbaşları:

24 TV GYY Murat Çiçek'in "Karadeniz'den çıkan gazla ne zaman çay demleyeceğiz?" sorusunu cevaplandıran Bakan Dönmez, "Ben de sabırsızlıkla bekliyorum. Hemen her hafta genel müdürümüzle görüşüp taze bilgileri alıyoruz. Her ay da sahada konaklamalı olarak çalışmaları yerinde inceliyoruz.

İlk keşfimizi 2020'de yaptık ve üzerinden neredeyse üzerinden 2 yıl geçti. Sahada muazzam çalışma var. Orada şu ana kadar 15 kuyu açtık. Şu anda üretim amaçlı açılan 10 kuyunun 9'unda işlemler tamamlandı. Kuyuyu açmakla iş bitmiyor. Kuyunun içerisinde yapılması gereken iş ve işlemler var. Sonra kuyunun üzerinde montajı gereken bazı ekipmanlar var.

Bunlar bir taraftan yapılıyor. Bizim oradaki 3 gemimiz Fatih, Yavuz ve Kanuni gemilerimiz üç işlemi de ardışık olarak yapıyorlar. Bir taraftan saha üretimini hazırlarken 10 kuyuda üretilecek gazın karaya getirilmesiyle alakalı da iletim hattının inşaatı vardı. O işlemler tamamlandı. Şu anda onların testleri devreye alma işlemleri yapılıyor.

Bu suyun altına biz personel indiremeyeceğiz. Dolayısıyla her şey dışarıdan kontrol edildiği için, şimdi o ekipmanların yerleştirilmesi bizim gemilerimizin üzerinde operatörlerimiz var. İnsansız denizaltı robotlarımız var su altı robotlarımız var onlar yapıyor." ifadelerini kullandı.

SAKARYA SAHASINDAKİ ALAN NE KADAR?

Sakarya sahasında 2 bin 200 metre su derinliği olduğuna değinen Bakan Dönmez, "Ondan sonra da karada aşağı yukarı 1500-2000 metre kadar daha iniyoruz. 4 bin metrede işlem yapıyoruz. Gayet derin bir alan. Bunları da operatörlerimiz sadece bir robot da inmiyor büyük ekipmanları yerleştirmek için bir den fazla robotu aşağı indirip orada bağlantı işleri ve diğer işleri yapıyoruz." dedi.

Su altındaki işlerin büyük bir kısmının tamamlandığını ifade eden Bakan Dönmez, "İletim hattı dediğimiz gazın taşınacağı hattı yaptık. Karada çok hummalı çalışma var. Çıkan gazın çünkü işlenmesi, filtrelenmesi başka ifadeyle rafinaj işlemleri için bir kara işleme tesisimiz var. Orada da yüzde 80-85 oranında işleri tamamladık, Filyos'tan bahsediyoruz. İnşallah hedefimiz 2023 Mart ayı gibi gazları evimize vererek çayımızı kahvemizi içmiş olacağız." ifadelerini kullandı.

10 kuyudan 10 milyon metreküp günlük gaz üretiminin olacağı müjdesini veren Bakan Dönmez, "Yıllık da 3,5-4 milyar metreküpe denk geliyor. Sonra da biz dört yıl içinde maksimum üretim seviyesine çıkartacağız. Çünkü bu 10 kuyuya belki 30 belki 40 kuyu daha ilave edeceğiz. Sonra da günlük 40-50 milyon metreküpe ulaşan bir üretim seviyemiz olacak. Bu da bizim başından beri söylediğimiz konutlarda kullanılan gazın tamamını karşılayacak aşağı yukarı 25 yıl süreyle karşılama potansiyeline sahip bir rezervden bahsediyoruz." dedi

HİSSEDİLİR DERECEDE GAZ FİYATLARINDA BİR İNDİRİM OLACAK MI?

Bakan Dönmez, Karadeniz gazının hanelere dağıtılmaya başlanmasıyla dışa bağımlılığın azalacağını ifade etti.

Bakan Dönmez, "Biz yaklaşık 55-60 milyar metreküp doğalgaz tüketiyoruz her yıl ve bunun tamamına yakınını da ithal ediyoruz farklı kaynak ve ülkelerden. Maksimum üretim seviyesine çıktığımızda 3'te birini biz artık kendimiz üretir hale geleceğiz. Yaptığımız tüm maliyet hesaplamaları ithal ettiğimiz gaza göre yerli gazın çok daha ekonomik olacağını gösteriyor. Bu çalışmalar maliyet hesaplamaları henüz tamamlanmadı. Takdir edersiniz ki orada yapılan işlerin de bir maliyeti var. Onların da orta uzun vadede karşılanması gerekiyor." dedi.

Hükümetin doğalgaz faturalarının yüzde 75'lik kısmını sübvansiyon ettiğine dikkat çeken Bakan Dönmez, "Baştan beri söylediğimiz Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği buradan hem milletimiz hem devletimiz kazançlı çıkacak. Biz bugüne kadar zaten özellikle son yıllarda biliyorsunuz artan enerji maliyetlerine karşı vatandaşlarımızı hep destekledik. Büyük oranda sübvansiyon var doğalgazda yüzde 75 demek aslında size bin lira gelmesi gereken faturanın 750 TL'sini hükümet karşılıyor 250 TL'si size yansıtılıyor demektir. " ifadelerini kullandı.

Bakan Dönmez, "Sübvansiyon oranları enerji maliyetleri yüksek seviyelerde devam ettiği müddetçe hükümetimizin politikası olarak vatandaşlarımızı ezdirmeyeceğiz. Hiç şüphesiz yerli gazımız daha ekonomik olacağı için o zaman yine bir değerlendirme yapacağız. Elimizdeki imkanları sonuna kadar zorlarız." dedi.

Geçtiğimiz yıl enerji ithalat faturasının 50,4 milyar dolar olduğunu ifade eden Bakan Dönmez, "Bu sene bu rakam iki katına çıkacak neredeyse. Hakikaten ciddi bir yük var. Bu sadece bizi değil, bizim gibi enerjide dışa bağımlı bir çok ülkeyi etkiledi." dedi.

Avrupa ülkelerinin de benzer durumda olduğuna dikkat çeken Bakan Dönmez, "Başta komşu Avrupa ülkelerine baktığınızda da benzer durumlar var. Hatta bugüne özel başka sorun da var sadece enerji fiyatlarının yüksekliği değil malın bulunabilirliği sorunu da var. Bunu da dikkate almak lazım. Biz hamdolsun bütün şartlara rağmen biz hem malı bulunabilir halde tutuyoruz hem de maliyetleri önemli bir kısmını kaynağında karşılamak suretiyle vatandaşımıza en alt seviyede yansıtmaya çalışıyoruz." dedi.

MÜJDE OLABİLECEK VEYA POTANSİYEL OLACAK HAMLELER VAR MI?

Abdülhamid Han sondaj gemisinin Akdeniz'de çalışma yaptığına değinen Bakan Dönmez, "Yörükler dediğimiz Antalya açıklarındaki sondajını tamamladı. Önce limana çektik şimdi de Mersin açıklarında Taşucu-1 kuyusu sondajına yöneldi. Sondajdan sonra oradan alınan örnekleri şimdi laboratuvarda ofislerde arkadaşlarımız değerlendiriyorlar. Jeolojik olarak karar verilmesi gerekiyor. Başından beri söylediğimiz bir şey var bulana kadar devam edeceğiz. Ama eninde sonunda varsa bulacağız." dedi.

Akdeniz'de Türkiye'nin yetki alanındaki operasyonlara devam edileceğini ifade eden Bakan Dönmez, "Karadeniz'de daha yoğun çalışmaya devam ediyoruz. Mavi Vatan'ın her yeri bizim için bir görev alanı olarak görüyoruz. Sismik araştırma ve ardından da sondaj çalışmalarını sürdürüyoruz. Rabbim inşallah Akdeniz'de de Karadeniz'de olduğu gibi güzel bir keşif çıkartır diye ümitli ve umutluyuz." ifadelerini kullandı.

24 TV GYY Murat Çiçek, "Yabancılar Türkiye'yi çok yakından adım adım takip ediyorlar bunu net olarak görüyoruz... Doğalgaza sahip olmak elbette bir kıymet ama Türkiye Cumhuriyeti devletinin bu enerji piyasası haline gelmesi de bambaşka bir şey herhalde değil mi? Putin'in açıklamasıyla ilgili atılan somut bir adım var mı? Bu piyasa kurulursa Türkiye'nin enerji sektöründeki konumu ne olacak?" diye sordu.

Doğalgaz altyapısının öncelikle iç talebi karşılamak üzere alt yapıların güçlendirildiğine değinen Bakan Dönmez, "Biz bugüne kadar doğalgaz tarafında öncelikle iç talebi karşılamak üzere alt yapımızı güçlendirdik. Bu sürece ilk başladığımızda Rahmetli Özal zamanında sadece Romanya Bulgaristan üzerinden gelen tek hattımız vardı. O da İstanbul ve Ankara'da sonlanan 5 büyük ilimize doğalgaz verdiğimiz ve 57 ilçemize gaz verdiğimiz yapıdan bugün 81 ilimizin tamamına doğalgaz götürmüş 690'ı aşkın yerleşim biriminde neredeyse 70 milyon vatandaşımızın doğalgaza erişimine imkan sağlayan bir alt yapımız var. Ve az önce rakam verdim 55-60 milyar metreküplük tüketim bu haliyle zaten Avrupa'nın en büyük doğalgaz piyasasında 4. sıradayız tüketim olarak baktığımızda. Kaynak giriş noktaları olarak baktığımızda o batı hattından ki şu an onu kullanmıyoruz." dedi.

Bakan Dönmez, "İki tane Türk Akım yapıldı bunlardan biri doğrudan Türkiye'ye geliyor Mavi Akım Samsun'dan geliyor. Azerbaycan'dan ilk boru hattımız Erzurum'a kadar gelmişti. Şimdi 2018'de TANAP bitti. TANAP'ı devreye aldık ikinci kaynak oldu Azerbaycan'dan gelen. İran hattı var. 5-6 boru hattımız var. Bunun yanı sıra LNG terminalimiz 1 taneydi şu anda 4 tane terminalimiz var. Doğalgazın sıvılaştırılmış ve depolamaya müsait hali. Bunu biz orada gazlaştırıyoruz ve şebekeye basıyoruz. Beşincisi de Saroz'da bitmek üzere önümüzdeki ay belki devreye alacağız." ifadelerini kullandı.

Avrupa'ya giden doğalgaz boru hatlarının yapılmasında önemli roller üstlenildiğini vurgulayan Bakan Dönmez, "Bu haliyle biz Türkiye'deki 60 milyar metreküplük doğalgazı belki talep olması halinde karşılayacak bir alt yapımızı kurmuş olduk. Bununla birlikte özellikle Avrupa'ya giden doğalgaz boru hatlarının yapılmasında önemli roller üstlendik. Sadece kendi arz güvenliğimizi değil bir yerde Avrupa'nın enerji arz güvenliğine katkı sunmak adına önemli projelerde önemli kritik görevler üstlendik. Bu bize şöyle bir fırsat getirmiş oldu." dedi.

Türkiye'nin enerji alanında bir ticaret merkezi haline dönüştürülmesine yönelik çalışmaların sürdüğüne değinen Bakan Dönmez, "Bu kadar kaynağın çeşitli ülkelerden sağlandığı bir piyasa doğal olarak zaten böyle bir pazar olmaya müsait bir alt yapıya sahip demektir. Bu fiziki altyapımızı piyasa mantığıyla bir ticaret bölgesi ticaret merkezi haline dönüştürmenin adımlarını atıyoruz. Bu da Sayın Putin'in teklifi son derece değerli, kritik. Ardından Aliyev'in biz bu projeyi desteklemeye hazırız dedi. Ben birkaç aydır birçok ülkeye temaslarım oldu. Gerek ülkemizin doğalgaz tedarikini sağlamak üzere gerekse bu projeyi de onlarla istişare ediyoruz. Onlara da bu fikri açtığımda hepsi bize görev düşerse orada bulunmaya hazırız cevabını verdiler." ifadelerini kullandı.

15 farklı hattan Türkiye'ye doğalgaz akışının sağlandığına dikkat çeken Bakan Dönmez, "Biz doğudan batıya neredeyse boru hatları dahil 15 değişik kaynaktan, ülkeden doğalgaz getiren bir ülkeyiz. Avrupa'da bu kadar çeşitli kaynağa sahip bir ülke hemen hemen yok gibi bir şey. Bu neyi getirecek biraz önce sorduğunuz soruya örnek olarak pazar olması için tabii ki kaynakların uygun koşullarda getirilmesi lazım. Halkımızın anlayacağı şekliyle biz aslında süpermarket olma yolunda hızla ilerliyoruz." dedi.

24 TV GYY Murat Çiçek'in "Vana eskiden onların elindeydi bizden hat geçiyordu. Bu son hamle ile beraber aslında vana bizde oluyor. Bize satılacak biz üzerine karını koyup mu satacağız?" sorusuna cevap veren Bakan Dönmez, tedarikçilerin ve alıcıların bir araya getirilmesi rolünü Türkiye'nin üstleneceğini açıkladı.

Bakan Dönmez, şu ifadeleri kullandı:

"Belki çok öznel yaklaşmak doğru değil. Tedarikçiler ve alıcıları biz bir araya getireceğiz. Dijital platform oluşturuyoruz. Ama bu platformun arkasında Türkiye Cumhuriyeti devleti var. Bir çok kaynaktan buraya getirmiş. Neredeyse son 20 yılda birçok projeyi zamanından önce hayata geçirmiş bir ülke var. Cumhurbaşkanımız gibi bir siyasi liderimiz var. Kararlı, projelerinin ve taahhütlerinin arkasında durabilen güvenilir bir liderimiz var. Bunların hepsini bir araya getirdiğimizde bu pazarın en büyük artılarının avantajların bunlar olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Burada sadece bir dağıtım merkezi olmayacağız. Piyasanın alım satımın gerçekleştiği bir merkez olacağız. Biz bunu ulusal çapta zaten yapıyoruz. Bizim enerji borsamızda günlük ve vadeli olarak elektrik ve doğalgaz alınıp satılıyor. Aynı mantıkla şimdi uluslararası pazarı da işletmiş olacağız. Bu kapsamda belki bu paydaşlarımızla da bir araya gelmeyi hedefliyoruz."

24 TV GYY Murat Çiçek, "Sayın Cumhurbaşkanı ile G20 için Endonezya'da bulunduğumuzda dönüşte röportajımızda bu enerji üssü ile ilgili olarak Rusya'nın haricinde bir ülke daha var dedi. Hatta ben Rusya değil başka ülkeden bahsediyorsunuz dedim. Rusya gibi somut anlamda biz de bu işin içerisindeyiz diyen ülke hangisi?" diye sordu.

Bakan Dönmez, Azerbaycan'ın da Türkiye'nin enerji üssü haline getirilmesi konusunu desteklediğini ifade etti.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı ilham Aliyev'in de söz konusu projeyi desteklediğine dikkat çeken Bakan Dönmez, "Sayın Aliyev'in böyle bir ifadesi oldu yanlış hatırlamıyorsam. Onlar da projemizi destekliyorlar. Hatta bu hafta sonu enerjiden sorumlu bakanları misafirim olacak İstanbul'da çeşitli konuları görüşeceğiz. Azerbaycan ile birçok alanda işbirliği yapıyoruz. Onların milli şirketi SOCAR ile bizim ortaklıklarımız var. TANAP projesinde onlar da var BOTAŞ da var. TPAO Azerbaycan'da arama üretim faaliyetlerini SOCAR ve diğer şirketlerle birlikte hareket ediyor. Bizim de orada yatırımlarımız var. Zaten işbirliklerimiz var. Uyumlu da bir çalışma içerisindeyiz. Azerbaycan da bir kaynak ülke olarak projede yer alması bizi mutlu edecektir." dedi.

Hazar Denizi etrafındaki Türk ülkelerinin de enerji kaynakları açısından zengin olduğunu ifade eden Bakan Dönmez, "İsimlerini zikretmemiz uygun olmaz ama bölgesel olarak baktığımızda Hazar ve bölgesindeki ülkeler ki hepsi Türk devletleri enerji kaynakları açısından zengin ülkeler. Bunlar yine ürünlerini getirip burada satabilir. Körfez ülkeleri Katar, Umman, İran keza boru hattıyla bize doğalgaz sağlıyor. Bunlar yine bu pazarda yer alabilir." dedi.

Öte yandan Türkiye'nin yıllardır Cezayir ve Nijerya ile LNG ticareti yaptığını açıklayan Bakan Dönmez, "Geçtiğimiz haftalarda Cezayir'de bulunmuştum. Orada da bu konuları masaya yatırmıştık. Şimdi yavaş yavaş Libya örneğin orada petrol ve gazla alakalı arama faaliyetlerinde birlikte olacağız. Orada da çalışmalarımız devam ediyor. Bunlarla da sınırlı tutmak istemiyoruz. Doğu Akdeniz'de Mısır İsrail gibi şu anda kaynak ülke durumunda olanlar, belki yarın Lübnan gaz bulabilir. Bu ülkelerin hepsinin gazı ya boru hatlarıyla ya da tankerlerle LNG sistemi ile Türkiye'ye getirilebilir. Biz dolayısıyla stratejik konum olarak öne çıkıyoruz." dedi.

Bakan Dönmez, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:

"Bir taraftan da komşu ülkelerle bizim doğalgaz ticaretimiz zaman zaman oluyor. Bulgaristan'la oluyor kamuoyu belki bilmiyor ama bizim Yunanistan'a doğalgaz satışımız var. Keza TANAP Yunanistan'dan sonra Arnavutluk ve İtalya'ya kadar gidiyoruz. Türk Akım'ın gittiği yerler Bulgaristan'dan sonra balkan ülkeleri Sırbistan, Macaristan. Bizim ülkemizden geçen boru hatları Avrupa'nın göbeğine kadar gidiyor. Burada bir pazar oluşturabilirsek fiyatı burada oluşturabilirsek. Alıcı ve satıcının mutlu olduğu güvendiği şeffaf bir pazara kimse hayır demeyecektir. Biz iddialıyız tabii ki kimseyi zorlamayacağız. Bir alternatif kaynak pazar sunmuş olacağız."

BÖYLE BİR PAZARIN TÜRKİYE'YE KAZANDIRACAĞI GÜÇ NEDİR?

Türkiye'nin ve Başkan Erdoğan'ın gayretleriyle küresel ölçekte bir gıda krizinin önüne geçildiğini vurgulayan Bakan Dönmez, enerji krizinin çözümünde de Türkiye'nin katkı sağlayabileceğini ifade etti.

Bakan Dönmez, "Mesela biliyorsunuz Ukrayna ve Rusya arasında bir savaş var. O enerji tarafına yansımalarına olduğu kadar gıda tarafına da oldu. Ülkemizin her iki ülkeyle başta Sayın Cumhurbaşkanımızın diyalog içerisinde olması sadece bu coğrafyanın değil dünyanın da gıda krizine girmesine engel olmuş oldu. Fiyatlar kıtlıkta artar. Buğday, arpa, yağlık tohum maddeleri gibi bunlar insanlığın temel ihtiyaçları. Erişiminde bir sınırlama getirildiğinde bulamıyorsunuz. Paranız olsa da bulamıyorsunuz. Orada çözüm odaklı bir yaklaşımla bu sorunu çözdük. Enerjide de küresel bir kriz yaşanıyor. Türkiye bunun çözümüne de katkı sağlayabilir." dedi.

Bakan Dönmez, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:

"Öte yandan tabi bu ürünlerin burada ticarileşiyor olması burada elde edilecek kazançlardan ülkemizin faydası olacak. Yüzlerce belki binlerce insan istihdam edilecek. Düşünün mesela Londra'da Brent petrol endeksi açıklanır bugün İngiltere kısmen de olsa petrol üreticisidir ama ticarileşen ürün ürettiğinden kat kat daha fazla. Aynı şekilde mesela kömürün piyasası Hollanda'da ticarileşiyor ama Hollanda bir ton bile kömür üretmeyen ülke ama orada ticarileşiyor oradan bir kazanç elde ediliyor. Bunların doğrudan ve dolaylı olarak ekonomimize son derece olumlu katkıları olacak."

AVRUPA DONARKEN BİZİM DURUMUMUZ NE?

Türkiye'nin 20 yıl öncesine kadar doğalgaz deposu olmadığını ifade eden Bakan Dönmez, Biz çok iyi durumdayız." dedi.

Bakan Dönmez, "Aslında 20 yıl önce hiçbir doğalgaz depomuz yoktu. Yer altı depomuzu ilk Silivri'de oluşturmuştuk. Son iki yıldır yaptığımız çalışmalarla oradaki hacmimizi 3 milyar metreküpten 4,6 milyar metreküpe artırıyoruz. Bu ay içerisinde de açılışını yapacağız. Aynı zamanda günlük geri üretim kapasitesinin de 28 milyon metreküpten ilk etapta 50 sonra 75 milyon metreküpe çıkartacağız. Aynı şekilde Tuz Gölü'nde yaklaşık 4 yıl önce hizmete aldığımız 1.2 milyar metreküplük depomuz var. Oranın kapasitesini 5.4 milyar metreküpe çıkartacağız. Böylece her iki deponun hacmi 10 milyar metreküpe ulaşmış olacak." dedi.

Avrupalı devletlerin enerji krizinde zor durumda olduğuna değinen Bakan Dönmez, Türkiye'deki doğalgaz depolarının dolu olduğunu açıkladı.

Bakan Dönmez, "Özellikle doğalgaz gibi mevsimsel değişikliklere göre talebin arttığı dönemlerde talebi eksiksiz karşılayabilmek için sizin yedek rezervlere ihtiyacınız olur. Biz tabi boru hatlarıyla gazı alıyoruz. düzenli bir akışımız var. LNG terminallerimizi kışın daha yoğun kullanırız. Isınma sezonu başladığında evlerimizde siz kaloriferlerinizi çalıştırıyorsunuz talep artıyor doğal olarak. O işte artan talebi karşılamak için depolarımız devreye girecek. Bugüne kadar sorun yaşamadık, bugünden sonra da depolarımızla dolu giriyoruz tedarik anlaşmalarımızı da yaptık. Tedarikçiler sevkiyat programlarına uygun hareket ettiğinde bu kış sistemi atlatmış olacağız." dedi.

Bakan Dönmez, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:

"Avrupa açısından onlar hakikaten zordalar. Rusya ile olan bağımlılığı azaltabilmek için ithal ettiği gazın miktarını azalttılar. Bu durumda yeni kaynaklara ihtiyaçları var. Gazı bulmaları yetmiyor, nasıl getireceksiniz. Ya boru hattı çekeceksiniz sıvı doğalgaz için terminal yapmanız lazım. Boru hattı bugünden yarına yapamazsınız. Şu anda Avrupa'nın da bizim de kullandığımız gaz binlerce kilometre uzaktan taşıyoruz. Sibirya'dan Rusya'nın kaynaklarından Rusya'dan gelen gaz için söylüyorum. Hazar'dan gazı buraya taşıyoruz mesela. İran gazı da körfez kıyısında daha çok üretimi var oradan taşıyoruz."

AVRUPA NEYE GÜVENİP RUSYA'YA RESTİ ÇEKTİ?

Avrupa'nın Rusya'ya olan bağımlılığının 3'te 1 oranında olduğunu ifade eden Bakan Dönmez, yaz aylarında depoların doldurulduğu ama bunun tek başına yeterli olmayacağını açıkladı.

Bakan Dönmez, "Güzel bir soru. Avrupa'da da yer altı depoları var. Ülkeden ülkeye değişiyor. Yüzde 10 ila yüzde 20'sini karşılayacak şekilde. Sadece bir ülkenin sorunu değil. Avrupa'da şebekeler de birbirine bağımlı durumda. Onların yıllardır üzerinde çalıştığı single market dedikleri yani tek pazar piyasa mantığıyla çalışan ve iletim hatlarını hem elektrik tarafını hem doğalgaz tarafını birbirine bağlayan bir network var. Bugüne kadar onun nimetlerinden de yararlanmış oldular. Verimliliği de artırmış oldu kaynağı daha verimli kullanmış oldular. Fakat malın olmadığı zamanda o kapasiteniz de bir işe yaramıyor. Doldurmanız gerekiyor. Bu kışa tabi onlar yazdan hazırlık yaparak depolarını doldurarak girdiler ama depo tek başına yeterli değil. Bazı ülkeler hemen LNG terminali devreye almaya çalıştılar. Gazın tamamını Rusya'da temin etmiyorlardı. Onların bağımlılığı ortalama baktığımızda 3'te 1 oranındaydı." dedi.

Avrupa'nın yüzde 25 oranında tasarruf hedefi koyduğuna dikkat çeken Bakan Dönmez, "Diğer kaynaklardan boru hatlarıyla devreye almaya çalışıyorlar bir taraftan ama asıl tek çare şu gibi tasarruf ederek süreci yönetmeye çalışıyorlar. Hedef koydukları rakam da yüzde 25 arasında bir tasarruftan bahsediyor. Baktığınızda burada vatandaşlara dönük bir takım olağanüstü tedbirleri öneriyorlar. Uygulanacak mı zaman içerisinde göreceğiz. Sanayi tarafında zaten onlar kendi üretim portföyüne uygun olarak bir enerji planlaması yapar. o şu demektir eğer yüzde 25 tasarruf demek üretimi 4'te 1 kısmak demektir. Ekonomiyi etkiliyor. Enerji krizi ekonomik krize o da sosyal, toplumsal krizlere de neden olabilir. O bu kışı nasıl geçirecekler merak ediyoruz. Sadece bu kışla da değil açıkçası. Seneye ondan sonraki seneye bir kış daha var." ifadelerini kullandı.

Bakan Dönmez, "İklim değişikliği programını da bir yerde askıya almış oldular. Düne kadar bize kömür santralini kapatın diyen çevreler şimdi kendi başının çaresine bakmaya başladılar." dedi.

DOĞALGAZ KONFERANSININ DETAYLARINDA NELER VAR?

Bakan Dönmez, Türkiye'ye gaz tedarik eden ülkelerin davet edileceği bir gaz zirvesi planlandığını açıkladı. Şubat ayı içerisinde yapılması beklenen doğalgaz zirvesiyle birlikte Türkiye'nin enerji alanında nasıl bir merkez olacağının görüşüleceğini ifade etti.

Bakan Dönmez, "Tabii bizim bu gaz merkeziyle ilgili düşüncemizi de onlarla istişare edeceğiz. Buraya biz bugüne kadar Türkiye'ye gaz tedarik etmiş kaynak ülkeleri ve onların şirketlerini davet edeceğiz. Aynı şekilde Türkiye üzerinden gaz tedarik eden ülkeleri de davet edeceğiz. Hem arz tarafını hem de talep tarafını bir araya getireceğiz. Türkiye bugüne kadar çünkü aşağı yukarı 1986'dan bu yana biz doğalgaz kullanıyoruz. Nereden baksanız 35-40 yıllık bir gaz tecrübemiz var. Bu tecrübemizi de onlarla paylaşacağız. Nasıl bir piyasa olursa onlar Türkiye'de gaz tedarik edebilir veya Türkiye'ye gaz arzı yapabilir bunları görüşeceğiz. İçinde bulunduğumuz dönemde küresel enerji krizinde değişen dinamikler var. Bunları dinlemeye çalışacağız. Bunlarla birlikte fiyatlar konusu belki gündeme gelecek." dedi.

Bakan Dönmez, açıklamalarını şu sözlerle sürdürdü:

"Biz hep şunu söylüyoruz. Bir tarafın sürekli kazandığı bir tarafın sürekli mutsuz olduğu zarar ettiği piyasa sürdürülebilir bir piyasa değil. Çünkü sizin de müşteriye ihtiyacınız var. Şöyle karşılıklı bağımlılık var. Biz kendimiz enerjide dışa bağımlıyız ama enerji ürünlerini satan ülkeler açısından da onlar da tüketicisine bağımlı hale gelmişler. Bir çoğunun ekonomisi enerji, petrol kaynakları üzerinde ilerliyor. Küçük örnek verecek olursak küçük bir mahallenin bakkalısınız. Komşular etrafınızdakiler sizden ihtiyaçlarını gideriyor orada ekonomik bir sıkıntı olsa malı kime satacaksınız? Bakkalı başka yere taşıyacaksınız. Müşteri kaybetmek istemezsiniz. Makul katlanabilir fiyatlamanın adil olacağını ifade edeceğiz. Bunların hepsini konuşacağımız bir uluslararası gaz zirvesini Şubat ayı gibi planlıyoruz."

PETROL ARAMALARINDA NEREDEYİZ? GABAR'DA İYİ BİR REZERV BULDUĞUMUZ DOĞRU MU?

Bakan Dönmez, Gabar Dağı ve civarında şu anda 4 kuyuda üretim yapıldığını açıkladı. şırnak'ta sismik araştırmaların son hızda devam ettiğini vurgulayan Bakan Dönmez, Şimdi tabi denizlerdeki aramaların yanı sıra çok kamuoyunda fazla öne çıkmasa da karada da hummalı bir çalışmamız var. Güneydoğu'da Güney'de yoğun çalışmamız var. oradaki vatandaşlarımız görüyor çalışmaları. Daha bir kaç ay önce örneğin Çukurova'da bir keşfimiz vardı. 3-4'üncü kuyuyu açıyoruz inşallah 10 kuyuya çıkacağız. Türkiye'deki rezervuarlar çok büyük rezervuarlar değil. Bu biraz da fay hatlarından dolayı kırıklı bir yapımız var. Ya küçük rezervuarlar buluyoruz ya da kaçmış daha derine kaçmış ya da daha katıya yakın hale gelmiş üretimi zor yapılarımız var çıkarılması zor olan. Dolayısıyla zorluk maliyeti artıran bir unsurdur. Geçmişte bazı keşifler olmuş ekonomik olmadığı için kapatılan yerler var. Birkaç yerde tekrar değerlendirme yapılmasını özellikle talimatlandırdım." dedi.

Diyarbakır'da petrol yok diye kapatılan sahalardan sonradan petrol çıkarıldığına dikkat çeken Bakan Dönmez, güvenlik gerekçesiyle yapılamayan çalışmaların artık sıkıntısı bir şekilde devam ettiğini açıkladı.

Bakan Dönmez, "Mesela bu sahalarda Diyarbakır'da daha önce petrol yok diye kapanmış sonradan bizim girdiğimiz aynı yerde petrol keşfettiğimiz yerler de oldu. Bu ifadelerin bir kısmı doğru bir kısmı doğru değil. Bahsettiğiniz Şırnak'taki çalışmalara gelince yaklaşık biz bir yıldır o bölgelerde sismik araştırmalara yoğunluk verdik. Daha önce güvenlik gerekçesiyle yapamıyorduk. Hamdolsun güvenlik personelimiz askerimiz terörü temizlediği bölgelerde sismik araştırmalarımızı yaptık sondajlarımızı yaptık bahsedilen Şırnak'taki Gabar Dağı ve civarında şu anda 4 kuyuda üretimimiz var günlük bin 300 - 400 bin varil. Bu kuyu sayısını 10'a çıkarmayı planlıyoruz. Bu Gabar Dağı'nın başka bölgesi daha var. Orada da sismik çalışmalarımız tamamlanmak üzere. Ayrıca orada da keşif amaçlı sondajlarımızı yapacağız. Ümitliyiz bazı rakamlar telaffuz ediliyor ama netleştirmeden de açıklamak istemiyoruz. Bir rakam söyleyince doğruluğuna emin olmamız lazım ama ümitliyiz. Açıkladığımızda da göreceksiniz son dönemde karada yapılmış en büyük keşiflerden birisi olabilir." dedi.

Bakan Dönmez, Bunun için biraz daha zamana ihtiyacımız var. Biraz daha bekleyelim çalışmalar tamamlanınca açıklayacağız." dedi.

ŞEHİT ESMA ÇEVİK KUYUSU

Bakan Dönmez, Şimdi bizim bu Esma Çevik adını verdiğimiz ki bizi korumakla görevli bir Jandarma Astsubayımızın şehadetiyle sonuçlanan bir operasyondan bahsediyoruz. Biz de kuyu ve bölgeye onun adını verdik 'Şehit Esma Çevik' belki onun yüzü hürmetine bu keşifleri yapıyoruz." dedi.

4 kuyuda üretimin devam ettiğini, 5'inci kuyunun sondajının ise tamamlandığını açıklayan Bakan Dönmez, "Oradaki günlük üretimimiz şu anda 5-6 bin varil civarında. Türkiye'nin toplam üretimi ne kadar 65 bin varil günlük petrol üretiyoruz. 5 yıl önce bu rakam 38-40 bin varil idi günlük üretimimiz. Yüzde 50'den fazla bir üretim artışı sağlamışız. Bu işte bizim Adıyaman'da Mardin'de Adana'daki yeni keşiflerimizden sonra petrol üretiminde de yüzde 50'ye varan bir artış söz konusu. Bu sahaya ilişkin tabi rezerv tespit çalışmaları tamamlandıktan sonra kaç kuyu daha açabiliriz buna bakacak arkadaşlarımız." dedi.




Etiketler : Bakan Dönmez Fatih Dönmez 24 tv Murat Çiçek yüz yüze